I Love My Precious / Taejin

하나

Yağmurun hızının artışıyla koşarak ilerliyordu. Yola aniden atlayınca bir araba ona çarptı. Acıyla sokağa bir inleme bıraktı. Bacağı cidden çok ağrıyordu.

"Dikkat etsene be!" aracın kapısı açılınca oraya baktı.

"Ben mi dikkat edeceğim yoksa sen mi? Yola atlayan sensin" yerde acılar içinde kıvranan adama baktı.

" Yayalar önceliklidir seni aptal. Kırıldı, yardım etsene!" ayaktaki gözünü devirdi.

"Kırılsaydı bana laf yetiştiremezdin."

"En azından kalkmama yardım et!" isyankar konuşmasıyla adam ona elini uzattı. Yerdeki bir adamın eline birde yüzüne baktı. Sonra elini tuttu. Adam onun dirseğinden tutup çekti. Hızlı çekmesiyle aralarındaki mesafe çok azalmıştı. Burunları birbirine değiyordu.

"Oldu mu?" adam dişlerinin arasından konuştu.

"Oldu, ama biraz nazik olsana sen!"

"Bence çok konuşma ve işine bak"

Biraz geri çekildi. Sekerek geriye döndü ve yoluna devam etti.

___₩__

"Hyung nerelerdesin sen?"

"Üzgünüm kook, araba çarptı bileğimi burktum. Üstüne çarpan adam da bir kibirli bir kaba anlatamam" jin kafeteryadaki sandalyeye oturdu.

"Ne! iyi misin sen?" jin gözlerini devirdi.

"İyiyim dedim ya kook"

"Bir daha seni ben bırakıp getireceğim hyung, sen dikkat etmiyorsun kendine"jin kafasını salladı.

"Derse ne kadar kaldı?" jinin sorusuyla jungkook saatine baktı.

"10 dakika"

"Hadi gidelim" kook kafasını sallayıp jinin belinden tuttu ve sınıfa doğru yol aldılar.

__¥___

Sınıfa giren hocayla herkes suspus olmuştu. Hoca gözlüğünü düzeltti tek tek tüm öğrencilerle göz teması kurdu.

"Evet, arkadaşlar bildiğiniz üzere son yılınız ve bildiğiniz üzere son yılda 4 aylık bir stajınız oluyor. Herkes için bir şirket seçtim size kalan gidip o şirkette kendinizi tanıtmak ve orada staj işini kapmak. Eğer alırsanız, her hafta ne yaptıysanız bana pdf olarak atın. Sorusu olan?"

"Hocam hiçbir şirket bizi kabul etmese ne olur?"

"Sınıfta kalırsınız" herkes şaşkınlıkla hocaya baktı

"Sınavlardan tam not alsak bile mi?"

"Sınavlardan tam not alsanız bile"

.." Teneffüste panoya astığım kağıttan hangi şirkette olduğunuzu bulun ve onları ikna edin"

____£____

Jin ve kook şimdi kafeteryada oturmuş bir şeyler atıştırıyorlardı.

"Çok saçma o kadından nefret ediyorum" kook'un söylenmesiyle jin kıkırdadı.

"Hangi şirket verilmiş bize?" kook iki saat aramak ve arbede de kalmak istemediği için kağıtların fotoğrafını çekmişti. Telefonunu açıp isimleri buldu.

"Ben Park entartainmente düşmüsüm"

"Ben peki?"

"Sende KimV şirketine düşmüşsün"

"Şu korenin en ünlü şirketlerinden olan KimV mi?"

"Hmhm..duyduğuma göre çok katıymış sahibi. Zor alıyormuş şirkete çalışan. Kusursuz olman lazım, onu ikna etmek için"jin kafasını salladı.