3.BÖLÜM(KAÇIŞ)

69 6 7
                                    


OKUMAYA BAŞLAMADAN ÖNCE OY VERMEYİ UNUTMAYIN..❤️

Keyifli okumalar...💞

....

Hayatımızı kendi kararlarımıza göre şekillendirdiğimiz bazı evreler vardır. Bu evreler gerçekleşirken kimi zaman doğru ve yerinde bir sonuç verirken kimi zaman da hiç beklenmedik sonuçlarla karşı karşıya bırakır. Hatta bazen öylesine büyük kararlardan doğan önemli sonuçlar alırız ki bu bir nevi bizim aldığımız bir ders olarak çıkar karşımıza.

Ben zamanında aldığım en büyük kararı hatırlamıyordum.  Hayatımda alıpta hiç unutmayacağım bir ders var mı onu bile bilmiyordum.

Tek başıma ve kimsenin yardımı olmadan aldığım büyük kararı gerçekleştirmek üzere, bir yolun başında bekliyordum. Bana bu yolun doğru ya da yanlış olduğunu söyleyecek kimsem yoktu kendimden başka. Bu yüzden arkasına sığındığım bu kararı gerçekleştirmek için harekete geçmek zorundaydım.

Sonunda kutlamanın gerçekleşeceği saatin geldiğini gördüğümde bulunduğum odadan ayrılmak üzere ayaklandım. Kapının kilidini açar açmaz ilk bir kaç saniye etrafımı inceledim. Tahmin ettiğim gibi herkes kutlama alanındaydı. Tek tük bir kaç korumanın dışında etrafta kimse yoktu.

Oldukça dikkatli ve dikkat çekmemeye özen gösterdiğim adımlarımla bu saçma yerden çıkmak için doğru kapıyı aramaya koyuldum. Etrafta öylesine çok kapı vardı ki hangisinin çıkış olduğuna dair oldukça güçlü tahminler yapmam gerekiyordu. Hemen üzerimdeki kabarık elbise yüzünden adımlarım her an biraz daha yavaşlatırken artık büyük bir risk alıp buradan çıkmamın gerektiğini hatırladım. Bu yüzden gözüme çarpan ilk tahta kapıya doğru ilerlemeye başladım.

Kolunu kavradığım kapıyı açmak için hazırdım ki birden duyduğum sesle olduğum yerde donakalmış bir şekilde durdum. Gözlerimi sıkıca kapatıp yakalanmamın verdiği utançla derin nefesler almaya çalıştım.

"Yolunu şaşırdın galiba şifacı. Kutlama o kapının arkasında değil. Orası depoya açılan kiler odası." Sesinde ki ima dolu tınıyla asıl almam gereken cevabı veren sesin sahibine döndüğümde karşımda gördüğüm yüze hafiften çatılan kaşlarımla baktım.

Dün yeterince aklımı karıştırdığı yetmezmiş gibi şimdide benimle oyun mu oynadığını düşünüyordu?

"Siz burada ne arıyorsunuz Arel Bey? Kutlama da olduğunuzu düşünüyordum."dedim düz bir sesle. Sözlerimle beraber başını evet anlamında sallayan genç adam yüzündeki arsız gülümsemeyle konuşmaya devam etti.

"Ben zaten kutlamadan geliyorum sayın şifacı. Sorun şu ki şehrin saygı değer bilgeleri başta olmak üzere diğer misafirlerimiz şifacıyla tanışmak için sizi bekliyor. Onları bekletmezsiniz diye düşünüyorum."

Yaptığı açıklamasıyla doğru yolu göstererek, bana yol veren yüzüne belli etmemeye çalıştığım öfkemle baktığımda işaret ettiği tarafa doğru yürümeye başladım.

Aklı sıra yoluma taş koyduğunu düşünse de kutlama henüz bitmemiş ve ben hala kararımdan dönmemiştim. Ve evet dönmeye de hiç niyetim yoktu.

Her ikimizde kutlama alanına doğru ilerlerken arada yüzüne kaydırdığım bakışlarımda her seferinde beni incelediğini fark ettim. Bu durum iyice sinirlerimi bozmaya başladığında kutlama alanına varmadan hemen önce kısa bir süreliğine duraksayıp hemen yanımdaki bedene doğru döndüm.

SERBEST RUHLAR ŞEHRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin