-6

189 16 1
                                    

Uyandığımda yalnızca 2-3 saat geçmişti ve her yerim tutulmuştu. Gözlerimi ovuşturup etrafa bakındım ama Emreyi göremedim. Kapıda kapalıydı.

"Yine mi kilitleyip gittin ya adi adam" diye kendi kendime söylenirken bir yandanda dün kaçmadığım için sinirlenirken elimi kapının koluna attım.

Açıldı.

Emrede yoktu.

Dışarı çıktım ve kaçmak için etrafa bakındım. Daha sonra duyduğum Emrenin sesi irkilmeme sebep olmuştu.

"Kaçmayı mı düşünüyorsun küçük şeytan?"

"Sanada günaydın. Biraz bile kibar olamıyorsun değil mi"

"Dün gece yardım ettiğin için teşekkür falan mı bekliyorsun"

"Dün geceyi hatırlıyor musun Emre?"

"H-hatırlıyorum ne var ?"

"Bence hatırlamıyorsun"

"Hayır gayet net hatırlıyorum. Her neyse kahvaltı hazırla mutfak üst katta solda"

"Ben senin hizmetçin değilim ayrıca dün geceyi hatırlamıyorsun"

"HATIRLIYORUM DEDİK YA LAN"

"Benden hoşlandığını söyledin"

"Öyle birşey söylemedim"

"Söyledin"

"Saçmaladım işte yalan söyledim orda"

"Bak dün geceyi hatırlamıyorsun demiştim, öyle birşey hiç olmadı."

"Sen benimle alay mı ediyosun lan?"

"Yooo"

"Siktir git kahvaltı hazırla sabah sabah kaşınma"

"GİTTE KENDİN HAZIRLA"

"YAĞMUR !"

"Yaaaa üfff tamam be."

Yukarıya çıktım ve mutfağı bulmaya çalışırken aşağıdan ses geldi.

"SOLDA DEDİK YAAAAA !"

niye bu kadar sinirli acaba ya. Neyse mutfağa girdim buzdolabını açıp içinden birşeyler çıkaracaktım ki dikkatimi kapağın üzerindeki post-it çekti.

Babamın adı yazıyordu. Hemde kırmızı bir kalemle yazılıp altı çizilmiş bir halde.

Sanırım babamı öldürmeyi planlıyordu. bir an içime öküz oturdu. Tamam yıllar önce annemin ona yaptıkları yüzünden beni terketmiş hatta hayatında bir kere bile bana dokunmamış sevmemiş olsa bile o benim babam. Evet ondan nefret ediyorum hatta tiksiniyorum. ama sonuçta o benim kanımdan. Her neyse... Aklıma bunları takmayacaktım.

Büyük bir tehlikenin içinde yüzüyormuşum gibi hissediyordum..
Acilen buradan kaçmam gerekiyordu.

Zaten ben niye burdayım ki? Ona karşı sesimi yükselttiğim ve kabalaştığım için değil mi ? O zaman ben de huyuna giderim ve gitmek için düzgünce izin isterim.

Benim bu yaşadıklarım ne böyle ya..

Bikaç kahvaltılık çıkarıp masayı hazırladıktan sonra Emre geldi.

"Hazır mı"

"Hazır geç otur."

"Kendine niye tabak koymadın?"

"Yemiycem"

"Yoook öylee kendinede bir tabak koy."

"Karnım aç değil."

CinayetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin