24.

954 95 126
                                    

Louis: Hala gelmedin.

Louis: Geliyorum dedin yoksun.

Harry: Gelmeyeceğim.

Louis: Ne?

Louis: N'apıyorsun Harry?

Louis: Benimle oynamak hoşuna mı giriyor?

Harry: Hayır.

Harry: Gitme dedim evet.

Harry: Ama farkettim ki ben artık seninle yapamayacağım.

Louis: Ne?

Louis: Bu ne demek şimdi?

Harry: Yapamayacağım işte. Olmuyor.

Harry: Bu yürümüyor.

Louis: Harry, sen ne saçmalıyorsun?

Louis: Yürümeyen ne?

Louis: Bana gitme diyen sen değil miydin?

Louis: Bana evimsin demedin mi?

Harry: Özür dilerim.

Harry: Gitme evet, tamam.

Harry: Ben başka bir eve gideceğim.

Louis: Harry delirdin mi?

Louis: Nasıl böyle silip atıyorsun?

Harry: Üzgünüm Louis...

Harry: Gerçekten.

Louis'nin anlatımından;

Aklım almıyordu. Ne olmuştu anlamıyordum. Konuştuğum kişi gerçekten Harry miydi? Onu bile bilmiyordum.

Cevap yazmak istedim. Elim klavyeye gitmiyordu. Ne diyecektim ki?

Su almak için Mutfağa gitmek istedim. Ayağa kalkıp odanın kapısını açtım. Aşağı indim ve mutfağa girdim.

Buzdolabından suyu aldım, kapağını kapattım. Arkamı döndüğümde bir şeye çarptım. Şişe yere düştü. Kafamı yukarı kaldırdım.

"Harry?"

"Sürpriiz!"

"HARRY?!"

"Kötü Şakaydı değil mi? Merhaba Boobear."
Dediğinde. Şaşırdım.Vücuduma bir soğuk hava dalgası yayıldı.

"Aman Tanrım Harold! Neredeyse ölüyordum." Şok etkisindeydim. Donmuştum.

"Üzgünüm. Sürpriz yapmak istedim."  Dedi ve ekledi;
"Eee sarılmayacak mısın bana?" Gülümseyip kollarını açtı. Onu öyle görünce kendime geldim. Buradaydı.

Uzandım ve Onu kollarıma aldım. Çok özlemiştim. Kavgalarımızı, uzun süre konuşmamalarımızı umursamadım. Sarıldım. Ardından eğilip bacaklarından tuttum ve Onu omzuma kaldırdım.

"Demek beni kandırdın ha?" Diyip arkasına bir tokat attım. Kocaman bir Kahkaha kopardı .

"Bırak beni Louis!!" Diye bağırırken kahkaha atmaya devam ediyordu. Ben de gülerken onu omzumdan sarkıtıp salonda dolaşıyordum. İstese kolayca inebileceğini O da, ben de biliyorduk. Harry, Benden uzun ve iriydi ama sanırım ikimizin de böylesi işimize geliyordu.

Sonunda yorulup onu indirdim. Yüzünü ellerimin arasına aldım.

"Bir daha böyle şakalar yapma."

"Tamam Tamam." Dedi. Gülmekten nefes nefese kalmıştık.

"Bir daha hiç kavga da etmeyelim." diye ekledi.

Elimi yanağından ensesine kaydırıp kendime çektim ve Onu öptüm. O da ellerini boynuma doladı.

Kendimi çektim. Kulağına uzandım.

"Odamızı özledin mi?" Dedim fısıldayarak. Gülümsedi. O da benim kulağıma uzandı.

"Çok." Dedi ve elimi tuttu.

"O zaman seni, orada bir gezintiye çıkarayım. " Dedim ve Onu odamıza doğru yönlendirdim.

Kahkaha attı ve bağırdı.

"Gezilere bayılırım!"

Had Another Talk (Larry stylinson texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin