12.Bölüm

214 22 2
                                    

Öğleden sonra gelen Azra ile biten bir okul günü daha. Eve gelir gelmez ders çalışmam gerektiğini aklıma koyarak üzerime rahat bir şeyler giyip çalışma masama oturdum ve kulaklığımı takarak ders çalışmaya başladım notlarım zaten iyiydi ama eğer istediğim bölümü okumak istiyorsam çalışmam gerekiyordu. Birden kulaklığımın çekilmesi ile sıçradım ve sandalyemden düştüm. "Savaş acaba malmısın ya" Sonra birden kafama dank eden şeyle hızla kalktım "Ne işin var senin burda" Kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu "Bu telefon birileri konuşsun haberleşsin diye icat edilmiş bişey sen uçak moduna alda kimse sana ulaşamasın diye değil arıyorum arıyroum açan yok camına taş atıyorum bakan yok nasıl korktum bişey oldu diye" Parmak ucuma çıkıp elimle kaşlarını düzelttim "Korkunç oluyorsun öyle" Derin bir nefes alıp sabır diledi "Nasıl girdin buraya sen" Yatağıma oturup bana hala kızgın olan bakışlarını attı "Sana fizik anlatıcağımı söyledim baban çok sevindi e annen zaten beni çok seviyor teyzen zaten biliyor Alpte Azrayla dışardaymış" Duvarımdaki saate baktım oha okadar saat nasıl geçmişti ya saat nerdeyse 9 a geliyordu. Sandalyemi karşısına çekip oturdum "Çok mu merak ettin" Elimi tutup konuştu "Sen delimisin o telefon neden uçak modun da" Mahçup bir şekilde baktım yüzüne "Özür dilerim aslında perdem açıktı ama sanırım masamın orası gözükmüyor" Tuttuğu elimin üstünü okşadı "Liva sencede Alpe söylememiz gerekmiyor mu konusunu açmak istemiyorum ama ona ihanet ediyormuş gibi hissediyorum kendimi" Dudağımı ısırdım ve konuştum "Bende anlatmak istiyorum ama korkuyorum Savaş ya çok sinirlenirse seni kaybedersem" Elini kalbimin üstüne koyup benimkinide kendi kalbinin üstüne koydu "Birbirimizi kaybeedersek kalplerimize bakarız olmadı ruhlarımız hep birlikte zaten" Boynuna sarıldım "Tamam ara Alpi bende üzerimi değiştireyim yanına gidip söyleyelim" Gülüp şakağımı öptü. Hızla dolabımdan mavi bir tane eşofman çıkarıp üzerine beyaz sweatimi aldım ve koşarak banyoda giyindim ardından saçımı rast gele toplayıp sporlarımı giydim ve bu gün giydiğim ceketi giyip Savaşın yanına gittim "Aşağı mahalledeki boş arsaya gelin dedi" Merakla ona baktım "Sen ne dedin ki" Omuz sipkti odadan çıkarken "Önemli birşey konuşucam seninle ama ortalık bir yerde olmaz dedim" İçimdeki adranelini bastırmak için derin bir nefes aldım. "Anne biz abur cubur alıp Alplerin yanına gidicez haberin olsun" Tam kapıdan çıkıcakken teyzem yetişti "Gelmemi istermisin sarışınım" Kafamı iki yana salladım her bokuda anlıyordu zaten. Yanağımı öpüp gözlerini kırpıştırdı. Evden çıkar çıkmaz Savaş elimi tutup cebine koydu ikimizin elinide ben adımlarımı yavaşlatmaya çalışsamda Savaş gayet kararlı adımlar atıyordu sonunda yaklaştığımızda Savaş durup saçımı öptü "Bak güzelim eğer senden benden ayrılmanı isterse ayrıldım de tamam mı o senin kardeşin hatta onu geçtim ikizin ama şunu unutma ben seni her zaman sevicem" Etrafıma bakıp hızla dudağına bir buse kondurdum ve ayrılıp elini daha sıkı tuttum arsaya geldiğimizde Alp ve Azra ağaçların altına konmuş bankta oturuyorlardı içimdeki duyguları size anlatacak kelime bulamıyordum hani olur ya annenizin en değerli eşyasını kırarsınız ardından onu saklarsınız ama bir gün anneniz anlar ve size kızar ya işte tam öyle bir korku vardı içimde "Hayırdır Savaş Livayı karşıdan karşıyamı geçiriyorsun" Savaş derin bir nefes alıp elimi bıraktı ve beni belimden hafifçe iterek Azranın yanına yolladı. Azra anında kollarını bana dolarken ben öylece olacakları izliyordum. "Hayır seninle konuşucağım şey Liva ve benimle ilgili" Alp bir bana birde Savaşa baktı "Birbirinizle ne alakanız olabilirki en yakın kanka olmaya falan mı karar verdiniz" Aklının ucuna bile gelmiyordu can parçamın "Hayır. Alp biz Liva ile sevgiliyiz ve bunu söylemek için buraya geldik" Alp bana döndü "Yalan dimi yalan" Gözlerim dolarken hızla kafamı iki yana salladım ve fısıltı gibi çıkan sesimle konuştum "Yalan değil seviyorum ben Savaşı" Derin bir nefes alıp gökyüzüne baktı ardından korkunç bir sesle konuştu "Bana bak Liva çabuk eve çabuk"Korkuyla bağırmasına karşılık bağırdım "Hayır bu gece burda konuşulucak herşey" Alp tekraf sabır dilendi ardından Savaşa güzel bir kafa koydu Savaş geri sendelerken içim kopuyordu biri kardeşim biri sevdiğimdi. Hızla Azrayı ittim "Git durdur onu git" Azra beni bırakınca bir an düşücekmiş gibi oldum ama kendimi tuttum. Alpin önüne geçip yüzünü avuçlarının içine aldı ve konuştu "Şimdi Livayı alıp eve git sonrada insan gibi otur konuş çünkü bende Livanın yakın arkadaşıyım" Alp bir kaç saniye durdu ardından yerden kalkan Savaşa bir yumruk daha atıp ilerlemeye başladı sonrada bağırdı "Liva Bulut çabuk eve" Savaşa baktığımda gözleriyle onayladı beni bense koşarak Alpi takip ettim ve ona çaktırmadan Poyraza mesaj attım.
Bal Böceği:Poyraz Savaşa baksan iyi olucak sana olayları anlatır o bizim aşağı mahalledeki boş arsada. Önden önden yürüyen Alpe bakıp derin bir nefes aldım "Alp bak ben özür dilerim ama ben onu senden önce tanıyordum zaten" Cevap vermeyince tekrar konuştum "Bak çok denedim vazgeçmeyi ama beceremedim gerçekten ondan uzak durmak için ne kadar çaba sarf etsemde sonunda onun yanında buluyordum kendimi" Birden durup bana döndü ve gayet sessiz bir şekilde konuştu sessiz olması korkunçluğunu geçirmiyordu ya neyse "Liva sus kalbini kırmak istemiyorum evde konuşalım ara şu Zeynebi annemleri evden çıkarsın" Hızla kafamı sallayıp teyzemi aradım "Efendim Sarışın" Sesini duyunca titreyen sesim sanki başka tarafıma kaçmıştı "Şey teyze annemleri hızla evden çıkar olur mu lütfen" "Merak etme annenler bir 10 dakika önce çıktı yani ben hallettim" Telefonu kapatıp kafamı yukarı kaldırdım "Alp ne oluyor Savaş nerde" Poyraza bakıp dolu olan gözlerimi akıtmaya başladım "Başlatma Savaşına git bul" Alp ilerleyince yanıma geldi "Merak etme bal böceği ayrıca ağlayınca çok çirkin oluyorsun" Hızla göz yaşımı silip koştu geldiğimiz sokağa doğru. Alp kapıyı açıp girmemi bekledi ben girince hırsla kapattı kapıyı ve odasına çıkmaya başladı bende hızla onun peşinde koştum "Alp konuşmicakmıyız" Odasının kapısını kapattı yüzüme benden de bu kadar dı hızla kapıya tekme attım "Aç lan şu kapıyı sen benim ikizimsin ne bok yersem yiyim yanımda olman lazım sende benim en yakın arkadaşımla sevgilisin tamam mı kendi kendine kurma içerde kaldır o kıçını sorularını yüzüme söyle" Tekrar tekme atınca sinirli bir kükreme geldi içerden ardından da kapı açıldı bir tık tırssamda o benim ikizimdi bana zarar vermezdi buna dayanarak dim dik durdum "Bana bak tamam ben senin en yakın arkadaşınla sevgiliyim ama o kız benimde en yakın arkadaşımdı tamam mı ben oldum olası tanıyorum Azrayı ama sen ya sen ne kadar tanıyorsun bu çocuğu" Bir adım bana gelince bende geri gittim "Aslında ben nerdeyse 3 buçuk aydır tanıyorum" Bakışlarında ki öfke bir tık bile değişmedi "Liva bana daha ne kadar söylediğin yalanların doğrularını söyliceksin merak ediyorum" "Ben sana yalan söylemedim sadece söylemedim salak" Boynunu kırtlattı "Bana bak ayrılıcaksın tamam mı"  Kalbim korkudan hızlı atıyordu bu sefer "Hayır ayrılmicam" "Ya sen saf mısın? Anlamıyormusun acısını yarasını kapatmak için kullanıyor erkekler böyledir Liva mallık yapma" Sinirle omzuna vurdum "Lan o senin yakın arkadaşın onun öyle biri olmadığını biliyorsun. Savaş beni gerçekten seviyor" Alp biraz daha üzerime eğilmişti ki Teyzem kolundan çekti "Alp kardeşinin üzerine eğilme korkutucusun şuan yeterince" Alp hızla kolunu silkti "Bana bak ayrılıcaksın" Bana bağırmasına karşılık hızla ayağımı yere vurdum ve çığlık atarak konuştum "Sen benim hayatıma karışamazsın ayrılırsa gelir senin omzunda ağlarım ayrılmazsa mutluluğumu seninle paylaşırım ikisinide ben yaşayarak öğrenicem tamam mı" Alp tam odasına girerken konuştu "Ozaman bu saatten sonra ne sen benim ikizimsin nede ben senin" Kalbim patlayıp param parça oldu bu sözlerle merdivenlere bakarken aklıma gelen son ilk şeyi yaptım "Yani ben şimdi bu merdivenlerden kendimi atsam tutmazsın" Bana dönüp şüpheyle baktı "Hayır tutmam" Kafamı tamam anlamında salladım ve merdivenlere sırtımı dönerek yüzüne son kez baktım ardından gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve kendimi bırakmaya hazırladım tam gidicekken birden kolum çekildi ve birinin göğsüne bastırıldım "Hani tutmazdın" Kafama hafifçe vurup konuştu "Salaksın varya geç şu odaya olayları düzgünce anlat" Yanağına bir sürü öpücük kondurdum "Hadi geçin bende kahve yapayım" Odaya geçip hemen yatağa oturdum Alpte sandalyesine oturup dirseklerini dizine yasladı. Teyzem kahveleri getirdi bende olayları en ince ayrıntısına kadar anlattım. "Bak Liva sen benim diğer yarımsın ister istemez seni korumak kapatıp saklamak istiyorum şimdi ben senin yanında olmasam seni biliyorum depresyona falan girersin o yüzden benden yana sıkıntı yok ama çok yaklaşmak yok" Hızla yerimden kalkıp boynuna sarıdım ben Alpe sarılırken teyzemde bana sarıldı Alpte ikimizi birden sardı. "Ulan çok ağır oldu be Zeynom evleniyor Livom sevgili yapıyor" Kahkaha attıp yanağını öptüm "Alp hadi kalk Savaşa bakmaya gidelim lütfen valla bu gece başının etini yerim" Teyzemde sırıttı "Bende yerim başının etini hem şaheserine bakmak seninde hakkın" Alp oflayıp kalktı ve ikimizide birer kolunun altına alıp evden çıkarttı ve karşı eve geçtik kapıya vurup beklemeye başladık. Pınar teyze hızla kapıyı açtı "Hoşgeldiniz gençler Savaşı görmeye mi geldiniz yine birileriyle kavga etmiş" Alp tam konuşuyordu ki kolunu sıktım onun yerine teyzem konuştu "Evet Pınar abla camdan gördük merak ettik birde ben sizi cumartesi günki istememe çağırmaya geldim" Pınar abla kolunu teyzemin beline sardı "Ay kuzum geliriz tabiki gel biz seninle kahve yapalım."

✨Oy vermeyi unutmayınnn. ❤️

Kendi Numaram ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin