Sahra çalan telefonu ile Gedizin kollarının arasından çıkıp aramayı yanıtladı
"Efendim Açelya!"
"Sahra, Sahra çok kötü bir şey oldu!"
Açelya bir nefes alıp cümlesine devam etti
"Şey oldu..."
"Açelya korkutma beni ve söyle artık!"
"Hande ve..."
Sahra Açelyanın telefondan bile gelen ağlama sesi ile korku dolu bakışlarını Gedize çevirdi ve Açelyanın cümlesini bitirmesini bekledi
"Hande ve Ahmet'i öpüşürken gördüm!"
"Ne? Olamaz. Ya böyle bir şeyin olasılığı bile yok!"
"Ya gördüm işte!"
"Tamam, tamam sen kapat benim bir Handeyi aramam lazım ona sorayım olur mu? Sen sakin ol bebeğim."
Sahra telefonu kapatıp başını ellerinin arasına aldı
"Ne olmuş?"
"Açelya; Hande ve Ahmet'i öpüşürken görmüş."
"Şaşırmadım."
"Ne demek şaşırmadım?"
"Bu kadar zamandır farketmediysen şaşarım. Aralarındaki çekim ve gerilimin farkında değil misin? Adım kadar eminim ki onların arasında geçmişten gelen bir şey var!"
"Saçmalama Gediz olmaz öyle şey! Bunca zaman bize yalan mı söylediler şimdi?"
"İddiasına girebilirim?"
"Sağol hayatım böyle bir durumda iddiaya girecek modumda değilim 'bir yandan arabaya yapıştırılan not diğer yandan Nare bunlar yetmezmiş gibi Hande ve Ahmet ha bir de üstüne Akının yaşıyor olması' bunlar bana yetti gerçekten!"
Gediz hiç bir şeyi takmadığını anlatmak için omuz silkip arkasına yaslandı Sahra ise hemen telefonuna sarılıp Handeyi aradı
İlk çalışta açılan telefonu kulağına dayayıp sinirle konuşmaya başladı
"Ne demek oluyor bu?!"
"Sahra..."
Sahra Handenin ağlamaklı gelen sesine karşın daha da sinirlendi çünkü bu demek oluyordu ki Açelya doğru söylüyordu
"Allah ikinizi'de kahretsin! Onur dün buradaydı ben o çocuğun ağzından seni ne kadar çok sevdiğini dinledim ya hadi onu geçtim peki ya Açelya? O senin kaç yıllık dostun ya dostun! Kardeşin! Bizim hiçbirimizden başka kimimiz vardı Allah'ın belası! Bilmiyor muydun Açelyanın Ahmet'e ne kadar aşık olduğunu?"
"Sahra her şeyi anlatmama izin ver lütfen!"
"Anlat ya anlat merak ettim ne yalan uyduracaksın?"
"Sahra ne olur yapma böyle hem Açelya senin arkadaşınsa ben değil miyim?"
"Gerizekalı peki siz birbirinizin arkadaşı değil miydiniz?"
"Özür dilerim..."
"Özürün beş kuruş etmiyor!"
"Onur'a bir şey söylemezsin değil mi?"
"Pis nankör! Hâlâ kendini düşünüyorsun! Ya kim bu durumda bile kendini düşünebilir ya!"
"Sahra bak ben onuru çok seviyorum onu kaybetmek istemiyorum anla beni!"
"Senin sevgine'de arkadaşlığına'da!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
UKDE
FanfictionYaralı bir kadın ve bir adam, büyüyememiş iki çocuk... Peki iki yanlış bir doğru edermi ? İki temiz kalbi kötülük ele geçirebilir mi?