3. Okyanusların Altındaki Maskeler

44 9 2
                                    

En çok inandığımız şeyler, en az bildiklerimizdir.
Michel de Montaigne

3. Okyanusların Altındaki Maskeler

Phil Collins - Another Day In ParadiseZeki Müren - Seni Nasıl SevdimSezen Aksu – Son Bakış

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Phil Collins - Another Day In Paradise
Zeki Müren - Seni Nasıl Sevdim
Sezen Aksu – Son Bakış

Yüzlerimizde kaç maske taşıyorduk? Maskelerimizin hangisi bizdik? Ağlarken mi, gülerken mi yoksa en sinirli hallerimizde mi gerçek maskelerimiz açığa çıkıyordu? Öfke, hüzün, acı... Hangisi gerçekti?

Bana göre herkes, her zaman iki yüzlüydü. İyi ve kötü. Belki daha birçok yüzü ruhunda barındıran insanlarda vardı fakat asıl olan, iyi ve kötüydü.

Anlayamazdınız. İnsanın kalbine girmeden, orada yer etmeden, hangi yüzünün gerçek, hangisinin sahte olduğunu anlamanıza imkân yoktu.  Bende anlayamamıştım. O insanların hangi yüzü kullandıklarını anlamam da bana pahalıya patlamıştı zaten. Çok fazla kayıp vermiştim, kaldırabileceğim kadar değildi bu kayıplar.

Yakınımda olan kim varsa ben hep kalbime alır, orada saklardım her birini. Kendime, onların kalplerinde de ev yapardım ki beni yuva bilsinler diye. Kimin yüreğine sızabildiysem çok çabuk anlardım her duygusunu bu yüzden. Çünkü bende onların kalbinde yuva yapardım kendime. Yuvasız kalmayı istediğim kalpler olsalarmış keşke. Yüreğim artık kimseyi yuva bilmez oldu.

08.10.1990...
 

İşte bu tarihte, kalbim nereden geldiğini bilmediğim bir seyyaha yuva yapmaya başlamıştı. Ondan önce kimseye de yuva yapmamıştım oysa ki ben. Göçebeydim. Ne zaman o geldi, bir kalbin içini doldurmayı öğrendim ben. Allahım keşke öğrenmeseydim...

Okyanus gözlü çocuk, camdan olan kalbimin en büyük devrimiydi.

En büyük yuvam, masmaviydi.

Devrim.
Devrim, adı gibiydi.
Mavi gözlü bir devdi.
Mavi gözlü koca bir devin devrimiydi.

 
O, diğer tanıdığım herkesten farklıydı. Bunu daha onun içinde yer edinmeden anlamıştım. Aslında o sıralar ben öyle sanıyordum. Devrim’in buzdan kalbi, beni çoktan içine buyur etmişti. Onu kalbime ilk ben aldım sanıyordum. Yıllarca kalbinde büyüttüğü bir kuş olduğumdan haberin yoktu. Oysa ki benim sevgim sessizdi. Lâl olmak kalbimin en iyi bildiği şeydi.

Okyanuslarının altındaki maskeleri ondan çekinmeme neden oluyordu aslında. Ama o zamanlar ki kanımda akan delilik ve sahte bir duvarla çerçevelediğim yıkılmaz duruşum sayesinde gözlerindeki maskelerinin düşmek üzere olduğunu çok görüyordum. Sarsılıyordu. Beni her görüşünde, gözlerime her bakışında sarsılıyordu. O sarsılmaların yuvasını korumak, sevmek için olduğunu anlayacaktım ama anlamazdan gelecektim. Kaçacaktım.

AMBER KUŞUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin