3. DİBİNDEKİ GERÇEK

9.6K 1K 3.2K
                                    


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

700 oy, 2600 yorum sınırı geçildikten sonra yeni bölüm gelecek

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





700 oy, 2600 yorum sınırı geçildikten sonra yeni bölüm gelecek.

sizi seviyorum.

keyifli olumalar (:

B.M

dedublüman, sakladığın bir şeyler var

şebnem ferah, yağmurlar

eren kant, umut yok mu? -/

3. DİBİNDEKİ GERÇEK

Zaaf, dumanı tüten en büyük ateşti. Karanlık gününüzde, düşmanın hedef alacağı o noktaydı. Hissettiklerinize karşı oynanan acımasız bir oyundu. Dayanamayacağınızı düşündükleri, düşkünlüğünüze bir hançer saplamak isteyişleriydi.

Çalkalanıp, bertaraf olan zihnimde, düşmanımın oyunuyla baş başaydım. Kollarımın değil, yüreğimin kaldıramayacağı bir senaryo işleniyordu. Bu hisse kapılmamak istedim. Kendimi kandırmak belki de olaylara bir değnekle dokunup, yok etmek istedim. Düşüm, göğsümde büyüdü. Bir yalana değil, asıl doğruya adım attım. Halam nasıldı? Bilmiyordum. Ne yapıyordu, ne kadar korkmuştu? Bilmiyordum. Zihnim kalabalıktı. Kendinden başka düşünceleri misafir ediyordu.

Bu çekilen acının eşi benzeri var mıydı? Kaybettiklerimin sayısının artmaması için daha ne kadar mücadele edebilirdim?

Arabanın camını dövüp duran yağmuru çeken sileceği görmezden gelerek, gazı kökledim. Çok doluydum. Ne yapacağımı, nereye yöneleceğimi bilemeyecek kadar doluydum. Halamın bağırtısından sonra telefon kapanmış bir daha arasam da ulaşamamıştım. Bilmiyordum. Yakalanma ihtimalini düşünmek istemiyordum. Öyle bir seçeneği çoktan elemiştim.

O Şükran Karadoğan'dı.

Ne yapar, ne eder bir şekilde kendinin nereye yönleneceğini bilirdi. Şüphem yoktu. Dili kadar zihnide keskindi. Sadece dayanamayacağı bir noktaya gelmemesini umuyordum.

İKİ GÜN TEK GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin