En son ki bölümde ne olmuştu hatırlayalım :
" İyi haberde şu burada kalabilirsiniz. "
Verdiği haber karşısında ne sevinmiş ne de üzülmüştüm. Zaten başka bir seçeneğimiz yoktu her şekilde burada kalacaktık.
" Ha bide söylemeyi unuttum. Ne yazık ki 2 tane yatağımız var. 2 yatağa sığmanız lazım..."
" Ney?!"
" Ama bu mümkün değil... Biz 5 kişiyiz ve ben tek kızım. "
" Onu siz ayarlayacaksınız. Neyse biz diğer eve geçiyoruz. Siz burda rahatınıza bakın."
" Ama Tonton amca!"
Bağırmamı aldırış etmeden ekibiyle beraber ilerlemiş ve restaurantın kapısından hızlıca çıkmışlardı.
Diğer ev ile restaurant birleşikti. Camdan Tonton amcanın gidişini ağzım açık bir şekilde izlemiştim.
" Geum Jan Di siz Gu Jun Pyo ile yatarsınız bizde üçümüz bir yatağa sığmaya çalışırız."
" So Yi Jung sen neyden bahsediyorsun?! Gu Jun Pyo ile beraber yatmamda nereden çıktı?!"
Gözlerimle dövercesine So Yi Jung'a bakıyordum.
" Ee nasıl olsa evleneceksiniz."
Gözlerimi devirmiş ve kenardan kenardan Gu Jun Pyo'ya bakmaya başlamıştım. O ise So Yi Jun'un söylediklerini duymamazlıktan gelmiş ve yemeğine devam ediyordu.
Yemeğimi yemeği kesmiş ve yukarıda bulunan küçük televizyonun kumandasını sehpadan alıp açmıştım . Herkes televizyona yönelmiş küçücük bir ekran olmasına rağmen herkes oynayan programı merakla izliyorlardı.
Ah kızarmış olmalıyım. Yanaklarım alev gibi!
Hemen ayağa kalktım ve hızlıca diğer odaya geçtim. Oda da Tonton amca'nın dediği gibi 2 tane yatak vardı. Yatakların büyüklüğü rahat bir nefes almamı sağlasa da aklıma yine 5 kişiye 2 yatak düştüğü gelince aldığım nefesi daha ciğerlerime ulaştırmadan geri verdim.
Ne yapacağım ? 1 yatakta 4 kişi birden yatamaz. Daha doğrusu sığmazlar.
Aa buldum galiba!
Koşarak onların yanına gittim. Hepsi bana dönmüştü.
" Buldum !"
Gu Jun Pyo bıkkınlıkla bana bakmıştı.
" Ne buldun?"
" Gu Jun Pyo söylermisin koltuklar rahat mı ? Yani sevdin mi onları?"
" Bu nasıl bir soru?"
" Of ! Düzgün cevap ver!"
" Yani , idare ediyolar."
" İdare ediyorlar mı?! Bu hayatında gördüğün en rahat koltuk be!"
Bu çocuk beni deli edecek!
Yoon Ji Hoo bana bakmış ve onaylarcasına kafasını sallamıştı.
" Evet , bu koltuklar çok rahat. Sen ne diyecektin?"
" Şimdi bildiğiniz gibi 2 yatak var. Bana sorarsanız 1 tanesinde 3 kişi diğerinde ben tek kız olarak yatabilirim. Kalan 1 kişide ki bu kişi de kesinle Gu Jun Pyo oluyor sana da koltuklardan yatak yapacağız ."
" Ne?! Oldu be. Sen yatsana koltukta!"
Ona gözlerimi kısarak bakmıştım.
" Sen ne kadar da kendini düşünen bir-"
" Bir?"
" Gu Jun Pyo! Çıldırtma beni, yoksa emin ol ki beni kimse tutamaz!"
Gülmüştü. Sadece gülmüştü.
Gülmesinden verdiği sinyaller - ki bu sinyaller seni g*tüme takmıyorum ne halin varsa gördü- dahada sinirlenmeme neden olmuştu.
Kalkmış ve yatakların bulunduğu odaya gitmişti. Arkasından uzun uzun bakmıştım.
Kapının eşiğine gelmiş odaya tiksinerek bakmış ve bana dönmüştü.
" Burası nasıl bir restaurant? Evet koltuklar olsun masalar olsun normal bir restaurantta olması gereken şeyler. E bu oda ne alaka? 2 tane yatak koymuşlar ki yataklar yatak değil- "
"Gu Jun Pyo , birincisi düzgün konuş. İkincisi burası ormanın karşısında kalan bir restaurant. Dediğin gibi koltuk , masa sıradan şeyler 3 tanede oda var. Bir tanesi lavabo bir tanesi yemeklerin yapıldığı oda diğer odada bizim gibi zorunlu kalanlar için hazırlanmış oda. "
Dalga geçer gibi bir surat ifadesiyle ona bakıyordum.
" Senin gibi akıllı(!) biri nasıl bunu anlayamadı ? Çok şaşırdım..."
" Geum Jan Di!"
Omuz silkmiş ve televizyon izlemeye başlamıştım. Sinir olduğundan nefes alışları hızlanıyor bunu hissetmemde gülümsememe sebep oluyordu.
Odanın içine girmiş ve kapıyı hızlıca kapatmıştı.
" Ben de sandalyelerde uyuyabilirim."
"Joon Ji Hoo , ciddi misin?!"
Kafasını sallamış ve gülümseyerek bakmaya başlamıştı. Ah doğruyu söylemeliyim gülümseyişi içimi ısıtıyor. Gu Jun Pyo'nun sert yüzüme karşılık onun yüzü... Çok yakın arkadaşlar ama aralarında benzerlik yok.
Problem yok ya benim adım Geum Jan Di 'yse ben Gu Jun Pyo'yu yola getiririm...
Gu Jun Pyo demişken gidiyim de ona bakayım , bakalım içeride ne yapıyor.
Ayağa kalktım ve hızlıca odanın kapısına doğru ilerledim. Kulağımı kapıya dayamama rağmen ses duyamıyordum. Tıklattım ... Ne ses vardı ne bir şey.
Acaba ne oldu? Sesi soluğu çıkmıyor. Girsem mi? Gireyim gireyim. Ama ya kötü bir durumdaysa ? Yani üstü felan soyunuksa?
Ah Geum Jan Di! Neden soyunsun ki? Benimki de akıl işte.
Hızlıca içeri dalmıştım.
Ah canım ... Nasıl da kıvrılmış uyuyor. Yanına gitmiş ve yavaşça yatağa oturmuştum. Elimi gözlerinin yakınına getirmiş ve sallamaya başlamıştım. Ne bir kıpırdama ne de bir ses vardı.
Uyuyor , hemde mışıl mışıl...
Elimi saçalrına götürmüş ve yavaş yavaş ellemeye başlamıştım.
" Gu Jun Pyo... Neden bu kadar aksisin? Neden gözünün önündekini ( o gözünün önündeki ben oluyorum ) görmüyorsun? Bazen sana o kadar gıcık oluyorum ki seni öldüresim geliyor. Bazen de seni , seni o kadar çok özlediğimi hissediyorum ki... Tutulacak dal arıyorum kendime , sensiz nefes alamayacak ölecekmiş gibi hissediyorum. En kötüsü de ne biliyor musun ? Seni sevdiğimi kendime itiraf ettim. Evet bunu yaptım ... Ama sen? Sen beni seviyor musun? Bunu düşünmek beni çok ama çok üzüyor. Çünkü bunu düşündüğüm de aklıma gelen tek şey hayla eski sevgilini sevme ihtimalinin olması... Keşke hep böyle olsa. Sen uyusan ve bende seni izlesem. Saçlarını ellesem. "
Kıpırdamasıyla ellerimi saçından çekmiş ve yataktan hızlıca kalkmıştım. Gözlerini yavaş yavaş açmış ve şaşkınlıkla bana bakmaya başlamıştı .
" Sen ciddi misin?!"
Merhaba arkadaşlar yeni bir bölümle sizlerleyim. Şimdiden iyi okumalar...
![](https://img.wattpad.com/cover/31446738-288-k844582.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaban Çiçeği : Görücü Usulü Aşk (Tamamlandı)
FanficAilesi sırf şirketlerinin geleceği için onu zengin bir ailenin çocuğuyla evlendirme kararı almıştı.Bu nasıl bir adaletti ? Onların yaptıkları kızlarını satmak değil miydi ? Hani kızlarına söz vermişlerdi ! Ona istemediği bir şey yaptırmayacaklardı...