25.Bölüm

158 22 2
                                    

"Ooo kimleri görüyorum hayırdır" Abim ve Niğda Poyraz ve Deniz bizim okulun çıkışındaydı. "Alp ve Savaş size ihtiyacımız var" Kızlar bizim yanımıza gelirken Denize dönüp hayırdır bakışı attım "Ne oluyor kızıl"Bu da Azranın Niğdaya taktığı isimdi "Ben bişey bilmiyorum Azracığım" Niğdayı direkt olarak aramıza almıştık çünkü boncuk yengem kadar olmasada tatlıydı. "Sanırım şu dün gece Savaşın kavga ettiği çocuklar önceden tanıdıklarıymış" Deniz kulağıma fısıldayınca kafa salladım ve sırıtarak konuştum "Abiciğim eğer benide götürmezseniz malefes babam bu olayı duyucak" Abim bir adım yaklaştı ve üzerime eğildi "Bir insan hiç mi değişmez ya ayrıca sanada aşk olsun Deniz" Deniz benim kankam olduğunu gösterir gibi omuz silkip göz devirdi. "Hadi ama abi ilk defa kavga etmicem" Abim kafasını iki yana salladı hızla. Tekrar konuşucakken telefonum çaldı bilinmeyen numara olduğunu görünce açtım hızla. "Okulun aşağısındaki parka gelin o cici kankilerinle şirin şey" Gülümsedim kocaman "Teşekkür ederim ama istemiyorum size iyi günler" Telefonu kapatıp abime geri döndüm ve konuştum "Her neyse kendinize dikkat edin birinize bişey olursa hepinizi döverim benim kızlarla işim var" Hızla kızların kolundan çekmeye başladım "Karakolda görüşürüz" Kimse anlamadığı için mutluydum."Ya ne oluyor sarışın"Azraya sırıttım ardından Niğdaya döndüm "Umarım iyi kavga ediyorsundur canım" Deniz kolunu omzuma atıp benim gibi Niğdaya bakmaya başladı "Yani ederiz bizimde kendimize göre bir kaç tane altın madalyamız falan var" Üçümüzde şaşkınca ona bakıyorduk "Bakmayın öyle lisedeyken tekvando yapmıştım" Azra kolunu onun omzuna attı hemen hızla üzerimizi kontrol ettim "Yanlız boncuk sen bildiğin topuklu ayakkabıylasın" Omuz silkti "Sende de topuklu bot var" Bende omuz silktim "Ozaman haydi dostiler gidip biraz stres atalım" Hep beraber büyük adımlarla parka ilerlerken ben Akın abiye mesaj attım abimlerle ilgili çünkü burdan eminim ki kendimiz karakola gidicektik. Karşımda gördüğüm Deryayla sırıttım "Ya kızım sen akıllanmazmısın" Kafasını iki yana sallayıp kahkaha attı "Benim olan bişeyi geri almadan asla" Kafamı onaylar biçimde salladım "Bak konuşup gidelim olur mu tek işim sen değilsin" Yanındaki sülüklerden birine bakıp güldü "Ben buraya seni dövmeye geldim" Oflayıp kafamı salladım ve saçımı açıp elimle bir dakika işareti yaptım ve sıkı bir at kuyruğu yaptım ardından hırkamı ve çantamı kenara bıraktım benim biricik arkadaşlarımda kendilerini hazırlayınca tekrar yan yana geldik "Peki ozaman göster kendini" Sözüm bitmesiyle hepsi üzerimize koşmaya başladı. Deryanın saçına yapışmışken birden yanağıma bir yumruk yedim ardından hızla Deryayı yere itip bana yumruk atan kıza bende yumruk atıp dizine ayakkabımın topuğu ile vurdum ve yere düşürdüm ardından Azranın üzerine koşan deryayı gördüm ve hızla koşup sırtına atladım yere düşüncede kalkıp saçını tuttum ve kafasını bana çevirdim ve bağırdım "Bana bakın derhal dostlarımdan uzaklaşın yoksa çok sevgili arkadaşınızın canını çok fena yakarım" Herkes durulurken Deniz karşındaki kıza kafa attı"Boncuk ne yapıyorsun ya" Azraya dönüp omuz silkti "Bana bak çiyan bir daha ne bana ne de etrafımdakilere bulaşırsan seni böyle bırakmam" Saçını bırakıp kızların yanına yürüdüm ve beraber eşaylarımızı alıp parktan çıktık. "Ayh yeminle çok iyi geldi kızz" Niğdaya kahkaha attım "Bak yenge sınavını geçtin haberin olsun artık annem seni bana sorduğunda hakiki kız derim" Hep beraber kahkaha attık ardından Azra önümüzden geçen taksiyi durdurdu ve hep beraber karakola geçtik. "Ahmet amca hadi ya neden hala getirmediler" Ahmet amca bana tuhaf tuhaf baktı "Kızım en iyi senin biliyor olman lazım abin bulunması zor yerler seçer" Gülüp tekrar elime bakmaya başladım. Kapı çalınınca bütün kızlar olarak oraya döndük "Komserim istediğiniz ekip geldi ama ama bir tanesini hastaneye sevk etmek zorunda kaldık" Kaşlarımı çattım "Kimi gönderdiniz hastaneye oğlum" Gelen polis elindeki kağıda bakıp konuştu "Alp Bulut yanında Akın gitti" Azra ile aynı anda ayaklandık "Azra sen yanına git bende olayları anlıyayım olur mu bana haber ver" Azra hızla odada çıkarken ben bir oraya bir buraya volta atıyordum en sonunda odaya iki tarafta girdi. "Hadi ama bizi yakalamaya Akın geldiğinde anlamalıydım senin başının altından çıktığını" Abime omuz silktim yüzlerinde pek bişey yoktu diğer tarafa dönüp gözlerimi kısarak baktım ve tekrar yerime oturdum. "Evet konuşun bakalım serseriler sizi" Abim hızla bir adım öne çıkıp konuştu "Ahmet amca bu çocuklar Savaşı dövmüşler kıstırıp sebebini size kızlar çıktıktan sonra söylemek istiyorum sonra biz işte bunları bulduk beni biliyorsun boş yere kavga etmem" Aynı anda göz devirdik Ahmet amca ile tam o anda telefonum çalınca dışarı çıkmak zorunda kaldım."Alo Akın abi Alp iyi mi hangi puşt yapmış ne yapmış ya da" Bir nefes sesi geldi "İyi iyi sakin ol sadece düşmüş bayılmış şimdi gözetim altında tutuyorlar" Rahat bir nefes verdim "Tamam abi saol Azra geliyor bende şu abimi bir çıkarayım hemen gelicem sen ayrılma olur mu" Beni onaylayınca hızla telefonu kapattım ve tekrat odaya girdim "Bana bakın bir daha sizi burda görürsem acımam suçlu suçsuz dinlemem direk nezarete atarım" Herkesi azraladıktan sonra odadan çıkartmıştı Ahmet amca karakoldan çıktığımız anda hızla giden grubun yanına ilerledim ve önlerin de durdum "Bana bakın lan hangi puşt benim ikizimi hastaneye gönderdi" İçlerinden Sarışın olan ve sanırım grubun başkanı olan çocuk öne doğru bir adım attı "Hadi ama minik sarışın ben yaptım desem ne yapabilirsin ki" Tek kaşımı kaldırdım üzerime eğildiğini gören Savaş yanıma gelmek isterken onu elimle durdurdum "Bak pepe kılıklı varlık senden hiç hoşlanmadım eğer kardeşime bir şey olursa eziyetlerden eziyet beğen derim sana" Biraz daha eğilip kahkaha attı yüzüme ve bende vakit bu vakittir diyerek kafa attım hızla geri çekilince ben kahkaha attım bu sefer "Beni sakın hafife alma pepe kılıklı oksijen israfı" Savaşın elini tutup çıkışa doğru ilerlemeye başladım taki o bağırana kadar "Minik sarı şey ben sert kızlardan hoşlanırım" Savaş tam geri dönücekken elini daha sıkı tuttum "Gitme lütfen zaten yüzün baya hasar almış valla ben seni aldığımda böyle değildin sen" Bana yandan bir bakış atıp hafifçe tebessüm etti "Ne oldu sert çocuk sevgilin dur diyince durdun" Bizi karşı kaldırımda bekleyen abim kaşlarını çatmıştı onlara gülümseyip seslendim "Siz hastaneye gidin hemen arkanızdayız"Hepsi onaylarcasına ilerlerken ben Savaşa döndüm "Savaş lütfen hadi beklemeyelim" Sonunda karakoldan çıkmıştık ki asla susmak bilmeyen pislik tekrar seslendi "Hadi ama Savaş Kara bence sen Livayı dinlemezsin" Sinirle soluyan sevgilimi daha fazla tutmak yerine fısıldadım "Bak sana 3 diyince beni kucağına kaldır çünkü boyum onun ağzına tekme atmak için çok kısa" Derin bir nefes aldım ve adım seslerinin yaklaşmasını bekledim ardından bağırdım "Şimdi bukleli" Beni hızla koltuk altımdan tutup kaldırınca ben de yüzüne tekme attım "Bana bak sarı pipi seni bir daha uyarmak istemiyorum tamam mı" Sonra yerde oturan çocuğun arkadaşlarına döndüm "Şeker çocuklar arkadaşınızı alın ve götürün" Savaşın elinden tutup gitmek için onu çekmiştim ki elimi bıraktı "Sen ilerle hemen gelicem" Gözlerimin içine bakıp gülümseyince yapacak bişeyim kalmamıştı yavaş adımlarla ilerlemeye başladım yeterince uzaklaştığımı varsaydığımda durup arkamı döndüm. Savaş bir kaç bişey söyleyip büyük adımlarla yanıma geldi ve alnımı öpüp kolunun altına aldı ve ilerletmeye başladı. "Eee ne zaman anlatıcaksın olayın aslını" Kafasını kafama koydu "Beni bıçaklayan bu şerefsizin kardeşiymiş işte dün akşam birazcık götü başı dağıtırken bu çocuğu gördüm yanına gittim falan konuşmamız bir tık alevlenince abisi saldırdı bu günde abimler gitmiş işin aslını öğrenmeye onları tehdit etmiş" Kollarımı daha sıkı sardım beline "Bir daha bulaşma olur mu sevgilim neler yapabilirler bilmiyorum" Saçımı öpüp taksiyi durdurdu ve hastaneye ilerlemeye başladık.

Oy vermeyi unutmayın ❤️😊

Kendi Numaram ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin