-36-

4.7K 376 2K
                                        

-ÖNEMLİ-

Meraba bebeler, hala varlığımdan habersizseniz ben Nar. Diğer yazarım. Ciddi bir konudan bahsedicem atlamayın burayı.

Bölüm atmamız için gereken yorum sınırı 1k, yazdığımız 4-5k uzunluğundaki bölümler için zor bir şey değil. Ama insan gibi hikayeyle alakalı yorum yapmak yerine saçma şeyler yazarak spam yorumu yapan kişiler var. Defalarca yapmamanızı söylediğimiz halde.

Lütfen böyle şeyler yapmayın, biz sürekli spam yorumlarını silmek için yarım saatimizi harcamak zorunda DEĞİLİZ. İki tarafın da vaktini harcamaktan ve sinirimizi bozmaktan başka bir bok yapmıyorsunuz. Kesin şunu. Saatlerimizi ayırıp bölüm yazarken karşılığında görmek istediğimiz şey sadece fikirleriniz, sinir bozucu spamlarınız değil. Bunu bile hak etmediğimizi düşünüyorsanız siktir olup gitmenizi rica ediyorum.

Neyse elleşmeli bölüm yazdık, İyi okumalar💛 -nar

(Pezevenk bu güzellik ne? Adil mi bu?)____________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Pezevenk bu güzellik ne? Adil mi bu?)
____________________

-Seokjin-

Namjoon, Jimin ile telefonda konuşurken konuşmayı hoparlöre almasını istemiştim. Orada neler olduğunu bilmem ve ona göre davranmam gerekiyordu.

"Namu korkma tamam mı, iyiyim ben. Evde oturuyorum her zaman olduğu gibi, endişelenecek bir durum yok. "

Karşı hattan sesini duyduğumda hemen konuşmaya dahil oldum. "Evin etrafında korumalar var mı? "

"Evet, zaten 2 tane vardı. Hoseok hyung hemen bir sürü gönderdi. Evin her yanı korumalarla dolu. Polisler de geldi şimdi, delil arıyorlar sanırım."

Rahatlamıştım biraz, Namjoon da rahatlamışa benziyordu. Jimin de belli etmemeye çalışıyordu ama korktuğu belliydi, sesi titriyordu konuşurken.

"Minie'm korkmuyorsun değil mi? Hoseok hyungla konuştuk o gelecek yanına. Bu olay bitene kadar sen de onunla kalırsın."

"Evet, ah zaten caddenin başında arabası göründü. Geliyor, sen benim için endişelenme sakın, elimde tavamla pencerenin başındayım zaten." Sırf Namjoon'u endişelendirmemek için kendini gülmeye zorlayarak konuşmuştu. O sırada Namjoon'un kıkırtısını duymamla gülümsedim.

Tamam, Jimin bana göre çok sinir bozucuydu fakat Namjoon ile arasındaki bağı seviyordum. İkisi de birbirini mutlu etmek için elinden geleni yapıyordu.

Ayrıca Jackpiç'in kafasına tavayı geçirdiği gün gözüme girmişti biraz.

"Jimin bak sakın ters bir hareket yapma. O manyak evimize kadar girmiş, sana zarar gelmesinden korkuyorum. "

"Yiaa yerim ama ben seni. Uslu uslu oturuyorum odamda. Ha bir de Namu şey diyeceğim... " Diyip duraksadığında Namjoon endişe ile kaşlarını çatmıştı.

Lights, Camera, Action!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin