Jin, koşarak jungkook'un yanına gitti. Jungkook onun bu halini anlamayınca jin açıkladı.
"Hyung ne oluyor!" Jin cevap olarak telefonu jungkook'a uzattı. Jungkook mesajları okurken bir sürü yüz ifadesine büründü.
"Hyung, adam kilometresi olmayan araç gibi hızlı yürümüş sana. Yalnız fark etmedim sanma insan kendini biraz ağırdan satar. Sen direkt kendini vermişsin" jin gözlerini devirdi.
"Ne yapacağım ben şimdi?"
"Ne yapacağım derken?"
"Soruma soruyla karşılık verme!"
"Ama ne diyeyim ben sana?"
"Off, değil onun yüzüne şirkete bakarsam bile utanırım" ağlamaklı sesiyle konuşunca jungkook sesli bir nefes verdi.
"Hyung keşke hemen yanıma gelseydin. Ama iş işten geçmiş. Neyse normal davranıverirsin"
"Velet bana yardım et diye yanına geliyorum. Senin yaptığına bak!"
"Ne yapmamı bekliyorsun hyungie?"
"Jungkook ben yürümeye gidiyorum geldiğimde evimde olursan döverim seni" Jin, üstüne montunu alıp evden çıktı. Sahil evine yakın olduğu için direkt oraya gitti. Kayalıkların orada küçük bir mağara vardı iki kişinin sığabileceği büyüklükte. Burayı ona büyükannesi göstermişti. Ne zaman kötü hissetse buraya gelir huzur bulurdu. O sırada büyükannesini özlediğini fark etti. Gözünden düşen yaşı silip gülümsedi, en parlak yıldıza bakarak.
"Büyükanne, hatırlıyor musun? Bana hep derdin ki yönelimin önemli değil. Önemli olan seni ömrün boyunca mutlu edecek ve sevecek kişiyi bulman. Sana onu nasıl bulacağım diye sorduğumda da bana onu sen bulacaksın demiştin. Kalbin gösterecek doğru kişiyi. Benim kalbim Taehyungu gösteriyor. Sence o doğru kişi mi?" o sırada bir yıldız kaydı. Jinin gözyaşları arttı.
"Büyükanne teşekkür ederim, seni seviyorum" Yine olmuştu işte, bu yer yine ona huzur vermişti.
Aklına gelenle instagrama girip Taehyungun hesabına girdi. Fotoğraflarına bakarken farkında olmadan gülümsüyordu.
O gün jinin kalbi tamamen taehyung ile doldu. Kalbi sadece taehyungu seçti onu aldı, ömür boyu çıkarmamak üzere
__☆__
Taehyung elinde kupasıyla terasında oturmuş gökyüzünü izliyordu. Gökyüzü ona hep huzuru vermişti. Ve o bundan kesinlikle mutluydu. Telefonunun çalmasıyla elindeki kupayı sehpanın üstüne bıraktı. Annesi arıyordu.
"Efendim annecim"
"Nasılsın oğlum"
"İyiyim anne, sen?"
"İyiyim evladım."
"Bir şey mi oldu?"
"Yok olmadı, ne yapıyorsun?"
"Terasta oturuyorum, gökyüzüne bakıyorum"
"Ne düşünüyorsun?"
"Anne sanırım o kişiyi buldum sonunda"
"O kişi derken damadım mı?" Evet taehyung annesine yönelimini söylemişti. Taehyungun annesi ona kızmamış hatta destek olmuştu. O günden beri de sürekli bunu söylüyordu.
"Evet, sanırım buldum"
"Sonunda! Senin adına çok mutlu oldum. Bana biraz onu anlat"
"Anne, aslında sadece flört ediyoruz yani bugün oldu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Love My Precious / Taejin
Fanfiction[ Tamamlandı.] KimV şirketi sahibi soğuk nevale Kim Taehyung ve Üniversite son sınıf öğrencisi Kim Seokjin