Derin bir nefes alıp arabadan indim hızla ve abimin yanına gittim "Aybars anahtarını verirmisin" Abim avucuma arabanın anahtarını bırakır bırakmaz hızla motoruna binmek üzere olan Savaşın kolundan tuttum "Yürü" Kaskını çıkarıp beni takip etti şaşkınlıkla hızla ön kapıyı açıp binmesini bekledim bindiği anda kapıyı kapatıp kitledim. "Bana bakın şimdi ben şu dengesizi akıl hastanesi ne bırakıp gelicem abiciğim sende bir taksi falan tut ya daa" Gözlerimle motoru işaret ettim "Yok canım ben almayayım Niğdayı almaya gidicem taksiyle giderim ama kızıma dikkat et lütfen" Kafamı salladım ve arabaya binip hızla gaza bastım ve yanlarından ayrıldım. "Neden bindirdin beni arabaya ve nereye gidiyoruz" Harbi biz nereye gidiyorduk Allah aşkına. Birden aklıma gelen şeyle sırıttım "Herşeyin başladığı yere" Hafifçe gülümsediğini gördüm ve gülmemek için kendimi tuttum. 25 dakika sonra ilk kez birbirimizi gördüğümüz arazideydik arabadan inip onun inmesini beklemeden ilerleyip ağacın altına oturdum. "Neden geldik buraya" Omuz silktim "Konuşmak istiyordun seni dinliyorum" Karşıma benim gibi bağdaş kurdu "Hayır konuşmak için gelmedik eğer benimle konuşmak isteseydin çoktan gözlerinin içine yalvarark baktığımı anlardın" "En içine bakarak seni afettim demek isterdim olayları anlatsaydın" Derin bir nefes verdi "Olayları anlatmadan afettim demeni isterdim beni yargılamadan" Ellerime çevirdim bakışlarımı "Aslında ikimizde suçluyuz Savaş sen beni dinlemedin ben seni ve şuan bu durumdayız" Omuz silkti "Belkide-" Kaşlarımı çattım "Belkide ne Savaş" Hızla kollarını bana sardı "Belkide bir oyun oynamalıyız" Anlamayarak kaşlarımı çattım o ise bana olan biten herşeyi anlatmaya başladı. "Sensiz geçen her günüm zehir gibiydi sarı fırtınam" Kafamı daha çok bastırdım boynuna "Sen birde bana sor salak" Kafamın üstünü hafifçe öptü "Çok canın yandı mı" Kafamı iki yana salladım "Belki biraz ama şuan iyiyim" Ayağa kalkınca bende kalktım "Hadi gidip şu oyunu bitirelim" Kocaman sırıttım ve ona yumruğumu uzattım. Yumruk tokuşturmak yerine yumruğumu tutup çekti ve dudağımın kenarını öptü. Arabadan indiğimiz an kaşlarımı çattım ve hızlı hızlı okula girmeye başladım ne tuhaftır ki ilk dersimiz bomboştu. Hızla çantamı Alpin önüne attım ve göz kırptım anlaması için "Alp burdan kalk ve kendi yerine geç" Alp önce kaşlarını çattı ardından da en sonunda anlayarak kalktı ve arkaya geçti benim hemen ardımdan Savaş içeri girdi tabi bu olanları keyifle izleyen tek bir insan vardı oda Deryanın tak kendisiydi. Savaş daha sıraya gelmeden çantasını arkaya doğru fırlattı. Daha o yanıma gelemeden bizim sınıfın yavşağı Melih koşarak yanıma geldi ve aniden sarıldı "Canım iyi misin ben haberi yeni aldım çok geçmiş olsun" Kaşlarımı çattım ve onu kendimden uzaklaştırdım "Teşekkür ederim iyiyim" Savaş yanımızdan geçerken hızla Melihi itti ve beni kolumdan çekerek kendine yaklaştırdı ve burnumu öptü "Plan bu değildi salak" Omuz silkip Deryaya döndü "Eğer bizi bir daha ayırmaya kalkarsan seni fena yaparım" Derya dolu gözlerle sınıftan çıkarken Savaş beni bizim sıramıza oturttu. Ben daha ne olduğunu anlamadan Melihe bir güzel kafa attı ve gülümseyerek yanıma oturup kafasını sıraya koydu ardından elimi alıp saçına koydu. "Kızım sen bunu hastaneye götürmicekmiydim" Azra Alpe sırıtarak cevap verdi "Alpişim senin ikizin korkmuştur kendinide kapatırlar diye" Alp Azrayı kolunun altın alıp konuştu "Dimi hazır dosyasıda var oh rahat alırlardı bunu 1 ay" Kaşlarımı kaldırdım "Tabi canım 15 gün kaldımda sende yakında geliyordun yanıma" Sesi çıkmayan sevgilime döndüm "Bu çocuk nasıl anında uyudu" Alp omuz silkti "Biz kantine gidiyoruz sanada yemek alıcam"Kafamı sallayıp Savaşa geri döndüm ve elimi saçlarından çekip yüzündeki yaranın üzerinde gezdirdim "Ah salak çocuk ne bok vardıda dayak yedin acaba" Birden mırıltı gibi konuşunca elimi çektim "Belki yüreğimdeki acı diner sanmışımdır" Gülümseyip yanağını öptüm ve saçlarıyla oynamaya devam ettim "Bu arada sayın Kara size ceza vericem şu intihar olayını unutmadım" Hızla kafasını kaldırdı "Saçmalama o Poyrazın salaklığı" Anlamayarak kaşlarımı çattım tekrar kafasını sıraya koyup gülerek konuştu "Annem odama vitamin getirmiş içiyim diye bende sabah kalktım onu izliyordum sonra Poyraz geldi yanlış anladı falan işte ondan bağırıyordu" Bende gülümseyip onun sırtına kafamı koydum ve gözlerimi kapattım. "Yemin ediyorum kalbime inicekti salak" Mırıltı gibi kahkaha sesini duydum ve bu güzel sesle gece alamadığım uykuma devam ettim.
Oy vermeyi unutmayın ❤️😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kendi Numaram ✔️
ChickLitCan sıkıntısından aradığım kendi numaramın yanlış olduğunu ve başıma gelicekleri nerden bilebilirdim ki