Louis'nin anlatımından;
Harry'ye gidiyordum. Beni evine çağırmıştı. Kolumdaki saatime baktım. Saat 6'ya geliyordu. Varmak üzereydim.
Ne yapacaktım ne diyecektim bilmiyordum. Son gelişimden sonra beni affetmişti. Biliyordum. Konuşurken soğuk değildi. Şakalarımı kaldırabiliyordu. Kesinlikle beni affetmişti.
Ellerim terlemişti.
Kapıya geldim ve zile bastım.Harry'nin anlatımından;
Zil çaldığında oturduğum yerden kalktım. Kapıya ilerledim. Olgun davranmalıydım. Sakince onu selamlamalı, oturup konuşmalıydım. Evet olgun olacaktım. Bir ilişki başlayacaksa düzgün şekilde anlaşmalıydık. Belki birer kahve içerdik. Hatta kahveyi belki Louis yapardı. Kesinlikle olgun olmalıydım.
Kapı kolunu çevirip kapıyı açtım. İşte oradaydı. Aynı kırmızı dudaklar, aynı mavi gözler.
"Olgunluğu sikeyim!"
Kolundan tutup içeri çektim ve bedenini duvara yaslayıp üzerine yaslandım.
"Hoş geldin Tommo."
Yüzündeki gülümseme genişledi.
"Teşekkürler Harold. "
Kolunu bıraktım. Ellerimi beline sardım. Elliyle çenemi tuttu. Başını kaldırdığında belindeki ellerim saçlarına gitti ve Onu, kendime çektim. Gözlerimi kapattım. Nefesini dudaklarımın üzerinde hissediyordum.
"Güzel karşılama " dediği anda dudaklarını dudaklarımda hissettim. Kalbim çıkacak gibiydi. Midemdeki kelebekler uçuşuyordu. O kadar özlemiştim ki kendimi durduramazdım. O da duracak gibi görünmüyordu.
Ellerini tişörtümün içinde hissettiğimde hareket eden tek şey midemdeki kelebekler değildi.
Nefes nefese dudaklarımızı ayırdım. Elini tutup onu odama götürdüm. Yatağa oturup elimle 'gel' işareti yaptığımda kahkaha attı.
Yavaşça yanıma yaklaştı. Dudaklarını kulağıma getirip fısıldadı.
"Seni seviyorum Harry."
"Ben de seni seviyorum Louis. "
Ertesin gün gözlerimi açtığımda yatağımda onunla uyandım. İşte yarım kalan hayallerimin başlangıcındaydım. Ve en önemlisi çok mutluydum...
This two!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Had Another Talk (Larry stylinson texting)
Fanfiction"One Direction dağıldı. Peki, Larry Stylinson'a ne oldu?" Sorusunun, bir kurgusunu okumaya var mısınız?