4| Alışveriş

42 8 0
                                    

Kızlarla konuşmamız bittiğinde yürümeye başladım. Yürüyerek kısa bir mesafede oraya gidebilirdim. Sadece 7 dakikamı alırdı yürümek.

AVM'ye vardığımda sadece Deniz gelmişti. Ve kızlar gelene kadar beni bırakmadı.

"Çok özlediim seni."

"Bende, ama..."

"Ne düşündüğünü biliyorum. Ama gerçekten ben yaptıklarımın doğru olduğuna eminim."

"Peki, sen nasıl düşünüyorsan öyledir canım arkadaşım. Benim endişelendiğim konu sadece o sataşanların kuzeniyle dost olman."

"Endişelenmeni anlayabiliyorum ama o iyi biri. Bu güne kadar hiç arkadaşı olmamış. Bu beni gerçekten üzdü."

"Peki."

Biz bu konuları konuşmayı bitirdiğimizde Selin ve Zeynep'de yanımıza geliyordu.

"Sonunda gelebildiniz ha"

Kızlar Deniz'e ters ters baktılar.
Selin:

"Sana da merhaba Deniz"

"Lütfen alışverişe geçebilir miyiiz ?"

Der demez 2'sinin kollarına girdim. Selin ve Zeynep zaten kol kola geldikleri için Selin'i sürüklememe gerek kalmamıştı.

2 saat sonra ayakkabı mağazasından çıkıp, ayakkabıcıya girebilmiştik. 1 saat de ordan gitti. En sonunda Selin pes etti

"Yemek arası veremez miyiz ? Ayaklarıma kara sular indii. Noolur"

Ben ve Deniz emir kuluyduk. Bu yüzden Zeynep'e baktık.

"Herkes niye bana bakıyor yaa ?"

3'ümüz birden
"Biz emir kuluyuz da ondan" dedik.

"İyi, peki. Ama sadece yarım saat. Çünkü bunun çantacısı var, kuaförü var, manikürcüsü var, pedikürcüsü vaar, tokacısı var, Decathlon'u v- "
Deniz:

" Yarım saatimiz gidiyor Zeyneep. Lütfen duur. "

"Tamam tamam, sustum."

Yemeklerimizi alıp masaya geçtiğimizde sohbet etmeye başladık. Ama sonra olanlar oldu yine...

Selin :
"Esiin şu gruba bir baksanaa" diyerek alttan eliyle tam karşımızda oturan bir kaç erkek grubunu gösterdi.

"Ayy bana ne yaa. Niye gösterdin ki ?"

"E şu yakışıklılığa, karizmalarına bir baksana. "

"Ayy yemişim karizmasını Selin. Çok meraklıysan git tanış. "
Keşke demez olaydım ama iş işten geçmişti. Selin ve Deniz ayağa kalktı ve gerçekten de o gruba doğru gitti.

Zeynep bana döndü ve :
"Esin niye akıllarına sokuyorsun yaa. Başlarını yine belaya sokacaklar iştee"

"Zeynep ben dalga amaçlı demiştim. Ne bileyim bunların dikkate alacaklarını?"
Deyince yıllardır yaptıkları gözümün önünden film şeridi gibi geçti.

Bir keresinde biz 14, Deniz ise 15 yaşındaydı. Ailelerimizden zorlayarak da olsa tek başımıza (daha doğrusu 4'ümüz birlikte) AVM'ye gitmemize izin vermişlerdi.

Biz dolaşırken Selin bizi zorla bir mağaya sokmuşru. Mağazayı, belli olsun diye bir çizgiyle kadın ve erkek kıyafetleri olarak ayırmışlardı.

Biz, ne şanssa kadınlar bölümünün sınırındaydık. Selin gözüne diğer sınırda kıyafet bakan bir grubu kestirmişti yine.

Denizi dürttü :

"Deniiz, şu gruba bir baksana ne kadar hoşlar"

Zeynep: "Senin amacın ne Selin ?"

Selin: "Ayy ne olcak canım. Herhalde onların biriyle sevgili olmayı düşünmüyorum"

Hep birlikte: "Seliiiiin"

Selin: "Ayy ne! Belki birazcık düşünmüş olabilirim. Ama bu kötü bir şey değil sonuçta"

Ben: "Selin'cim bak üzüleceğin şeyler yapmanı istemiyoruz biz. "

Selin: "Ayy neden üzüleyim ki ?"

Zeynep: "Ayy, bir şey demedik. Üzülmem diyorsan git konuş. Ama üzülceksin."

Derken, Selin onların yanına doğru gitti.

Ben: "Zeynep n'aptın yaa. Gitti işte"

Zeynep: "Aaa gitti hakikaten. Bu kızda bir anormallik var yaa. Sesimdeki ciddi olmayan tınıyıda anlamadı"

Orada ne konuştular, ne yaptılar bilmiyoruz ama her ne konuştularsa Selin onların sinirini bozmuş. Seli bize doğru hızlı adımlarla gelirken bir yandan da bize "bence biz bu mağazada yeterli bir süre kadar durduuk" deyince Selin'in bir halt ettiğini anlamış olduk.

Bizde hızlı hızlı mağazadan çıkınca oğlanlar daha da hızlandılar ve koskoca AVM'de koşuşturmaya başladık.

Ne yazık ki saat 12.00 olduğu için bütün kapılardaki güvenlik görevlileri ortada yoktu.

15 dakika boyunca millet bize garip garip bakarken AVM'de koşturduk. Allah'tan görev değişimi hızlı olmuştu ki biz en sonunda güvenliğin yanına gidip onları şikayet ettik. Güvenlik onları AVM'den kovunca teşekkür edip bizde başka bir kapıdan çıkmıştık.

Film şeridi bitince Zeynep'e döndüm.

"O gün ki film şeridi gözümün önüne geldi."

Zeynep: "Benimde"

Biz konuşurken o grup kalktı ve bize doğru kızlarla birlikte gelmeye başladılar.

Ben: "Zeyneep geliyorlar ama uuuuf" dedim ağlamaklı bir şekilde.

Sarı saçlı olan, Zeynep'in yanına gidip
"Naber" dedi.

Zeynep bir an afalladı ve kızararak :
"İyi senden naber" dedi.

BİR DAKİKA KIZARDI MI O ?

Ben Zeynep'e garip garip bakarken kumral saçlı da benim yanıma geldi. Mavi gözlerini gözlerimin içine bakarak konuştu :
"Eee yemekten sonraki planınız ne ?"

Zeynep: "Alışveriş yapacaktık. Sizin planınız ne ?"

"Biz de burdan sonra kütüphaneye gidecektik."

Selin: "Yaa. Burak bizde gidecektik ama Zeynep Hanım'ın ve Esin Hanım'ın alışverişi daha bitmedi. Keşke beraber gitseydik" böylece bana bakanın isminin Burak olduğunu anlamış oldum.

Burak: "E gideriz. Biz sizi mağazalarda bekleriz sorun yok."

Deniz: "Ayy ne güzel olur"

Ben: "N@h güzel olur tövbe tövbe yaa"

Zeynep: "Bir şey mi dedin Esin ?"

Ben: "Yok, sen öyle duymuşsundur"

Deniz: "E gidelim hadi"

"İlk rotamız nere kızlar ?" bunu Selin'in yanındaki söylemişti.

Selin: "Bilmem ki Orhan. Zeynep ve Esin'e sormak lâzım. Bizde rotaları onlar belirler."

Zeynep ve ben birbirimize bakarak sırıttık.

Aynı anda: "Tabiikide Decathlooooon. Hadi gideliim. "

Deyince yürümeye başladık. Zeynep ve bem önden gidip AVM'nim haritasından ççoktanDecathlon'u bulmuştuk bile.

Pamuk Şekerim (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin