2. Bölüm

3.5K 173 51
                                    

İyi okumalar!

Sırt çantamı biraz daha yukarı çekerken yanımda olan Annie'yi zerre umursamıyordum. Neden inatla benle arkadaş olmaya çalıştığını hâlâ anlayamasam de son zamanlarda eskisi kadar nefret ettiğim söylenemezdi.

Eren'i karşımdaki arkadaş grubunun arasında gördüğümde gözlerimiz kesişti. Ona doğru koştum ve kollarımı boynuna doladım. Elleri belimdeyken beni hafifçe geriye ittirdiğinde şaşkın bir ifade ile ona bakıyordum. "Ölmedim, Mikasa. Bu kadar panik yapmana gerek yok."

Yüzündeki morluğa parmak uçlarımı değdirdim. "Çok kötü olmuş." Diye mırıldandım üzgün bir şekilde. "Bilerek yaptıklarını biliyorum. Onlar ile çıkışta buluşmak isteyeceğim."

Geri çekildiğim, arkamı dönmüş sinirli adımlar ile ilerlediğim an Eren bileğimden tutarak kendine çevirdi. "Küçük kardeşin değilim, beni korumayı bırak."

"Seni en son bıraktığımda bir dev tarafından yenildin, Eren." Dedim, iğneleyici bir şekilde.

"Ama artık bitti. Savaşta değiliz."

"Eren, müdürün odasına çağrılıyorsun." Dedi, arkamızda duran yüzbaşı Levi.

"Eren bir şey yapmadı. Onlarla kavgaya bile girmedi!" Diyerek ona dönüp savunmaya geçmiştim.

Eren, ellerimi ellerinin arasına alarak, "Sorun yok Mikasa." Dediğine inanmasam bile yapabileceğim bir şey yoktu.

Eren beni ardında bırakıp müdürün odasına doğru yol aldığında sinirli bir ifade ile sırtını izliyordum. "Bugün Eren'in üzerindeki ilgini azaltacaktın değil mi? Güzel şaka."

"Aslında müdür onu çağırmadı, değil mi?"

"Arada o lanet beynini çalıştırabildiğini bilmiyordum." Dedi iğneliyici bir şekilde.

Ona dikdik bakmakla yetinecektim ama sormadan yapamadım. "Siz niye buradasınız?"

"Ne zamandan beri sana hesap vermem gerekiyor, velet?"

"Ha?" Gerçekten hayatımda tanıdığım en gıcık insan olabilirdi yüzbaşı. Megafondan gelen ses ile başımı yukarıya kaldırdım. Okulun tümüne yapılan anons, tüm herkesi okulun bahçesine davet ederken etraftaki gürültü kirliliği iyice artmıştı.

Yüzbaşı yanımdan ne ara uzaklaştı, bilmiyorum ama yanımda olan Annie ve Armin'in aşk dolu konuşmaları mide bulandırıcı gelmeye başlamıştı.

Çoğu kişinin akın etmiş olduğu bahçede en ön sıradaydım karşımıza yüzbaşı çıktığın an her zamanki gibiydi. Tek bir mimik oynatmıyor, dümdüz bana bakıyordu.

"Dersleri çok boşladınız. Eski azminizi burada göremiyoruz." Diye başladı söze. "Uzun zamandır sizi formda tutmak ve aldığınız askeri eğitimleri unutmamanız için program düzenlemeye çalışıyorduk. Bundan sonra okuldan  sonra bir saat sizinle özel olarak ilgileneceğim."

Tüm herkesin yüzleri asılırken yüzbaşı Levi'nın onları korkuttuğunu biliyordum. O halde ben neden gülümsüyordum?

İrade • Levi AckermanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin