-12-

3.4K 382 2.1K
                                        

Selamın aleyküm adım nar şimdi size arabesk rap yapıcam

Zeze ben seni sevmiştim sen neden beni böyle bıraktın 🥺🥺

Bu arada hiçbirimiz düğünümüze davetli değilsiniz çünkü zeze ile farklı şehirlerde yaşadığımızdan evlenemiyoruz aq, zalım dünya 🥺🥺

He bölüm de 2,3k kelimelik hoş bir bölüm oldu, iyi okumalar amk💙💙

He bölüm de 2,3k kelimelik hoş bir bölüm oldu, iyi okumalar amk💙💙

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-----------------
Kim Namjoon...

Arkasını dönüp merdivenlerden inmeye başladığında ağzım açık arkasından bakakalmıştım. Cidden, az önce elini yanaklarıma yerleştirip gözyaşımı mı silmişti yoksa ben deliriyor muydum?

Tamamen gittiğine emin olduktan sonra elimi yanaklarıma çıkardım, yüce Kim Seokjin'in elleri az önce buraya değmişti. Tanrım, acaba kutsanmış sayılır mıydım?

Az önceki yakın temaslarımızda resmen bir an öteki tarafa gidip gelemediğimi sanmıştım. Ben yıllar boyunca bu anların hayalini kurarak uyuyordum!! Kalbimin sesini duymuş muydu acaba? Çünkü deli gibi hızlı atıyordu.

Resmen bir anda beni duvarla arasına almıştı, ne yalan söyleyeyim o an ırzıma geçeceğini sandığımdan tırsmıştım ama yüzünü bu kadar yakından görmek.. yakından çok daha mükemmeldi. Ben bir insan bundan daha mükemmel olamaz diye düşünürken yakından çok daha mükemmel olması beni fazlasıyla dumura uğratmıştı.

Parmaklarımın ucunu yavaşça dudaklarıma değdirdim, birkaç dakika önce onun güzel parmakları dudaklarımın üzerindeydi. Kalpten gitmediğime şükretmem gerekiyordu.

Bu kısa sürede yaşadıklarımı sindiremeyerek, çatı katında kimsenin olmadığına emin olunca bir süre yerimde tepinip çığlık attım. İçimdeki tarifi olmayan enerjiyi bir şekilde dışarı vurmam gerekiyordu. Eve gidince her şeyi en ince detayına kadar Jimin'e anlatmam lazımdı. Başka şekilde kesinlikle patlardım.

Ayrıca Jimin'in dediği gibi kalpsiz biri de değildi işte. Öyle olsa beni savunup moralimi düzeltmeye çalışmazdı.

Sırıtmaktan ağrıyan yanaklarımı ovaladım ve derin bir nefes aldım.

Kendime geldiğimde boğazımı temizleyerek ceketimin yakalarını düzelttim, az önce ağladığım için çıkardığım gözlüğümü tekrar taktım ve yüzüme ciddi bir ifade yerleştirerek merdivenlere yöneldim. Aşağı inerken aynı zamanda da saatime bakıyordum, törenin başlama saati gelmişti. Endişe ile adımlarımı hızlandırdığımda sunucu kadının sahneye çıktığını gördüm. Hızla yerime oturduğumda Sooyoung endişe ile bana dönmüştü.

" Yüzümü yıkamaya gidiyorum dedin ama yirmi dakikadır yoktun, bir sorun mu var? "

" Umm, kalabalıkta bunalınca biraz dışarı çıkıp hava almak istedim. "

Lights, Camera, Action!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin