7

1.1K 91 256
                                    

Gülümseyerek yerinden kalktı. Tam çıkacakken aklına gelenle cebinden telefonunu aldı ve jinin fotoğrafını çekti. Sonra da odadan çıktı.

___☆___


Jin gözlerini açtığında ilk başta nerede olduğunu anlamadı. Şirkette olduğunu anlayınca hızla kafasını kaldırdı, kaldırmasıyla sesli bir inleme bıraktı. Her yeri tutulmuştu. Ensesini ovuştururken diğer yandan telefonundan saatin kaç olduğuna baktı. Saatin akşam 8 olduğunu görünce hemen kalktı.

Odadan çıktığı sırada Taehyungun hala çalıştığını görünce kaşlarını çattı. Bu adam hiç yorulmaz mıydı?  Taehyung kapı sesiyle kafasını kaldırdı. Jini görünce tebessüm etti. Normalde hiç bu kadar kalmazdı şirkette ama jin uyuduğu için onun uyanmasını beklemişti.

"Uyandın mı uykucu prens?" jin mahçup olduğu belli bir şekilde kafasını önüne eğmişti.

"Özür dilerim, efendim" 

"Neyse, bende çıkıyordum. Hadi birlikte çıkalım" jin kafasını salladı. Taehyung ceketini giyince birlikte çıktılar. Asansöre bindiklerinde jungkook aradı jini.

"Efendim, kook"

"Hyung, nerede kaldın? Çok merak ettim"

"Merak etme, şimdi geliyorum"

"Gelip alayım mı seni?"

"Hayır, hayır ben taksiyle gelirim"

"Tamam hyung" jin telefonu kapattı. Taehyung ona bakınca kafasını önüne eğdi.

Kata geldiklerinde beraber çıkışa doğru gittiler. Taehyung, güvenlikçiden arabasını getirmesini istedi.  Sonra hemen jine döndü.

"Konuşmalarına kulak misafiri oldum. Taksi zor bulursun şimdi seni ben bırakayım?"

"Gerek yok, ben taksi beklerim"o sırada taehyungun arabası geldi.  Taehyung jinin bileğinden tutup arabaya doğru çekti.

"Off, neden bu kadar inatçısın.  Görende seni yiyeceğim sanacak"

"Ş-şey, peki" jin arabanın kapısını açıp bindi. Taehyung binince telefonunu jine uzattı. Jin anlamaz gözlerle bakınca taehyung açıkladı.

"Evinin adresini gir" Jin kafasını sallayıp yazdı. Sonra arabadaki telefon tutacağına sabitledi.

Bir süre sonra ikisi de hiç konuşmamıştı. Sessizlikten sıkılan Taehyung konuştu.

"Seokjin, elimizde çok iyi bir proje var. Eğer başarırsak iki şirket içinde iyi olacak. Projenin taslağı tamam. Geriye kalan müşteriye bunu sevdirmek."  jin taehyunga baktı.

"Yani? Bu çok güzel bir şey değil mi?"

"Yani, diyorum ki sende benimle toplantıya geleceksin. Sana projeyi atacağım. İncele ve güzel bir konuşma hazırla. İkna etmek sana düşecek." Jin gözlerini kocaman açtı.

"Ama efendim, ben yapabilir miyim bilmiyorum" taehyung gülümsedi. Elini uzatıp jinin elini tuttu.

"Ben sana inanıyorum, sen yaparsın" jin bir ellerine bir taehyunga baktı. Sonra gülümseyip o da taenin elini sıktı. 

O sırada ikisinin de kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu

Şuan ikisi de huzurlu hissediyordu. Taehyung neden huzurlu hissettiğini biliyordu. Ama jin bu huzurun neden olduğunu bilmiyordu. İkisi de ellerini çekmedi.  Seokjinin evine geldiklerinde taehyung arabayı durdurup ona baktı. Koltukta kendini biraz sağa kaydırdı şimdi jine daha yakındı. Jin teşekkür etmek için kafasını çevirince aralarındaki mesafe çok azdı.

I Love My  Precious /  TaejinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin