UKDE

Uzak

Gelen Zeynep hanım ve İlay'dı

"Refikacım! Nasılsın canım benim?"

Refika hâlâ sorar gözler ile bakıyor'du

"Hayırdır Zeynep? Sen buralara uğramazdın! Şu sıralarda çıkmaz oldun!"

"Aa Refikacım eski dostuz biz, yeniden bu bağları pekiştirelim istiyorum!"

Refikadan cevap gelmeyince ukala'ca cümlelerine devam etti

"Gedizcim, Mügecim; siz hoşgeldin demeyecek misiniz?"

İkiside hoşgeldin diyince Zeynep davet beklemeden masaya oturmuştu İlayıda Gedizin karşısına oturtmuştu

Refika sinirle bir nefes alıp hizmetliye seslendi;

"Eda iki servis daha getir!"

"Hemen getiriyorum Refika hanım."

Sofra buz kesmişken herkes sessizce kahvaltıya devam ediyordu lakin Sahra hâlâ bu soğukluğun sebebini çözemiyordu

Gedizin kulağına eğilip fısıldadı:

"Korkmalı mıyım?"

"Biraz, çok değil."

"Bu üstün zekam hâlâ bu kaosun sebebini çözemedi!"

Gediz sırıtıp yüzünü Sahraya döndü

"Hmm, demek üstün zekan? O üstün zekan umarım birazdan bu evde çıkacak cinayeti önler!"

Sahra gözlerini kısıp dalga ile karışık bir üslup ile;

"Hii yoksa yarım bıraktığın işi'mi tamamlayacaksın Gediz Ağa?"

"Ya valla çok pişmanım kızım inanmıyor musun bana?"

"Ay yok inanıyorum-ki zaten başıma ne geldiyse sana inandığım için geldi!"

"Ne fısıldaşıyorsunuz siz?!"

"Iıı şey anne'm..."

"Ne Gediz?"

"Refika teyzecim ben artık hastaneye döneyim diyorum ama Gediz biraz daha dinlen diyor!"

"E Gediz haklı Sahra hem daha yaran kabuk bağlamamıştır kızım!"

Gediz arkasına yaslanıp dudaklarını oynatmadan Sahraya fısıldadı

"Yalan ağzımıza yuva yaptı!"

"Sayende!"

Gediz önünde ki peynir tabağına uzanırken İlay hemen eline alıp Gedizin tabağına bir kaç dilim bıraktı

Gediz sorar gözlerle bakarken İlay umursamadan kahvaltısına devam etti

"Bu neydi şimdi?"

"Bu neydi bilmiyorum ama bu kızın şah damarına neşter dayamak istediğime eminim!"

"Neşterini cebinde tut küçük psikopat!"

Sahra İlay'a olan sinirini Gedizden çıkarmak istercesine ateş püskürten gözlerini Gedize doğrulttu

"Öyle bakma ya korkuyorum!"

"Kork!"

Gediz aklına gelen şey ile sırıtarak Sahraya baktı

"Ne pişmiş kelle gibi sırıtıyorsun?!"

"Çok'mu kıskanıyorsun?"

"Ha ha ha sen komedi işine gir valla bırak otelciliği, ticareti falan!"