UKDE

Çocuk Gibi

Ortam dakikalarca buz kesmişken çalan harmandalı melodisi ile Mert Gedizi çağırdı Gediz gülümseyerek Mert'e Simgeyi işaret etti Mert tamam anlamında kafasını sallayıp Simgeye doğru ilerlerken Gediz'de Sahranın elinden tutup ayağa kaldırdı

"Gediz ben zeybek oynamayı bilmiyorum!"

"Bir şey olmaz Simge'de bilmiyor."

Sahra derin bir nefes alıp Gediz ile beraber piste gitti Refika oğluna gururla bakıyordu artık neyi istediğinden emin bir Gediz vardı karşısında

Alkışlar yükseldikçe Mert ve Gedizin gülüşü genişliyordu kızlar sadece baş köşede onları seyredeceklerdi

Kollarını omuz hizasında elleri başları ile aynı hizada açıp dirseklerini ve diz kapaklarını hafifçe kırarak salınmaya başladılar sonrasında sevdikleri kadınların önünde diz çöküp itaatlerini gösterdiler ardından ellerini yerde gezdirip sonrasında öpüp başlarına koydular ritim böyle devam ederken müzik ağır bir şekilde durunca etraftan alkış sesleri yükseldi

Sahra gözleri dolu dolu Gedize bakarken içinden geçirdi 'çok uzun bir yoldan gelmişlerdi bugüne...'

Kafalarını Mert ve Simge'ye çevirince gülümseyerek sarıldıklarını gördüler Gediz kollarını açınca Sahra'da sevdiği adamın kollarına sığındı

Dakikalar sonra gelen ekip ile Sahra ve Gedizin gözü faltaşı gibi açılmıştı ; Simge ve Mert ise gülümsüyordu Üniversiteden arkadaşlarını davet etmişlerdi hâliyle bu ekibin içinde Onur'da vardı

"Çifte kumrular kavuştu demek."

Mert Onur'a gülümseyerek göz devirip sarıldı

"Patavatsız!"

Yavaş yavaş gecenin sonuna gelirken çalan slow parça ile Mert ve Simge pistin tam ortasında ağır haraketler ile salınıyorlardı sonrasında Gediz düğmelerini ilikleyerek Sahrayı dansa kaldırdı

Nare ise ikisine de imrenerek bakıyordu, kıskançlık değil, imrenmek... Çünkü bu yolu o seçmişti belki bu seçimi yapmasında milyonlarca sebep vardı ama sonuç olarak o seçmişti

Emir pistin gittikçe kalabalıklaştığını görünce ayağa kalkıp karşı tarafta ki İlayın oturduğu masaya gitti elini İlaya uzattı Harun ve Zeynep dahil çoğu kişi şaşkın bakışlar atarken İlay gülümseyerek ayağa kalktı

Ellerini Emirin boynunda birleştirip gözlerini gözlerine dikti

O sırada Emir babasının sinirli bakışlarına maruz kalıyordu

"Celal ne bu sinir? Çocuk hoşlanıyor demek ki!"

"Ya altı milyar insan içinde gidip Harunun kızını mı buldu hoşlanacak!"

"Ya ne var Harun bey'in kızıysa? Gayet görgülü, medeni, hâli vakti yerinde insanlar!"

"İkbal... Ben artık dayanamıyorum! Biliyorsun sağlık sorunlarım var ve eğer bir gün ölürsem bu sır benimle beraber mezara gidemez o yüzden eve gidince sana her şeyi anlatacağım!"

/

Zehra İlaya kimsenin bir anlam konduramadığı bakışlar atıyordu bu kız daha iki saat önce Gediz diye yanıp kavrulmuyor muydu? Daha da önemlisi madem bu çocuk Narenin sevgiliydi neden kıskanmamış'tı?

Gece bittiğinde herkes yavaş yavaş salondan ayrılıyordu Nare de uyuyan Meleği Sancarın kucağına verip çantasını alıp çıkacakken Sahra onu durdurdu

"Nare! Bir dakika bekler misin?"

Nare durup arkasını döndü ve Sahrayı dinlemeye başladı

"Gedizin arkadaşları herkes gidince ufak bir konvoy yapacaklarmış tabi şarkı eğlence falan bizi de davet ettiler kırmayalım şimdi ne dersin?"