10.Bölüm

2.5K 160 110
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayın. Beni onlar motive ediyor 💖

İyi okumalar!

Bu dünyada dayanamadığım üç şey vardı. Kendini herkesten üstün görenler, benciller ve Levi Ackerman.

Ama gelin görün ki son zamanlarda adeta yüzbaşı hayatıma yerleşmişti.

Merdivenleri çıkarken koştuğum için saçlarım alnıma yapışmıştı. "İyi bir fikir değildi." diye homurdandım.

"O lastikleri patlayan arabayla ne kadar kaçabileceğini düşünüyorsun?"

"Ondan bahsetmiyorum... İkimizin bir odada kalması hakkındaydı düşüncem."

"Canını düşün, bunu düşünme." Kapıyı açtı ve benim girmemi beklemeden kapıyı kapattı. Arkasından sinir dolu derin bir nefes aldım.

Yüzbaşı ile nişanlı gibi davranmış, tek oda istemiştik. Evet, gerçekten bu yaşanmıştı. Ayrı olduğumuzda daha güçsüz olacağımızı düşünüyordu. Tecrübeliydi, belki de haklıydı. Bu yüzden pek sesimi çıkarmadan hareket etmiştim.

Odaya girdiğim an dudaklarım aralandı. Harika tahmin ettiğim gibi tek bir yatak vardı.

Kendimi koltuğa doğru attım ve alnıma düşen siyah tutmaları üfledim. Banyoya girmem gerekiyordu. "Ben uyumayacağım. Yatağı bu kadar sorun etme."

"Arabayı kullanan sizdiniz. Saçmalamayın lütfen, ben yolda da uyurum." Banyoya doğru birkaç adım attım. İçeride gördüğüm bornoz ile yüzümü bir rahatlama hissi kapladığı an, "Zaten şimdi banyoya gireceğim." diye uyanık olacağımı belli ettim ve banyoya yöneldim.

"O zaman kesinlikle uyanık olmam gerek. Çıplak yakalanmanı istemeyiz." Dudaklarım şaşkınlıkla aralandı. İstemeyiz mi?

Derin bir nefes aldım ve kapıyı kapatıp suyun küveti doldurmasına izin verdiğim gibi içine girdim.

Yüzbaşıya beraber sövdüğümüz günleri hatırlıyordum. Hep beraber nefret edişimizi, Historia'ya pataklamasını rica ettiğimi ve daha fazlasını. Şimdi nasıl söylediği bir kelime bile beni heyecanlandırabiliyordu?

Suyu kapattıktan sonra elim çeneme doğru gitti. O bana dokunmuştu. Rüyada olsa dokunmuştu. Neden çok gerçekçi hissettiriyordu? Gözlerimi kapadım acaba gördüğüm rüyayı bilse bana kızar mıydı?

Zihnim tamamen onla doluydu son günler. Nefret tutku veya farklı bir his, bilmiyordum ama bundan kurtulmam gerektiğinin farkındaydım.

Çıkardığım kıyafetleri üzerime geçirip dışarı çıktım. Islak saçlarım havluyla kurulanmış olsa dahi hala yere damlamaya devam ediyordu.

İçeri girdiğim an yüzbaşının balkona çıktığını fark etmiştim. Arkasını dönmüş, bacak bacak üstüne attığını düşündüğüm şekilde gökyüzüne bakıyordu.

Yanına gitmem gerekiyormuş gibi hissettim

Birkaç büyük adımda kapıya yürüyüp araladım. Bana dönmeden konuştu. "İçeri geç."

"Hayır." Diye, homurdandığım sıra hava o kadar soğuktu ki ağzımdan duman çıkıyordu.

"İçeri geç, Mikasa."

"Siz de içeri gelecekseniz ne olmasın?"

Bana ters ters baktıktan sonra yanına oturdum. Ellerini saçlarıma daldırdı. "Islak saçların, hasta olacaksın."

Elinin altında kasıldığımı hissettim. "Evet ama sorun değil."

"Saçların ne kadar yumuşak." Dedi, "Aynı anneminkiler gibi."

Yerdeki alkol şişesini görünce yutkundum. Yüzbaşıyı alkol alırken ilk defa görüyordum. Durumumuz vahim olmalıydı.

Derin bir nefes alıp içeri gitmek için ayağa kalktım. Hiç değilse kahve yapıp onu ayıltmam gerekiyordu.

Olduğumuz durum o kadar kötü müydü? Tüm Ackermanların suikast sonucu öldüğünü düşünürsek sanırım öyleydi. Yüzbaşı ölümden mi korkuyordu? Yenilgiden mi? Hiçbir fikrim yoktu ama yüzbaşıyı kahve içerken hiç görmemiştim, içmeye bilirdi bu yüzden çay yapmayı deneyecektim.

Çay suyunu koyarken arkamda birinin olduğunu hissettim. Biri çenesini omzuma yasladığında yavaşça ona doğru indirdim bakışlarımı.

Yüzbaşı.

Yutkundum. "Bana mı?" Kulağıma doğru alkollü nefesini hissettiğimde gözlerimi kapatmamak elde değildi.

"Evet." Dedim, dürüstçe. Bakışları dudaklarıma inmişti. Yüzbaşı Levi resmen dudaklarıma bakıyordu. O da mı aynı şeyleri hissediyordu?

Bölüm hakkında düşünceleriniz neler? Vote vermeyi unutmazsanız sevinirim.

Seviliyorsunuz 💖

İrade • Levi AckermanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin