[Yeni bölüm gelmeyecek]
Işıklar hazır, kamera hazır, oyuncularımız ve sahne hazır. O zaman en mükemmel sahneyi çekmek için ne bekliyoruz?
[NamJin]
Yazarlar: @Namjinisreelerthanme
@iridescentarmy
Bol olaylı, bol kaoslu 2.5k'lık bir bölüme hoşgeldiniz efendim, sağ ayakla giriniz lütfen biraz sevap işleyin tchtch -zeze
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar ☑
-------
Kim Seokjin..
Sonunda pansumanı bitirdiğimde derin bir nefes verdim. Şimdi sadece sarması kalmıştı ve artık kurtulabilirdim. Boş konuşmaları bunalmamı sağlıyordu. Ben ona yardım etmeye çalışırken bir de bana şerefsiz diyordu. Bunu bana deme cesaretini kimden almıştı?
Eğer sarhoş olmasaydı ağzının payını verirdim fakat sarhoş ve saçmalayan bedenin yanında daha fazla kalmak istemiyordum. Bir an önce işimi halledip ayrılmalıydık.
Bakışları masanın üzerine bıraktığım kanıyla kırmızıya boyanmış gazlı beze kaydığında tiksinir bir ifadeyle yüzünü buruşturmuş ve bakışlarını bana doğru çevirmişti. Gözünü sıkıca kapatıp derin nefesler almaya başladığında kaşlarımı çattım, sanırım gerçekten kandan korkuyordu.
Daha fazla oyalanmamak adına ilk yardım çantasından sargı bezini çıkardım. Boyutunu ayarlayıp kestiğimde bakışlarımı tekrar yüzüne çıkardım. Şimdi de üst üste yutkunmaya başlamıştı.
" Kandan korkuyor musun? " Gözlerini açmadan kafa salladığında iç çektim, şimdi bir de bununla uğraşacaktım.
" Sakın.. Sakın üzerime kusayım deme. " Dehşet içinde konuştuğumda yüzünü buruşturarak kafasını diğer yöne çevirmişti.
Acele etmeliydim, her hangi bir iğrençlik yapmadan yanından uzaklaşmalıydım. Hızlı hareketlerle elini sarmaya başladığımda canı acımış olmalı ki, kısıkça acı dolu bir inleme bırakmıştı.
Daha dikkatli sarmaya başladığımda istemsizce yutkundum. Ses tonu... Fazla etkileyiciydi. Ah cidden, şu an bu durumda bunu mu düşünüyordum. Sinirle kendi düşüncelerime göz devirerek sarmayı bitirdim ve fazla sıkı olmayacak şekilde tutturdum.
İşim bittiğinde ayağa kalkarak ondan uzaklaştım. Gözlerini açtığında önce sarılı olan eline kaymıştı bakışları, daha sonra ayakta olan bedenimi süzerek yüzünü üzgün bir hale bürümüştü.
" Birilerinin sakarlığı yüzünden yarıda kestiğim eğlenceme döneceğim. Sen de direkt evine git. Ya da çağır birileri gelip alsın seni. Yürüyecek halin bile yok. "
" Evim mi? Evim... Hatırlamıyorum ki.. " Yüzünde karmaşık bir ifade ile konuştuğunda ağlar bir ifade ile elimi alnıma yasladım. Gerçekten başıma bela oluyordu.