Muallim Hanım ( TAMAMLANDI)

22. Bölüm

Medya: Esra'nın gelinliği 

Medya: Raviş - Güzel Kadın 

Ertesi Gün

Genç çift düğünleri olacağı için çok heyecanlıydı. Sabah erken bir saatte dini nikahları kıyılmış sadece resmi nikahları kalmıştı. Genç kadın son 2 yılda son derece zor zamanlar geçirmiş olsa da en mutlu olduğu anlar da hiç şüphesiz hayatının son 2 yılıydı. Bu akşam sonunda düğünleri olacaktı. Genç çiftin bir haftalık izni vardı. Düğünden sonra ilk günlerini evlerinde geçirecek ardından ilk günlerinin akşam saatlerinde Kapadokya'ya gitmek üzere yola çıkacaklardı.

Genç kadının en çok görmek istediği yerlerin başında Kapadokya geliyordu. Aslında genç adam yurt dışında da tatil yapabileceklerini söylese de genç kadın kendi ülkelerinde bir tatil istemişti. Tatilden geldikleri zaman ise bir süre genç adamın Çanakkale'de bulunan evinde kalacaklardı. Genç kadın, genç adamın ailesiyle yaşayacaklarını düşünürken genç adam yine onu şaşırtmayı başarmıştı. Genç kadın bilmese de genç adamın İzmir'de de bir evi vardı. Tabi genç kadın eşinin mal varlığından çok daha sonra haberdar olacaktı.

Sonunda düğün vakti gelip çattığında genç kadın yerinde duramıyor sürekli bulunduğu odanın içini turluyordu. Bir süre sonra odanın kapısı tıklatılıp yavaşça açılmıştı. Genç kadın içeriye giren abisiyle birlikte derince yutkundu. Abisi elinde bulunan kırmızı kurdeleyle birlikte yanına gelmiş ilk başta ne diyeceğini bilememişti.

- Meleğim, sonunda evleniyorsun. Bir gün evleneceğin zihnimin bir köşesinde hep bulunurken evliliğinin bu kadar ani gelişeceğini asla tahmin edememiştim. Umarım çok mutlu olursun. Her zaman içten içe aynı anne ve babamızın sahip olduğu gibi mutlu bir evlilik ve birbirine aynı bizim gibi düşkün olan çocuklara sahip olmak istediğini hep biliyordum. Allah'ta gönlüne göre verdi meleğim. Seni çok seven birini buldun. Ama bir gün bir sorun olur da boşanmak istersen arkanda bir abin olduğunu sakın unutma. O kararı bir gün verirsen çocukların bile olmuş olsa sakın çekinme meleğim. Çocuklarım için bu evliliği yürütmeliyim diye sakın düşünme. Bana bir alo desen ben her zaman yanına gelirim.

Genç adam ceketinin iç cebine uzandı ve oradan bir altın ve anahtar çıkardı. Ardından altını ve anahtarı kardeşinin avuçlarının arasına bıraktı.

- Eğer görevde olursam bana ulaşamazsan ve yanında yeterince para olmazsa bu altın sende bulunsun meleğim. Altını bozdurup yanımıza hemen dönebilirsin. Anahtar ise evimizin anahtarı. O kapı sana her zaman açık. Nasıl bir durum içinde bulunursan bulun sen her zaman bu ailenin en kıymetlisisin. Umarım asla böyle bir durumun içine düşmezsin. Allah mesut bahtiyar etsin meleğim.

Dedikten sonra genç adam kardeşinin beline kırmızı kurdeleyi bağladı. İki kardeşin de gözleri dolu doluydu. Ama birbirlerine söz vermişlerdi. Her zaman dik duracak ve gözyaşlarının akmasına izin vermeyeceklerdi. Eğer ağlayacaklarsa da birbirlerinin kollarında ağlayacaklardı. Evet ağlamak güçsüzlük değildi ama birbirlerinin ağladığını görmeleri onları daha çok üzüyordu. Genç adam kardeşinin alnını öpüp ona sıkıca sarıldı ve odadan hızlıca ayrıldı.

Genç adamın ayrılmasının ardından içeriye bu sefer Kerim Bey girdi. Kerim Bey oğlunun gözlerinin dolu dolu olduğunu fark etmişti. Aynı şekilde kızı da ağlamak üzereydi. Çocuklarını bu şekilde görmek Kerim Bey'in de üzülmesine sebep olmuştu. O her ne kadar pek hissettirememiş olsa da ailesine özellikle çocuklarına çok düşkündü.

- Meleğim biliyorsun öyle süslü kelimelerle duygularımı ifade etmeyi pek beceremem. Belki de bu zamana kadar sizi ne kadar çok sevdiğimi size pek hissettiremedim ama siz benim bu hayata tutunma sebebim, nefesimsiniz. Şimdi yuvamızdan ayrılıp kendi yuvanı kurmak için yepyeni bir adım atıyorsun. Ne olursa olsun seni çok sevdiğimizi sakın unutma.