44| Öldün Çık

14 4 5
                                    

Ashe: "Ne dedi"

(...)

"Aşırı derecede yakışıklısınız. Burdan sonra bir yerlere gideriz belki"

Ashe: "Elim ayağım titriyor sinirden yaa" ayağa kalkıp sandalyeyi büyük bir gıcırtıyla ittirdim. Gıcırtıdan dolayı Karan uyandı ve Paul'la Kian karanlığa doğru döndü.

Kian: "Öldün çık"

Özge: "Hı ?" Ona doğru gidip yanına yaklaştım.

"Siz biraz uzaklaşın da üzeriniz leke olmasın"

Özge: "İsimleriyle hitap etsene yakışıklılara"

"Kaşınıyorsun e bende kaşıyım bari" deyip tırnaklarımı çıkarttım. 

"Fiziğin bozulcak yalnız"

Özge: "O n-ne demek"

"Fiziğin çıkcak demek" deyip tırnaklarımı karnına geçirdim. Yüzüme kan fışkırırken Özge bağırıyordu.

Özge: "Aaah napıyorsun manyak" Ashe'de gıcırtıyla sandalyesini ittirip yanıma geldi. 

Ashe: "Sen başlangıçta böyle yapıyorsan sonu çok merak ediyorum" tırnaklarını hızla çıkarttıp koluna soktu.

Karan: "Napıyorsunuz laan"

Ashe: "Minik sürtüğüne işkence çektiriyoruz" deyip bu seferde bacağına soktu.

Kian: "Ashe tırnakların kanla doldu"

Ashe: "Bundan zevk duyuyorum"

"Biraz dinlen istersen o sırada da ben devam edeyim" kabloları teker teker çözüp ayağa kaldırdım. 

"Kısa yoldan bitirelim ne dersin" deyip boynunu yırttım.

Paul: "En azından hak eden birini öldürdü"

Kian: "Yaani"

Karan: "Siz kafayı yemişsiniz"

Ashe: "Rica ederiz"

"Sana da yavaş yavaş sıra geliyor Karan. Sıran geliyor..." deyip tırnaklarımı boynunda gezdirdim. Sonra Ashe'nin yanına gittim.

"Ama şu an canım istemiyor. Kız arkadaşın zaten yeterince midemi bulandırdı."

Karan: "Sizde benim midemi bulandırıyorsunuz"

Kian: "Gitmeden önce bir elektrik mi versek"

Ashe: "Bendeo iş" Hızla devreye gidip 400'ü verdi. Karan acı içinde kıvranırken bizde depodan çıktık. Otele doğru giderken Ashe sırtıma atladı.

"Ohaa"

Ashe: "İleriii"

"At mıyım ben Ashe"

Ashe: "Yok canııım ajdhajds" Erkekler bize garip garip bakarken ben Ashe'yi Kian kucağına attım. Kian Ashe'yi tutunca Ashe'yle ikisi uzun bir süre boyunca bakıştılar. Paul'la ben onlar bakışırken hallerine gülüp koştuk. Onlar geride kalınca biraz yavaşladık. Birden yokuşun başından bir grup aşağıya doğru iniyordu.

Paul'un bileğinden tutup kalp atışlarımın yavaşlamasını sağlamaya çalıştım. Paul bileğini tutmamla bir terslik olduğunu anladı ve benim baktığım yere baktı. Onlara neden öyle tepki verdiğimi anlayamayınca beni köşeye çekti.

Paul: "Neden öyle bir tepki verdin, bileğimi tutunca fark ettim resmen kalbin patlayacak gibi atıyordu"

"Kian'ın başı dertte. İnsanların yanında bir tane kurt vardı ve Kian'ın kokusu olan bir eşyadan onu arıyordu"

Pamuk Şekerim (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin