Set aşkı 'İsAs' 🔞

Part 15

İyi okumalar
⭐

15.BÖLÜM

"Ben ömrümde böyle
bir tat tatmadım" dedikten sonra yanağımdan öpüp yavaşça boynuma doğru ilerlemdya başladı. O kadar sevk veriyor du ki anında gözlerimi yumup başımı yana eğerek yer açtım. Islak ıslak tüy gibi hafif öpücükler bıraktı boynum her yerime. Sonra ayrılıp işaret patmağını alt dudağımdan başlayarak dümdüz aşağıya doğru gezdirdi. Göğüslerime geldiğinde otomatikman derin bir nefes alıp göğüsümü dışa doğru ittim. Parmağını bu sefer karnıma getirip durdu. Ben yapacağı hamleyi merakla beklerken birden dudaklarını karnımda hissetmem ile hafif irkildim. Ama sonra hoşuma gitmeye başladı.

Bir eli bacağımın üst kısmındayken diğer eli ise sol yanımdan koluma doğru ilerliyor derken 90° derece dönüşü ile eli göğüsümü buldu. İyicene elini göğüsüme kavrarken kanepeyi tırnaklamaya başladım. Anlatamıyacağım kadar güzel bir his.
Tam göğüsümü sıkmaya kalkarken birden reflex olarak İsmaili üzerimden itmem le yere düşmesi bir oldu "aa" diye bağırınca kendime geldim "hii İsmail çok özür dilerim öyle birden oldu y-ani ben fazla ileriye gittik diye şey ettim"
"ta-tamam bir şey olmadı merak etme (sinsice sırıtır)"
"Komik mi"
"yoo"
"e niye sırıtıyon öyle"
"çünkü çok güzeldi" deyip dudaklarıma baktığında yanaklarımın kızardığına eminim. Kalkıp yakıma oturdu. Ellerimi tutup
"Hayatımın en güzel öpüşmesi için teşekkür ederim"
deyip iki elimden de öper. Ona gülümseyerek
"sende teşekkürler" deyip birbirimize sarıldık.
"neden beni ittin?"
deyince ne diyeceğimi bilemedim.
"Ş-ey benim yani orama daha önce hiç kimse dokunmamıştı, bu yüzden u-utandım bir az" dememle gülümsedi
"Sen sevgilinden mi utanıyorsun hıh?"
der ve birden ciddileşir "utanınca öyle tatlı görünüyorsun ki, insanın sürekli utandırası geliyor"
"nasıl yani? Hadi diyelim ki utandığımda tatlı oluyorum. Peki utanmadığımda tatlı değil miyim? Yani sadece utanınca mı tatlı oluyorum?"
diye sordum merakla.
"birincisi sen her zaman tatlısın ama utanınca başka bi tatlı oluyorsun, ikincisi ise, bal gibi de utanıyorsun sana yaklaştığımda"
deyip sinsice gülümsedi. Aslında haklıydı ama ondan ziyade daha çok tedirginleniyor ve heycanlanıyor dum. Bana da utanıyorsun deyince kendimi çok küçümsemiş hissettim, bu yüzden inkâr ettim.
"Hiç te bile"
deyip ayağa kalktım ve tekrarladım
"hiç te bile"
ayağa kalkar..
"emin misin"
"eminim"
dedim ama aslında durum belliydi, hâlâ alışamadım yakımlaşmalara, sadece arada o hisslerim kayıp gidiyor.
"peki o zaman ispatlamama
izin ver"
"Ne? Yani nasıl ıspatlıyacaksın?"
"İşte böyle"
deyıp bana yaklaştı, ellerini belime sardı
"noldu planların suya mı dü-" derken beni hızla kendine çekti ve yavaşca burnunu boynuma sürtmeye başladı, nefesi tenime deyince daha da hoşuma gidiyordu, farkına varmadan nefesimi tutuyordum, kafamı geriye atıp gözlerimi kapadım. Belimdeki elini aşağıya doğru sürtünce başımı dikleştirdim ve yutkundum. Kalp atışım hızlandı, tedirgin olmaya başladım, heycanlandım ne yapacağımı bilemedim, ellerimi onun göğüsüne götürdürdüm, onu geri itmek istemiştim ama eğer yaparsam haklı çıkacaktı, bunu göze alamazdım.
Boymumdan ayrıldı, bense sadece gözlerimi kapalı tutuyordum çünkü açtığım saniye gözlerimden tedirginliğim ve heycanlığım ortaya belli olurdu.
"Ne o beni geriye mi itmeyi düşünüyorsun"
deyip ellerini olduğu yerde durdurdu.
"hayır"
dedim gözlerim kapalı ve doğruyu saklayarak. Oda peki deyip beni daha da kendine çekti ve yanağımdan öpmeye başladı, ellerini tekrar kullanarak bu sefer istediği yere ulaşmıştı. Gözlerımı sıkıca kapatıp kaşlarımın çatmıştım. Ve işte o zaman kaybedeceğimi anlamıştım.
Yanağımdan ayrıldı. Bana baktığından emindim, yüzümü normal yapıp fark etmemesi için gözlerimi hâlâ kapalı tuttum. Birden dudaklarıma yapışıp, kalçamı sıkması bir oldu. Bende öpüşmesine karşılık vereyim, belki kalçamdaki elini unuturum diye düşünürken hiç te öyle olmamıştı. Tedirginlikle ve benim kalçama dokunmasına utanarak çekildim.
"bak o-olmuyor işte ka-kanıtlayamadın"
"bana hiç te öyle gelmiyor ama" deyip çenemden tutup yüzüne çevirdi.
"gözlerime niye bakamıyorsun o zaman"
demesiyle gözlerimi gözlerine kenetledim.
"bakıyorum işte"
"bakışların..-"
"n-eyse boşver biz en iyisi bi yürüyüşe çıkalım."
"niye ben böyle iyiyim"
"İsmail abartma istersen tüm gün evde mi kalıcaz, hadi çıkalım hem hava almış oluruz"