7.BÖLÜM(LAVİNYA EKİZ)

44 6 4
                                    


Başlamadan önce beğenmeyi unutmayın..💚

KEYİFLİ OKUMALAR HERKESE.🌸

Zamanın yeri geldiğinde gözümüze oldukça anlamsız geldiği bazı anlar vardır. İşte bu anlar hayatı sorgulamak için büyük bir sebep kaynağı olur bize. Hemen karşımda ki görüntüye anlam vermeye çalışan gözlerim ve zihnim iletişim kopukluğu yaşıyordu birbirleriyle. Ne zihnim gördüklerime bir anlam verebiliyor ne de gözlerim olanlara bir anlam katmaya çalışabiliyordu.

Arkası bize dönük siyah bir silüet hemen arabanın önünde durmuş hareket dahi etmiyordu.

"Bu da ne böyle?"diye sordum şaşkın ve biraz da tedirgin bir sesle.

Arel en rahat hali ve yüz ifadesiyle başını geriye yaslayıp "Yine mi Baral?"diye söylendi kendi kendine. Sesi her ne kadar kısık çıksa da duymuştum.

"Arabada bekle beni, geliyorum hemen." Arel yaptığı kısa açıklamasıyla saniyeler içinde arabadan inerken yalnızca arkasından bakakalmakla yetinmiştim.

Arabadan iner inmez arkası dönük siyah siliuetin karşısına geçti. Bir kaç saniye ifadesiz yüzüyle bir şeyler söyleyip hemen sonra tümü siyaha bürünmüş kıyafetlerle karşımda duran kişiye dostça sarıldı. Yüzünü göremediğim fakat boy ve fiziğine baktığımda karşımdaki kişinin genç bir adam olduğunu anlamam uzun sürmedi.

Yaklaşık bir kaç dakika sonra nihayetinde hem Arel'i hem de bana arkası dönük olan adamı daha net görebileceğim bir pozisyon da durdular. İlk bakışta yüzünün tanıdık geldiğini hissettiğim bu adamın daha sonra kutlama sırasında rastgele beni durdurarak ayaküstü tanıştığım o adam olduğunu hatırladım. Benim bakışlarımla beraber her ikisinin de bakışları bana doğru döndüğünde usulca yutkundum.

Arel her zaman ki ifadesiz gözleriyle bana bakarken yanındaki arkadaşı daha tuhaf bakıyordu. Öyle ki bakışlarını bir saniye bile üzerimden çekmeden olduğum yolcu kapısına doğru yürümeye başlayıp saniyeler sonra ise benim kapımı açıp yüzündeki tebessümle konuşmaya başladı.

"Sen o kutlamada ayaküstü tanıştığım gizemli kız değil misin?"diye sordu. Yüzündeki gülümseme daha da genişlemişti.

"Şey.."diye geveledim ne diyeceğimi bilmeksizin. "Hatırlamıyorum."

Verdiğim cevapla beraber yüzündeki gülümseme hafif silindi. "Oysa ben seni hiç unutmadım. Neyse peki öyle olsun yeniden tanışalım o halde,"diyerek elini bana doğru uzattı. "Ben Baral. Arel'in tek ve en özel dostuyum. Hatta bir nevi kardeşim sayılır."diyerek kendini tanıttı. "Az önce seni korkuttuysam üzgünüm, Arel'in tek başına olduğunu düşündüğüm için ona böyle korkunç bir şaka yapmak istedim."

Hafif bir tebessümle sözlerini onaylıyıp uzattığı eline karışılık verdim. "Memnun oldum."dedim.

"İsmini söylemedin?"diye sordu.

İstemsizce öne eğilen başımla sorusuna karşılık nasıl bir yanıt vereceğimi bilemedim. Benim tek bir ismim vardı o da şifacıydı. Kendi ismimi bile hatırlamayacak kadar yabancıydım her şeye.

"Aslında..."devamını getiremediğim cümlem farklı bir sesle kesildi. Araya Arel'in sesi girdi. Hemen yanımızda aldığı solukla gözlerini gözlerime sabitledi. "Onun adı Lavinya."dedi.

Verdiği cevap karşısında yüzümdeki şaşkınlıkla Arel'in karamellerine baktım. Lavinya demişti ismim için. Bunu öylesine aklına geldiği herhangi bir isim olarak mı söylemişti yoksa o benim ismimin ne olduğunu gerçekten biliyor muydu? Karışan aklım ve hemen karamellerine odakladığım Arel'in gözlerinde bir cevap aradım. Fakat Arel hızlı davranıp arkadaşı Baralı yanımdan uzaklaştırarak kısa bir sürede yanımızdan ayrılmasını sağladı.

SERBEST RUHLAR ŞEHRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin