En sonki bölümde ne olmuştu hatırlayalım :
Kafamı koltuğa yaslamış derin bir nefes almıştım.
" Aa sonunda tanıdı!"
Elimi dosyayı açmak için ekrana götürmüştüm.
" Geum Jan Di ! Sakın ama sakın dosyayı açma!"
Gu Jun Pyo'nun bağırmasıyla geri çekilmiştim , hemen arabanın kapısını açmış kolumdan tutup beni indirmişti.
" Neler oluyor?"
" Ailen sana kimsenin eşyalarına izinsiz bakmaman gerektiğini söylemedi mi?!"
Garip bir şekilde sinirlenmişti. Kaşları çatık bana bakıyordu.
" Ben sadece merak ettim... Kötü bir amacım yoktu."
" Bir daha sakın ama sakın böyle bir şey yapma! "
Derin bir nefes almıştı.
O flash bellekte ne vardı da bu kadar delirmişti? Araba belleği 2 dakika önce tanısaydı bunu bilebilirdim... Aptal araba işte ne olacak.
" Hadi bin , bir an önce gidelim."
Arabaya binmiş benimde binmemi bekliyordu.
Az önce yaka paça çıkaran adam şimdi de gelmiş binmemi istiyor...
Onun bu hallerine alışmam zaman alacak galiba.
Arabaya binmiştim , Gu Jun Pyo hızlıca sürmeye başlamıştı.
" Sizi ben bir yere götürüyorum , siz beni değil. Arkadaşlarını ara ve bizi takip etmelerini söyle. Sana yol tarifi yapacağım."
Telefonunu eline almış ve - görebildiğim kadarıyla - hepsine teker teker mesaj atmıştı.
Dikiz aynasından arkaya baktığımda arkamıza geldiklerini ve bizi takip ettiklerini görebiliyordum.
" Bizi nereye götürüyorsun."
" Burdan sağa."
Dediğini duymamazlıktan gelmiştim. Verdiğim cevap onun gözlerini devirmesine sebep olmuştu.
Bu yaptıklarımın hepsini hakkediyordu... O kadar sert çıkmasına gerek yoktu. Biraz atar yapmama bir şey diyemezdi.
" Sol mu , düz mü?"
" Düz."
Onları çok güzel bir yere götürüyordum. Ben seviyorum ama onlar sever mi bilmem... Nasıl olsa hayatlarında hiç öyle bir yere gitmediler. Yani gitmemişlerdir. Onlar gibi sosyetik erkekler benim gittiğim yerlere bakmazlar dahi...
" 2. aradan sola."
Kafasını sallamış dediğim yerden dönmüştü. Yavaş yavaş şehirden uzaklaşıyor orman taraflarına geçiyorduk.
" Ormana geldiğimizin farkındasın değil mi?"
" Evet farkındayım. Hatta burda duralım , geldik."
Bana garip garip bakıp arabayı durdurmuştu. İkimizde arabadan inmiştik. Diğerleri etraflarına baka baka yanımıza geliyorlardı.
Hepsi şaşkındı. Hangisi lafa başlayacağını bilmiyordu. Gu Jun Pyo etrafına bakmayı bırakmış bana dönmüştü , bir şeyler söyleyeceği belliydi.
" Bizi ayı yedirmeye felan mı getirdin?"
" Aslında bakarsan onu düşünmedim değil yani. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaban Çiçeği : Görücü Usulü Aşk (Tamamlandı)
FanficAilesi sırf şirketlerinin geleceği için onu zengin bir ailenin çocuğuyla evlendirme kararı almıştı.Bu nasıl bir adaletti ? Onların yaptıkları kızlarını satmak değil miydi ? Hani kızlarına söz vermişlerdi ! Ona istemediği bir şey yaptırmayacaklardı...