Pamuk Şekerim (TAMAMLANDI)

31| Bu ne şimdi ?

Yemekten sonra masayı kaldırdığımızda hepimiz koltuklara yayılmış bir şekilde telefonlara bakıyorduk. Annem derin bir nefes alıp konuştu: 

Annem: "Ne kadar da sosyal bir aileyiz"

Ablam: "Anne sen sanki bunu derken bile telefona bakmıyorsun" deyince annemde dahil olmak üzere hepimiz kıkırdadık.

Annem: "Tamam tamam sustum. Ama bir ara kalkıp kutu oyunu oynamamız gerekiyor"

Abim: "Tabii buna üşenmeyip de kalktığımız zaman" dediğinde geri telefonlara döndük. Tam Instagramda reelslere bakıyordum ki ekranın üst kısmından bildirim gözüktü. Ablam mesaj atmıştı. Hemen telefonu çeneme doğru indirip yan gözle ablama baktım. O da bana bakıyordu.

Mesaja girince yazılanları okudum...

'Baranın sevgilisi var mı'

'Hayrdır abla sen neden bunları soruyon'

'N'apcaksın Esin' dediğinde geri ablama baktım. Bana kuşkuyla bakıyordu.

'Elinin körünü yapcam'

'Ablanla saygılı konuş'

'O zaman cevap ver'

'Asla'

'vereceksin'

'Hayır'

'Vereceksin dedim'

'Bende vermeyeceğim dedim sağır'

'Edebini bozma edepsiz'

'Sensin be'

'Bıt bıt bııt'

'Vereceğsin'

'Vermeyeceğm'

'Laan'  bu son mesajım oldu çünkü sinirden bağırmıştım. Ben bağırınca annem ve abim bana döndü.

Abim: "İyi misin ?"

Ablama dönüp baktığımda bana zafer kazanmış bir edayla bakıyordu.

"Evet evet"

Annem: "Bence artık kutu oyunu oynasak daha iyi olacak"

Abim: "Ben getireyim o zaman" deyip içeri gitti. Elinde yaklaşık 17 kutu oyunla döndü.

Annem: "Vaz geçtim kutu oyunları oynamayalım"

Ablam: "Yok öyle yağ mağ" dedi ve annemi kaldırdı koltuktan.

İki buçuk saat sonra

"Dayanamıyorum yeter artık 10. Kutuyuda bitirdik"

Annem: "Ben bayağı bir sıkıldım"

Abim: "Tamam o zaman" deyip oyunları içeri götürdü. Geri kalan zamanı kolay bir şekilde boş boş oturarak geçirdik. Sonrada uyumaya gittik.

Sabah mutfaktan gelen gürültülerle uyandım. Annem mutfaktaydı demek ki.

Aşağı inince ablamın da uyanmış olduğunu gördüm. Ama abim ortalıklarda gözükmüyordu.

"Günaydın"

Ablam: "Günaydın"

Annem: "Günaydın. Gidip abinizi uyandırmalısınız bence"

Ablam: "Kova nerde anne ?"

Annem: "Kovayı ne yapacaksınız ?"

"Uyandırma servisimizde kova da var. Kova = su demek oluyor"

Annem: "Şurdaki dolapta. Ama ağzına kadar doldurmayın kovayı. Üşütür"

"Tamam, o iş bizde. Sen merak etme anne"

Annem: "Yani nasıl merak etmeyim. Bir de işi size veriyorum ya neyse"

İkimizde gülüp kovaya suyu doldurduk. Sonrada abimin odasına çıktık.

Ablam: "E o zaman ben hemen dökeyim artık" deyip kovayı abimin üstüne boca etti. Abim yerinden sıçrayarak uyandı.

Abim: "Noluyo be"

"Uyandırma servisi geldi. Hadi kalk."

Abim: "Ne biçim uyandırma servisi bu"  diye söylenerek ayağa kalktı. Bizde odadan çıktık.