Pamuk Şekerim (TAMAMLANDI)

5| 🏨Hastane

..........................5 Gün Sonra.......................
Bu 5 gün boyunca gayet normal hayat şartlarımla takıldım. Ek olarak hiç kimseyi dövmedim.

Pazartesi sabahı Pallas'la yürüyüşe çıktım. Ve yolda Baran ile karşılaştım.

"Baran nasılsın" 

Baran: "Aaa Esin iyi sen ?"

"Bende iyiyim. Sana bir şey sorabilir miyim ?"

Baran: "Evet"

"Bana aileni anlatabilir misin ? Lütfen"

Baran: "... Emin değilim"

"Ama lütfen. Eğer anlatırsan bende anlatırım. Seninle ilgili şeyleri merak ediyorum."

Baran: "Bende seninle ilgili şeyleri."

"Eee o zaman anlatacak mısın ?"

Baran: "Peki
21 yaşındayım
Yeşil gözlü kahverengi saçlıyım
1 abim var
3 kuzenim var
kuzenlerimin, abimin ve benim ailemle pek anlaştığımız söylenemez bu yüzden hepimiz tek yaşıyoruz"

"Eee senin hayatın ?"

"Benim hayatım...
17 yaşındayım
Annem ve ablamla yaşıyorum
Babam yurt dışında yaşıyor
1 Köpeğim "Pallas" var
1 de Kedim "Patik" var
3 kuzenim var Kumsal, Ada ve Defne "

Baran:"Sorun olmazsa bir şey diyebilir miyim ?"

"Tabiiki"

Baran:"Bi dahaki buluşmamıza kuzenimi getirebilir miyim ?"

Ona şüpheyle bakınca güldü.

Baran:"Merkak etme onlar zaten Almanya'ya gittiler bile. Diğer kuzenimi kast ettim."

"Peki. O zaman bende benimkileri getireceğim."

Baran:"Bir daha ne zaman buluşuyoruz ?

"Cuma'ya ne dersin ?"

Baran: "Gayet iyi olur derim."

"Tamam o zaman. Cuma günü görüşürüz."

Baran: "Görüşürüz" deyince eve gittim. Kahvaltımı ettikten sonra odama çıktım.
Gün boyu boş boş oturup film izledim derken telefonum çaldı.

~ Deniz Arıyor ~

-Alo Kuzum

Karşıdan hiç duymadığım bir ses geldi

-Alo Esin Hanımla mı görüşüyorum ?

-E...evet, buyrun benim.

-Deniz Hanım trafik kazası geçirdi. Şu an yoğun bakımda. Telefonunda acil durum kişileri listesinde siz vardınız, bizde sizi aradık.

-Ne ? Hangi hastane ?

-Yen******** A******** Hastanesi

-Tamam hemen geliyorum.
Deyip hızlıca anneme haber verdim ve taksi çağırdım ve hemen hastaneye gittim.

Gittiğimde sadece Zeynep vardı. Demekki Zeynep'te Deniz'in acil kişiler listesinde vardı. Biraz Selin'i dışlamış gibi olduk ama neyse... Doktor çıkınca durumunun hâlâ kritik olduğunu söyledi. Zeynep her üzücü zamanda olduğu gibi yine ağlama krizine girdi.

Zeynep'e sakinleşirici yapılırken bende Kerem'i aradım ve durumu söyledim. Kerem telefonu kapatmayı unutup galiba hemen arabaya atladı çünkü motor sesi geldi ve tam ben 3 dakika sonra telefonu kapatıyordum ki. Kerem koridorun başında gözüktü.

"Oğlum bu ne hız ?"

Kerem: "Deniz nerde ?"

"Hâlâ yoğun bakımda" demez olaydım. Bu sefer de oğlan öfke krizine girip duvarları yumruklamaya ve bağırmaya başladı.
Ona da hemşireler sakinleştirici yapıp Zeynep'in bulunduğu odaya bir sedye daha getirip oraya yatırdılar.

Bende o sırada odalarının camına gitmiş onlara bakıyordum. Ayy ben ne soğuk kanlıymışım yaa.

"Allah'ım sen bana mukayyet ol Yarabbim. Allah'ım benim akıl sağlımı koru da ben şunlar gibi olmayayım Allah'ım n'olur"

Saatler sonra Selin'in doktoru çıkıp Selin'in kritik durumunun olmadığını söyleyip kontrollerinin yapılması için onu normal odaya aldılar. Bu sırada hâlâ o ikisi fosur fosur uyuyordu.

O sırada ben iç sesimle didişiyordum:

İyi iyi atlatmış sonunda
Aynen kı
Benimle kı lı mı lı konuşma iç ses
Nabıcan dövcen mi? Heh hee
Sus lütfen de şunlara bak
E nolmuş uyuyorlar
E saatlerdir uyuyorlar baksana
Bakıyom yaa
Acep çok mu kaçırdılar sakinleştiriciyi
Az bile
Ne azı baksana saatlerdir uyanmıyorlar
Kız uyanıp da kendilerine zarar veriyor bu mallar. Bırak da uyusunlar
Doğru aslında, bırakalım aynen...

diye iç sesimle didişmeyi bıraktım.