24. Bölüm

540 31 15
                                    

Esra Belis Sargın

Kapıyı açtığımda Serdar sakince Serkan abiye bakıyordu ama gözünün alt kısmı kızarmaya başlamıştı. Serkan abinin kızgın yüzü beni görünce aniden yumuşamıştı.

-Seda sen Serdar için buz getirir misin? Siz de bizi yalnız bırakır mısınız lütfen?

Odadaki herkes çıkmış, Seda gittiği gibi hızla geri gelmişti. Elindeki buzu alıp Serdar'ın gözüne tuttum. Seda kapıda dikilmeye devam ediyordu.

- Seda sen annemlere yardım et. Tek başlarına kaldılar.

Seda başını sallayıp odadan çıktı ve kapıyı kapattı. Bakışlarım Serkan abiye döndüğünde derin bir soluk verdi.

- Neden düğünün ertesi günü Serdar'ın göreve gittiğini bizden sakladın?

- Benim için önemli bir durum değildi. Size de söyleseydim hiçbir şey yapamayacaktınız. Sen de bunun için Serdar'a yumruk mu attın abi?

- Seni böyle bir durumun içine sokması hiç hoşuma gitmedi. Kardeşimin üzülmesine sebep olan herkes karşısında beni bulur.

- Merak etme abi beni kimse üzmedi. Umarım artık öfken geçmiştir.

- Bir kez vurunca öfke falan kalmadı.

- Hadi o zaman sofraya marş marş. Sen de burada bekle. Gözünün şişmemesi için krem getireyim.

- Belis buna gerek yok. Hadi içeriye gidelim.

- Burada bekler misin? Sadece bir krem.

- Tamam tamam bakma bana öyle. Seni burada bekliyor olacağım.

Hızla odadan çıkıp küçük ecza dolabımıza ilerledim. Abim de babam da sık sık yaralandıkları için ufak tefek malzemeler evimizde bulunurdu. Gerekli olan kremi aldıktan sonra odaya geri döndüm. Serdar'ın yanına oturarak elimdeki kremi yavaşça gözünün altına sürmeye başladım. Bu sırada Serdar'ın gözleri yüzümü tarıyordu. Gözleri anbean koyulaşırken sonunda kremi sürmeyi bitirmiştim. Bir eli belimi bulurken diğeri saçlarımla oynuyordu.

- Belis çocuğumuz olsun istiyorum. Senin gibi kızıl saçlı, masmavi gözlere sahip meleklerimiz olsun istiyorum. Sen teklifimi kabul ettiğinden beri aklımda küçük meleklerimiz canlanıyor.

Tam devam edecekken odanın kapısı tıklatılmıştı. Yemeğin hazır olduğunu söyleyen Seda'yı duyduğumuzda hemen geleceğimizi söyledim.

- Ben de sana benzeyen oğullarımız olsun istiyorum.

Benim sözlerimle gözlerinde bir parlama olmuştu. Alnımı öpüp odadan çıkmamızı sağlamıştı.

- Kızıl Prensesim Serdar'ın bir şeyi var mı?

- Serkan abi sağlam vurmuş ama bir şeyi yok canım.

- Tabi abicim, hatta bu elimin hafif hali.

- Bu hafif haliyse normal halini düşünemiyorum.

Hep birlikte masaya geçmiş sohbet ederek yemek yemeye başlamıştık. Yemeğimiz bol kahkahalı geçmişti. Bülent amca Seda'nın parmağındaki yüzüğü görünce bir süre kızsa bile sonunda Müge teyzenin müdahalesiyle sakinleşmişti. Sonunda belli bir gün kararlaştırarak 1 ay sonra kız istemeyi gerçekleştirmeye karar vermiştik.

Sonunda burada olan eşyalarımı arabaya yerleştirip evimize doğru yola çıktığımızda derin bir nefes alıp verdim. Aklıma kına gecemden önceki akşam rüyamda gördüğüm 4 küçük çocuk gelmişti. Acaba rüyalar gerçek olabilir miydi? Babamla Serdar'ı kaybedecek miydim? Biraz kafam karışmıştı. Sonunda bunları düşünmenin bir işe yaramayacağına karar vererek ana odaklanmaya karar verdim. Gelecek ne getirir bilmiyordum ama yaşayıp öğrenecektik.

Muallim Hanım ( TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin