"Yani demek istediğin, onlar senin haberin olmadan seni bir kızla çıkmaya zorlayacaklardı." Jin kafasını sallayınca taehyung sesli bir nefes verdi
"Onlar çok berbat insanlar, para ve güç için çocukları satacaklarını kalıbıma basarım" taehyung söylenen sözlerle daha da sinirleniyordu
"Ailenin işini bitirmeyi çok isterim" jin şaşkınlıkla gözünü açtı ne diyordu bu adam!!
"Ne diyorsun taehyung öldürecek misin!?" Taehyung şokla ona baktı. Cidden bunu düşünmüş müydü?
"Yok artık, bunu yapabilir miyim sence? " Jin kafasını eğdi ve mahçupça parmaklarıyla oynadı.
"İşini bitirmek diyince aklıma ilk bu geldi" taehyung kahkaha atarak gülmeye başladı. Şuan bir şeyleri kırıp dökmemek için kendini zor tuttuğu çok belliydi
"İşini bitirmek diyince, tüm paralarını almak istediğimi belirtmiştim" jin kafasını salladı. Onlarla uğraşmak istemiyordu. Tek istediği mutlu ve huzurlu bir hayattı.
"Taehyungie~" yerinden kalkıp hemen taehyunga sırnaştı. Taehyung onun bu hareketine anında yumuşamıştı.
"Çok kızdın mı? Özür dilerim gerçekten öyle demek istememiştim, yani öyle ama değil ah, bilemiyorum boşver " taehyung onun ne demek istediğini anlamıştı. Gülümsedi saçlarını okşadı.
"Bebeğim bugün bir şeyler yapalım mı?" Jin kafasını sığındığı göğüsten kaldırıp taehyunga baktı
"Piknik yapalım mı? Burada çok güzel bir yer var orayı görmeni çok istiyorum" taehyung gülümsedi ve kafasını salladı.
"Hadi o zaman hazırlanalım" jin kalktı ve hemen mutfağa gitti. Daha dün alışveriş yaptığı için her şeyden vardı evde. Piknik sepetine hepsini yerleştirdi.
Birkaç atıştırmalık hazırladıktan sonra odasına geçti. Taehyung duştan daha yeni çıkmıştı. Altını giymişti ama üstü çıplaktı ve saçından damlayan su damlaları vücudundab kayıyordu. Jin bu görüntüyle derince yutkundu.
Taehyung onun kızarmış halini görünce kahkaha attı. Bebeği çok güzeldi. Jin kafasını iki yana sallayıp dolabına ilerledi. Kendi için kıyafet seçerken arkadan taehyung ona yanaşmış, burnunu yanağına sürtmüştü.
"Utanmana bayılıyorum, çok sevimli oluyorsun jinnie" jin kafasını hafif yana çevirip ona baktı.
"Kızarınca çirkin olduğumu sanıyordum ben" taehyung yaklaşıp dudağına minik bir öpücük bıraktı. " Sen her zaman en güzelisin her halinle " fısıltıyla konuşunca jin yutkunmuştu. Bu adam onu delirtiyordu hemde hiçbir şey yapmadan.
"Şey, öhöm çıksana sen ben üstümü giyineyim sonra gideriz" taehyung sırıttı.
"Seni giydirebilirim ister misin?" Jin bugün daha kaç kez derince yutkunacağını düşünüyordu.
"Ben giyinirim sen git" taehyung ona yaklaştı ve parmaklarını tişörtünün eteklerinde gezdirdi. Jin kafasını eğip parmaklarına baktı yavaş yavaş tişörtünü yukarı kaldırıyordu.
Taehyung tişörtü tutup tamamen çıkarınca beyaz ten gözleri önüne serildi. Bembeyaz bir teni vardı ve resmen gel beni morart diyordu. Taehyung yutkunup göğsüne, tam kalbinin üstüne, dudaklarını bastırdı. Bir süre durdu ve çekildi. Biraz sert bastırdığı için hafif kızarmıştı. Gördüğü kızarıklık onun gülümsemesini sağlamıştı.
Jin'in kalbi son derece hızlı atıyor ve nefesleri titrekleşiyordu. Heyecandan bacakları titriyordu.
Taehyung dudağını kulağının altına bastırdı. Ve jinin kasılmasına neden olan sözleri fısıldadı "çok yakın bir zamanda beyaz tenin benim izlerimle parlayacak" sözleri bitince sırıtarak odadan çıktı. Arkasında şaşkın ve heyecanlı bir jin bırakarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Love My Precious / Taejin
Fanfiction[ Tamamlandı.] KimV şirketi sahibi soğuk nevale Kim Taehyung ve Üniversite son sınıf öğrencisi Kim Seokjin