🎪14: "Tail"🎪

2.9K 358 70
                                    

Medya: Clean Bandit ft. Zara Larsson - Symphony

_

Fakat Jeongguk onun özrüne karşı bir şey söylemedi. Öylece durdu ve kımıldamamaya devam etti. Taehyung sağ yanağından süzülen bir damla yaşa karşılık hızla kuyruğu ile silmiş ve örtüyü kaldırarak altına girmişti. Burnunu birkaç kez çektikten sonra bir süre Jeongguk'un ensesine bakmış sonrada uyuyakalmıştı.


***

Çoktan kalkan, üzerini değiştiren hatta hayvanları beslemiş olan Jeongguk karavana tekrar döndüğünde minik Tae'sinin hala uyuduğunu görmüştü. Gelirlerinde biraz düşüş olduğunu fark ettiğinden beri yeni bir gösteri düzenlemek için arkadaşı Jimin'i çağırmıştı.

Araba sesi duyduğunda karavandan çıkmadan önce Tae'sinin yanına ilerlemiş, eğildikten sonra elini saçlarına atmıştı. Uyandığında kendisinden çok uzakta uyuyan bebeği şimdi hem kendi yerini hem de Jeongguk'un yattığı yeri işgal etmiş, özellikle yastığına bastırdığı yüzünden dolayı dudakları öne çıkarken mavi saçları çokça karışmıştı.

Saçlarının üzerine minik bir öpücük kondurduktan sonra doğrulmuş, karavandan çıkmıştı. Kapıyı ardından kapattığında beyaz renkteki bir arabadan Jimin'in birden fazla poşetle indiğini görmüştü. Hepsini arabadan indirdiğinde, araba gözden uzaklaşmış Jimin hızla yanına gelerek kollarını boynuna dolamıştı.

"Jeonggukkie!" Jimin heyecanla ona sarıldığında hızla büyük kartondan olan poşetlerin yanına götürmüştü. "Gösterimiz var dedin, kaptım geldim bu güzel şeyleri." Jeongguk ona bu kadarına ne gerek olduğunu sorarken aynı zamanda paketleri içeri de taşımıştı.

Merak edip paketlerden birisini açtığında elini sokmuş ve kumaş parçasını çıkardığında dudaklarını aralamıştı şaşkınlıkla. "Jimin! Bunlar ne?!"

"Gösterin için Jeongguk! Ne bağırıyorsun hem, altıma sıçıyordum resmen. Hem sen söylemedin mi gelirimizin düşük olduğunu? Bunlardan birkaç tanesini Taehyung'un üzerinde fotoğraf çekip bastırdığımızda ne biçim izleyici kazanırız haberin var mı? Bir yıl boyuncada devirir götünüzü yatarsınız. İyiliğiniz için uğraşıyorum şurada!"

"Taehyung asla bunlardan giymeyecek."

"Sanan ne be adam? Benim pamuk popolu Tae'm bunları çok seviyor, biz birkaç tanesini beraber sipariş ettik zaten."

"Sen delirdin mi ya?! Giymeyecek diyorsam giymeyecek!"

"Kim neyi giymeyecek?"

Taehyung yeni uyandığını belli edercesine hırıltılı sesiyle konuşmuş gözlerini ovalayarak çadıra girmiş ve birbirlerine bağıran kişilerin yanına ilerlemişti. O sırada Jimin elinin tersiyle Jeongguk'u omzundan ittiğinde Taehyung'a ilerledi. "Oh, Günaydın Taehyungie! Bak sana neler getirdim." Hızla kolundan çekiştirerek onu paketlerin yanına götürdüğünde Jeongguk görmeyi düşündüğü şeyi görmemek için dua etmeye başladı. İçinden o dakikada onlarca dilek tuttu. Fakat hiçbiri kabul olmadı.

Minik Tae'si elbiselere baktığı anda mavi iri gözleri parıldadı.

Jeongguk yutkundu.

"İnanmıyorum!" Hızla eline aldığı elbiseyi ve takıları incelerken yüzünden kocaman bir gülümseme yerleşti. Hepsini incelemeye başlamışken Jeongguk pes edip koltuğuna oturdu ve biraz aşağı kayıp bacaklarını açtı. Tae'si hızla paketleri izliyor, iki eli hızına yetişemezken kuyruğu ile karıştırıyordu paketleri.

"Jiminnie~ Bunlar çok güzel, teşekkür ederim."

"Ehe, ne demek. Bu da benim görevim." Taehyung birkaç tanesini denemek için perdenin arkasına geçtiğinde Jeongguk oflayıp kafasını geriye attı. Jimin çatık kaşlarını ona çevirdiğinde yanına ilerlemiş, saçından tutup iki kere sallamıştı. "Şimdi sende burada otur kudur Jeongguk. Çocuğun isteklerine karışma, giymek istiyorsa giysin. Şu tipe bak, huysuz!"

Jeongguk yanında duran arkadaşının bacağına tekme attığında Jimin acıyla inlemiş, atağa geçmeden önce ikisi de Taehyung titrek sesini duymuştu. "Nasıl oldu?"

İkisi de kafasını o tarafa çevirdiğinde Jimin'den yüksek düzeyde olan bir çığlık duyulmuş, bu bile Jeongguk'un kılını bile kıpırdatamazken aralık dudaklarıyla karşısındaki kişiye bakıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İkisi de kafasını o tarafa çevirdiğinde Jimin'den yüksek düzeyde olan bir çığlık duyulmuş, bu bile Jeongguk'un kılını bile kıpırdatamazken aralık dudaklarıyla karşısındaki kişiye bakıyordu. Elbise vücudunu çok güzel sarmış, esmer teni elbisenin üzerindeki ışıltılar ile daha göz kamaştırıcı olmuştu sanki. Jimin elini kaldırıp elbisedeki prenses kol detayına dokunduktan sonra elini dudaklarına götürdü ve baştan aşağı dimdik bir şekilde duran ve elbiseyi en güzel şekilde taşıyan Taehyung'u süzmüştü.

O sırada Jeongguk fark ettiği şeyle hızla yerinden kalktı. "Kuyruğun Taehyung? Kuyruğun nerede?" Çatık kaşları üzerinde dolanırken Taehyung dudaklarını birkaç kez açıp kapattıktan sonra baş parmağı ile arkasını gösterdi. "Elbisenin altında." Onu öptüğünden sonra ilk defa karşılıklı göz göze gelip konuşabilmişlerdi ki, bunun şaşkınlığını da yaşıyordu biraz.

"Delirdin mi sen? O dar elbiseyi giyerek kuyruğuna zarar veriyorsun şuan."

"Ama..- ama yakışmamış mı Jeongguk?"

Belki de kendisini azarladığı için dolmuştu gözleri, bunu umursamadı, kafasını yana yatırarak onda gezdirdi. Sanki kendisiyle ilgili ağzından çıkacak her güzel söze ihtiyacı varmış gibi hissediyordu. Düştüğü bu kuyudan kendisine ışık tutmasını ve bir an önce onu pişmanlığın aynı zamanda kararsızlığın karanlığından çekip almasını istiyordu.

"Taehyung, bebeğim çok güzel olmuşsun. Çok yakışmış ama çıkar onu tamam mı? Kuyruğun acımasın sonra."

Taehyung kafasını sallayarak perdenin arkasına gittiğinde elini alnına götürmüş, olduğu yeri sıvazlayarak az önceki görüntüyü unutmaya çalışmıştı. O sırada arkadaşı Jimin'in şeytani sesini duymuştu.

"Şişt, dibin düştü değil mi?"

"Jimin!"


_

Jeon's Circus × TaeKook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin