1| Bir Günüm...

157 13 1
                                    

Yine bir sabaha daha alarmımın sesiyle gözlerimi açtım. Bu gün Cuma günüydü ve kızlarla birlikte (Selin, Deniz, Zeynep ve birde ben) alışverişe oradan da millî kütüphaneye gidecektik

Banyoya geçip duş aldım, saçımı taradım, kremlerimi sürdüm. Daha doğrusu banyo rutinimi yaptım.
Odama geçtiğimde dolabımın önüne geçip kıyafet seçmeye uğraştım.
En sonunda giymem gereken kıyafet kararı şu oldu :
Siyah göbeği açık askılı tişört, üstüne siyah uzun kollu sweat'imi aldım ne olur, ne olmaz diye.
Altıma da siyah eşofman giydim.

Yıllardır annem etek giymemde ısrar ediyordu. Ama ne yapayım giyemiyorum işte onu. Şort olsa neyse altı kapalı onun. Ama etekde rahat edemiyorum.
Ne yani sabah yürüyüşümü yaparkende mi erek giyeyim ?

Bana göre eşofman ve şort en iyisi. Vazgeçilmezlerim benimm.

Aşağı indiğimde tabiikide annemin ve ablamın daha uyanmadığını gördüm. Ne zaman saat 06.00'da uyanmışlardı ki onlar ?

Ama ev halkından biri uyanmıştı. O tabiikide canım köpeğim Pallas'dı.

Bilmeyenler için söyleyim :
Pallas bir yıldız ismi. Ama gerçkte Pallas diye biri yaşamış ve gittiği her yeri korumuştur. Pallas ölüncede onun anısına bir yıldıza Pallas ismini vermişlerdir.

Bende bu yüzden köpeğim gittiği her yeri korusun diye adını Pallas koydum.

Ben yürüyüşe çıkarken hep Pallas'da yatağından kalkıp tasmasını koşarak getiriyordu. Spor yaparken onu da bir yandan gezdiriyordum.

Yine Pallas tasmasını getirdi koşa koşa. Tasmasını taktım ve kapıyı açtım. Pallas yine çok heyecanlanmıştı dışarıyı görünce. Evi kilitleyip, Pallas ile beraber koşmaya başladık. Ama tabiikide Pallas'ın hızına zor yetişiyordum. O kadar heyecanlı bir köpek ki. Dışarıya çıkınca iyice coşuyordu.

Yorulunca bir banka oturdum. Pallas da nefes nefese kalmıştı. Yolculuklarda kullanması için aldığım köpek suluğunu çıkardım. Suyun hepsini bir yalayışta bitirdi.

Derken önümüze 3 erkek geldi. Sarışın olan dedi ki :

"Hey güzellik naber ?"

Öyle bir sırıtışla bakıyordu ki ağzının ortasına yumruğu geçiresim geldi. Ama kendi kendime içimden dedim ki 'Sakin ol! Tut kendini.'
Ama diğeri öyle bir şey dediki kendimi tutamadım.

"Bize geçelim mi ? " yüzünde pis bir sırıtış vardı.

Yavaşça doğruldum. Pallas'da benimle birlikte ayaklanmıştı. Sonra Pallas'a dönüp o sihirli cümleyi söyledim.

"Dal Pallas." Pallas bir iki saniye durup nefes aldı sonra 1.'sini yere yıktı ve üzerine atladı.

Bende o sırada 2.'yle uğraşıyordum. Arkadaşına yardım etemye çalışıyordu bende arkadan gelip bir tekme attım. Bana doğru dönüncede dizimi karnına geçirdim. Yere eğildi, ama hemen toparlandı. Bana bir yumruk atacaktı ki yere doğru eğildiğimden boşluğa attı ve dengesini kaybetti. Ben o dengesini kaybedince çelme taktım ve yere yığıldı.

Pallas'da işler güzel gidiyordu. Nefes alınca adamın bacaklarına doğru hamle yapıp kafasını karıştırmış, sonra da düşmesini sağlamıştı. Adam yeri boylayınca da üstüne atlayıp kolundan çekti onu. Yerde sürüklemişti. Adam kalkıp Pallas'a tekme atmaya çalışınca Palla ters hamle yapıp adamın atamamasını sağlamıştı. Adam bir kaç kez deneyip ters hamle yaptığını düşünürken. Pallas içinden 7'ye kadar saydı.
"1"
"2"
"3"
"4"
"5"
"6"
Vee "7"

Pallas bunu der demez adam ters hamleyi düşünüp hemen aynı yere atmaya çalıştı. Ama Pallas böyle yapacağını bildiği için bir kaç kez aynı yerinde zıpladı.

Daha sonra adam düşünme seansına girince de, Pallas Esin'in ona attığı sweat'i kaptı ve sweat'in kollarını arkada dişleriyle bağladı. Havlayarak adamı kendine getirdi. Adam yine tekme atmaya çalıştı ama sweat olduğu için atamayıp yere düştü. Bunu gören Esin adama bir kaç kez yumruk atıp, bıraktı.

3. Adamı soracaksınız siz şimdi.

3. Adam hiç bir şey yapmadan bankta oturmuş Esin'i ve Pallas'ı izliyordu.

Ben bunu fark ettim. Pallas adama dalmadan önce 'dur' dedim. Pallas tek bir kez kısık sesle
'hav' dedi. Bu tamam ve ya evet demekti

Adama yaklaştım ve yanına oturdum. Pallas'da aramıza oturdu. Adama neden bir şey yapmadığımı soracak olursanız. Adam hiç bir şey dememişti bana. Zaten ilk başta onda dostane bir bakış vardı. Arkadaşlarıni dövmeme de bir şey dememişti. Bu yüzden sustum ve bir şey yapmadım.

İlk konuşan o oldu :

"Beni de dövmeyecek misin ?"

Bunu diyince ona doğru döndüm.

"Ben masumları dövmem ki. Sen bana bir şey demedin ve arkadaşlarını dövmemede karışmadın. Niye sana bir şey yapayım ki ?"

Yeşil gözlerini gözlerime dikti.

"Bilmem. Bazen bunlar yine öyle şey yapıyor ve o kızların yanında olanlar benide dövüyor bir şey demesemde.
Ama senin yanında biri yoktu. Sadece köpeğin ve sen vardın. Ama siz bunları yerle bir etmeyi başardınız." dedi

"Eee o kadar çalışmayı neden yaptık ?"
Deyip Pallas'ı okşayıp, sarıldım.

Pamuk Şekerim (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin