İçeriye bazı adamlar girdi yine.
"Bir dur bakalım, ne istiyorsunuz? Ne yapacaksanız gözümüzün önünde yapın, amaçsız amaçsız işlere girişmeyin!" Diye bağırdı Sabine.
"Size bunu söylemeye yetkimiz yok, her şeyi yeri gelince öğreneceksiniz."
"Yok öyle yetkisizlik! Her şeyden haberiniz var." Diye bağırdı Jamie.
"Haddinizi aştınız" Diyerek Sabine ve Jamie'nin üstüne gelmeye başladılar.
Ben ve Cypher da ikisine yardım ederken Wei'nin hala arkada kafasını kaldırıp katılacak hali bile yoktu. Büyük bir kargaşa çıktı. Sonra bu kadar bağırışmanım üzerine bir şeyler değişiverdi.
Adamlar büyük ölçüde bir garipsemeyle ellerini gözlerine tutarak o büyük mor, sinsi ve lanet dolu şeye bakmamak için Jamie'i bırakıp odadan çıktılar.
yardım çağırmaya...Beliren mor şey, bir gözdü! O göz onları kör etmişti.
"Bu ne lan..?"
(Herkes aynı anda konuşmaya başlar.)Wei: "İyi misin?" Dediktan sonra Sabine fısıldayarak karşıya "Sen bana pek tanıdıksın..." Dedi.
İçime doğdu. Sadece bağırdım.
"ARKANA BAK!"Sis bombası patladı ve kolumla gözümü siper ettim. Gözü yaratan kişinin görüş alanı kısıtlandı belli ki, birkaç ıskalanmış silah ve bıçak sesi geldi.
Çok mantıklıydı. Sis bombasında körünü isabet ettiremezdi.
Çok korktum çünkü o kişi bizi koruyordu, herkes yardım ederken arkada kalamazdım.
Tam kendimi de atacakken Amir kolumdan tutarak geri çekti.
"Saçmalama genç kız. Ölesin varsa o hakkı çocuğuma ver."
"Ne?"
.
Amir(Cypher) Daha bilinmeyen bir olaydan sonra karısını ve çocuğunu kaybetti. En büyük acısını yaşıyor.
.Wei' in aklından geçen ne bilinmez, doğrulup şahsın yanına giderken arkadaki adama dikkat çektirmemek için ter döküyordu.
Amir bana laf etmişti ama onun gitmesine izin vermişti. Ona güveniyordu.
Daha güven kazanacak ne yaptın ki Sunwoo..?
Sisin içinde kimse görünmüyordu ve belki de tekrar yardım çağırmak için görevliler gitmişti.
Biz ise ne yapacağını merak ediyorduk.
Sisin yavaş yavaş kaybolmasıyla beraber -ne diyorum lan ben?
Kız tekrardan ayaklandı, iyiydi. Yara izleri vardı ama kanamıyordu...
O ölmüştü ama... Nasıl?
.
Bense kedimin de tekrar böyle gelip gelemeyeceğini hayal ediyordum, sahi? gelemez miydi?
."Biri beni bu kabustan kurtar-" Sözünü bitirmeden Sabine atladı lafa.
"Hayatımda en son böylesine şaşırtıcı bir şeyi yanlışlıkla birini..- birini öldürdüğümde görmüştüm...""WEI! B-bu gerçek miydi?" Diye atladı Jamie.
Çok korktu sanırım, titriyordu ve çok endişeli bakıyordu.
Belki de kaldıramayacağı bir vicdanın sahibi olmuştu. Ama yine de birini kurtarmıştı. Ve ne olursa olsun bu olmaması gerekirdi. Bu evrene aykırıydı ve Wei buna uymamıştı. İleride bundan çok çekeceğine emindik hepimiz...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Radiant, Valorant (ara verildi)
Science-Fiction"Hey Sunwoo, bütün gün yemek yapıyorsun ve asla yemiyorsun; yemek yemeyi sevmiyorsan neden aşçı oldun ki?" Sırıttım. "Gurme olmadım ki ben." Ryo bu sefer laf dalaşında kaybetmişti. ✧*。 game cinematics, arts and storytell belongs to riot games, i d...