2.BÖLÜM
Tüm gün dikkatimi derslere verememiştim, kafamda patlayacak bir bombadan başka bir şey geçmiyordu.Okuldan çıkıp eve gitmiştim ve yarım saat sonra Alevle buluşacaktık,üstüme siyah bir sweat ve beyaz bir pantolon giydim.Dışarı çıktığımda sessiz sokakta yürümeye başladım tek duyduğum ayakkabımdan çıkan tok sesti.Biraz daha yürüdükten sonra Alevle kafe de buluşmuştuk.Oturduğu masaya gidip ben de karşısına geçtim.Tam bir asi kız gibi giyinmişti siyah dar pantolon, siyah bir sweat,beyaz çizmeleri ile çok şık ve iddialı gözüküyordu.
'Esin nelere olduğunu anlatmayı düşünüyor musun? yoksa klasik Türk dizilerinde ki gibi bakışalım mı?'
konuşmasına Türk dizilerini de karıştırınca da gülümsediğimi gizleyemedim.
'Pekala,başlıyorum.Bugün birinin daha doğrusu iki kişinin konuşmasına denk geldim.Koridorda yürürken yoruldum, kalorifere yaslandım ve karşıdaki sınıftan tartışma sesleri geldi.Merak edip yaklaştığımda ilk önce konuşmalarında birinden bahsediyor gibiydiler.'
dediğimde Alev in bir kaşı havaya kalktı sorgulayıcı bakışlarını görmüştüm.
'Sonra?'
'Sonra,konuşmaların sonunda 'patlayacak bir şehire hazırız değil mi.?' dediğini duydum' ben konuşmayı kestiğimde ortam sessizleşmişti.
'Peki,bunu neden bana anlattın?Bence karıştırmamamız gerekiyor bu konuyu.'
Alev hep benin kararlarıma saygı duyar ve en azından onu ne kadar ilgilendirmeyen ve ilgi alanı olmayan konular olsa da yardımcı olurdu fakat, şimdi tamamen soğuk ve ilgisiz davranıyordu.
'Alev,sen iyi misin?' sorum üzerine gözlerini kaçırdı.
'Hayır,değilim!'yüzüne nedenine sorarcasına baktığımda ofladı ve yenik düşmüşçesine omuzlarını düşürdü.
'Pekala,sonra anlatırım olur mu?' onaylamışçasına kafamı salladım sonrasında kahve aldık,birkaç saat kafamızı dağıttık.Saate baktığımda 20.47 yi gösteriyordu.Alevden ayrılıp eve doğru yürümeye başladım nedenini bilmiyorum ama Alev benden ayrı gitmek istemişti bende onu zorlamadım.Adımlarımı yavaşlatmıştım evim sahile yakın olduğu için buradan bile denizin kokusunu alıyordum.Karşımda bir bank gördüğümde oturdum.Sakin ve sessiz otururken sanırım hayatımda en çok korktuğum hayvanı tam olarak yanımda bana hırlarken gördüm.Köpek. Kafamı yavaşça ona çevirdim ve gülümsedim.
'Ah,tatlı köpekçik bence,birini.korkutmak.çok kötü.bir şey.' dedim her kelimemim üstüne basarak.Sanırım kelimelerimin üstüne bastırmam hoşuna gitmemiş olacak ki havlamaya başladı.O an Hüseyin bolt'tan daha hızlı koşmaya başladım.Köpek arkamda koşturmaktan bıkmıyordu.Köpeğe bakmak için arkama baktığımda ağaca çarpmıştım . Yavaşça başımı çevirdim ah,bir dakika bu bir ağaç değil.Şu an karşımda 1.80 Boylarında sapsarı saçları,ela ve mavinin tonu gözler var.Hemen kendimi geri çektim ve boğazımı temizledim.
'Şey,beni k-köpek kovalıyordu da o yüzden ben size çarptım...Özür dilerim.'
Hiç arkama bakmadan yürüyecektim ki kolumdan tutulmasıyla yürümeyi kestim.Önüme geçip gözlerini gözlerime dikti.O an anladım ki senelerdir aradığım insan o mavi sandığım gözlerin sahibi tam karşımda duruyordu.
'S-sen?' dedim kekeleyerek yıllar önce buz pistin de karşımda duran gizemli şu an gerçek dışı gözleriyle tam karşımdaydı,inanamıyordum.
'Ben?' dedi etkileyici sesiyle. gözlerine baktığımda ona her şeyi sormak istediğimi bir kez daha kanaat geçtim.Fazla bilinmezlik beni hırpaladığı için ellerimi kafamın üstüne koyup onun gözlerine baktım.
'Sen kimsin?Neden o gün orada beni bilinmezliklerle bıraktın?Neden Esintiye kapıl dedin? Neden?' dediğimde yere çömelmiştim.Yanıma gelip yanaklarımdan tutup gözlerime hizaladı gözlerini.
'O gün oradan öylece gitmeseydim,başın derde girecekti Esin ben sana bunu yapamazdım.' adımı nereden biliyordu.
'Adımı nereden biliyorsun?'yanıma oturdu.
'Ben senin en sevmediğin günden,adına adından,doğum gününe kadar her şeyini biliyorum Esin.' Bakışlarıma ona çevirdim ve onaylamaz bir şekilde başımı iki yana salladım.
'Hiç bir şey anlamıyorum!Neredeydin? Neden şimdi geldin?Neden o kadar sene bekledin?'gözlerini kaçırdı.Başımı kendine doğru çekti.
'Her şeyi anlatacağım.'dedi
Buldum mu?Bulundum mu? neredeydim? Nereye gelmiştim? ben her şeyin bittiğini,sorularıma cevap aldığımı, sanarken hayat karşıma gittikçe daha fazla engel, daha fazla soru işareti çıkarıyordu.Belki de teslim olmam,pes etmem gerekirdi ama benim olduğum bir hikayede pes etmek,söz konusu değildi.
***
O gün köpek beni kovalamıştı ben ise soru işaretlerini. Mavi gözlerin ah,pardon ela gözlerin sahibinin adını öğrenmiştim.Ateş.İsminin kendisine çok yakıştığını düşünüyorum çok soğuk,ulaşılmaz ve gizemli.Ne kadar onu öğrenmek istesem de içimden bir ses Hayır! diyor,Hayır Esin gör artık!. Şu an ne yapıyorum?nasılım? benim bile bir fikrim yok O gün yere oturmuş vaziyette Ateş' e hep neden? sorusunu sorsam da garip bir şekilde beni hep başka konuya sürüklemişti.O sürüklediği konulardan da tıp okuduğunu,boksla ilgilendiğini,hayvanlara sevgisini ve spor yapmayı sevdiğini öğrendim. Şimdi yatağımda uzanmış,yıllardır aradığım insanın,köpek beni kovalarken tesadüfle karşıma çıkması saçma geldiğini düşünüyordum.Ah,bu aralar hep açıklaması zor şeyler başıma geliyordu.Ateş'in birden karşıma çıkması,Alev'in açıklaması olmayan soğuk davranışları ve en büyüğü patlayacak bir şehir olması...daha fazla bu olayları düşünmek istemediğimden gözlerimi yumdum.Okulu iki gündür asıyordum.İlgisiz annem bile artık buna bi son vermem için bir mesaj atmıştı.Pekala,uyumalıyım.
Selamlar.Bölümleri artık elimden geldiğince uzun tutmaya çalışacağım.Umarım kiiii beğenmişsinizdir votelerinizi bekliyorumm ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esintiye kapılmak
Teen FictionGözlerimi kapattım,pistin üzerinde adeta uçuyordum...Birden pistten gelen müzik sesiyle irkildim.Pist zaten loş bir ışıkla aydınlansada iyice karanlık olmuştu. -Kim var orada? ***sessizlik*** -Ne zaman gideceğiz buradan?dedim koridorun soğuk ze...