~11 yıl sonra~
'Mary! Albus! Hadi..'
'Geliyoruz Harry!' Mary merdivenlerden inerek, konuşuyordu.
Bu sırada Albus, annesinin elinden tutmuş onu çekiştirmekte meşguldü.
'Bak babam kızıyor! Sana dedim hızlı ol diye anne..'
'Hey kızdığım yok, ama geç kalıcaz..'
Mary kafasıyla onayladı onu ve hem oğlunun hemde kocasının elinden tuttu. Harry'de teddy'nin elinden tutmuştu.
'Öyleyse cisimlenelim!' Dedi Mary.
~~~
'Baba.'
Albus, Harry'nin cübbesini çekiştirirdi. Harry başını eğip ona baktı.
'Sence ben.. ya ben slyhterin'e seçilirsem..'
'Ne zararı olacak ki?' Dedi Harry sakin bir tonla.
'Slyhterin.. karanlık büyücülerin binası. Cesur olan insanların değil.' Dedi Albus. Slyhterin'e seçilmekten korkuyordu.
'Albus Severus, sen hogwarts'ın iki müdürünün isimlerini taşıyorsun. Bunların biri bir slyhterin'di ve büyük ihtimalle tanıdığım en cesur adamdı.'
'Ama di-
'Senin için bu kadar önemliyse eğer, seçmen şapka hislerini dikkate alacaktır Albus.'
'Gerçekten mi?'
'Benimkileri almıştı.' Harry oğlunun saçlarına bir öpücük bıraktı. Ve Mary'nin yanına doğru ilerledi.
Harry etrafta gözünü gezdirdiğinde arkadaşlarını görmek çok zamanını almamıştı.
Hermione ve Pansy kızları rose'a bolca öğüt veriyorlardı. Aynı sırada Ron oğlu Hugo'ya sarılıyordu.
Harry blaise ile sohbet eden adamı görünce duraksadı. Bakanlık boyunca her gün bu suratı zaten görüyordu. Draco'nun yanında ki oğluna baktı, Draco'ya çok benziyordu. Diğer tarafta Draco'nun eşi Astoria Malfoy duruyordu.
Harry bazı geceler kabuslarla uyansa bile bu durumu aşmıştı, yanında ki en büyük destekçisi mary'nin de destekleriyle. Mary onların evliliğinin hiçbir zaman gerçek bir evlilik olmadığını biliyordu. Birbirlerine aşık değillerdi. Bu durum ikisi içinde geçerliydi.
Harry asla sıcak, samimi bir aile ortamında büyümemişti. Oğlunun da bu durumdan mahrum kalmasını istememişti. Çünkü o biliyordu, ailesizliğin ne demek olduğunu.
Draco içinde durumlar oldukça farklıydı. Babası hayatta kalsın diye yıllardır sevdiği adamdan uzaktı. Bu durum onu oldukça üzmüş, yıpratmıştı. Hala da üzmeye devam ediyordu. Lakin sadece arkadaş olarak görüşmekte yetiyordu ona.
Draco asla Harry'i aşamamıştı. Bu durumu aşacağını dahi düşünmüyordu. Harry'nin Zümrütlerinde kaybolmayı isterdi, hemde çok. Bakanlıkta her gün suratını görüyordu, lakin dokunamıyordu.. Astoria iyi bir arkadaştı lakin aşk.. olanaksızdı. Draco'nun hayatında Harry'den başka kimse olmayacaktı. Draco defalarca kez bu durumdan kurtulmak istemişti, ancak babasının ölümüne göz yumamazdı.
Harry Draco'da dalan gözlerini Mary sayesinde dağıtmış ve arkadaşlarının yanına doğru ilerlemişti.
Herkes çocukları ile vedalaşıyordu. Harry hem Albus'un hem teddy'nin saçlarına bir öpücük bırakıp, sıkı sıkı sarılmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir bakmışsın yıllar geçmiş ' drarry
FanfictionBir bakmışsın yıllar geçmiş.. Harry~Draco Scorpius~Albus Pansy~Hermione Blaise~Ron Luna~Ginny