HAFIZA

6. BÖLÜM

Barlas bu yalnızlıkla şirkete gitmemiş ve şirket düşüşe geçmişti. Onun umrunda değildi umrunda olan tek şey intikamdı.

Kardeşinin intikamını almak için, hiç bir şeyden haberi olmayan Arian 'ın hayatıyla oynayacaktı.

Arabasına bindiği gibi genç kızın evine doğru sürdü. Parmakları ara sıra direksiyonda ritim tutuyordu. Ve direksiyonu tutmaktan elleri bembeyaz olmuştu.

Genç adam Arian'ın ailesi hakkında bilgiler edinmişti. Annesi ölmüştü. Babası annesinin ölümünden sonra çareyi kumar oynamakta bulmuştu. Çok geçmeden bir kadınla evlenip onun çocuklarını da sahiplenmişti. Arian'ın babasının durumu olmadığı için kumar borcu birikmişti. Barlas zekasını kullanıp nasıl onu elde edeceğini düşünmeye başladı. Aklına bir fikir geldi, çok geçmeden kızın evine varmıştı.

Evin kapısının önüne geldi kapıyı bir kaç kez tıklattı. Derin nefesler alıp sakinleşmeye çalıştı. Çok geçmeden kapı açıldı kapı açan kız Arian'dı. Arian fotoğraflarda göründüğünden daha güzeldi.

İçinden 'pezevenk işini iyi biliyor' diye mırıldandı. Genç kıza bakarken bakışlarını başka tarafa yöneltmişti. Barlas kızın güzelliğinden intkamı unutmak üzereydi. Oysa düşündüğü ve aklındakiler bu değildi. Hemen kendini toparladı. Gür ve sert çıkan sesiyle "Babanı çağırır mısın?" dedi.

Arian Barlas'ı üstten süzüp bu kişinin ne için geldiğini düşünerek babasına seslendi.

"Baba biri seni soruyor."

İçerden babasının sesi yükseldi.

"Tamam kızım geliyorum."

Bir kaç saniyenin ardından içeri Arian'ın babası Mümtaz Bey geldi. O da Arian gibi Barlas'ı baştan aşağı süzmüştü. İçinde garip bir korku vardı. Tedirgindi bu gencin evine neden geldiğini merak ediyordu. Biraz bakışmanın ardından söze giren kişi Barlas oldu, boğazını temizleyip konuştu.

"Özel konuşmamız gereken konular var. Sizin için bir sakıncası yoksa."

Bu kelimelerin ardından Arian usulca onların yanından uzaklaştı. Merak etmişti bu adamın babasıyla ne gibi bir özel konuşması olabilirdi ki.

"Tabi delikanlı konuşalım."

Barlas adamı kapı pervazından alıp yana çekti, ne diyeceğini bilmiyordu doğruları söylemeliydi ama nasıl.

Yutkunup karşısındaki adama döndü kapının arkasından onları dinliyen Hatice Hanım'dan habersizdi. (Arian'ın üvey annesi)

" Buraya sizinle bir konu hakkında konuşmaya geldim."

Yaşlı adam bunları biliyordu ama en önemlisi karşısındaki genç ona ne diyecekti merakla dinlemeye başladı.

"Ben eşinizin öldüğünü ve bu acıyla kumara başvurduğunuzu biliyorum. Ama ne yazık ki kumarda epey bir borcunuz birikmiş. Bunu nasıl ödemeyi düşünüyorsunuz. Veya ödeyebilecekmisiniz. Hiç ödeme yapmadan ben sizin tek seferde kumar borcunuzu kapatırım. Böylece zor durumda kalmazsınız. Ve işler daha kötüye gitmeden biter."

Mümtaz Bey kurnaz bir adamdı. Karşısındaki adamı az çok kavramıştı. Ve Barlas'ın hiç kimseye karşılıksız bir şey yapmadığını anlamıştı.

" Karşılığında benden ne istiyorsun delikanlı. "diye sordu yaşlı adam.

Barlas adamın kabul edeceğini düşünüp direk söze girdi.

" Karşılığında Arian'ı istiyorum. Ona kendi soyadımı vermek istiyorum. "

...........