Merhabaaaa!!! Ressam bey ve küçük şeytanı geldi. Bi de ben.Yaptığınız yorumlar için çok teşekkür ederim 😭. Aşırı mutlu oluyorum yaa uff 😭. Hatta yorumları okurken gülümsüyordum, Salak Jeongguk gelip "ne sırıtıyon zilli?" dedi biraz atıştık da neyse... Şimdi iyiyiz.
Bir de, neden hâlâ Leonardo diyor, Taehyung demeyecek mi? diye sorarsanız şöyle açıklayabilirim ki, şu an karakterimiz Taehyung gibi değil de Leonardo haliyle hareket ediyor. Hâlâ o Taehyung samimiyetine ulaşmadılar yani. (Kimse de sormayacak bunu, boş atıyorum ortalıkta işte)
Medya: Talos - See Me
Keyifli okumalarrrr!
4 | Leonardo'nun Teklifi
Jeongguk
"Seni resmedebilir miyim?"
"Ne?" diyerek dudağımın kenarını alayla kaldırdım. Gerçekten benimle dalga falan geçiyor olmalıydı. Onu umursamamam gerektiğini düşündüğüm için arkamı dönüp atı tekrar eski yerine yerleştirdim.
"Seni resmetmek istiyorum Jeongguk, tablolarıma çok yakışırsın gerçekten. Aslında seni önceden gördüğüm kadarıyla çizmeye çalıştım ama bazı şeyler eksikmiş gibi hissettim ve olmadı yani, çok uzun sürmez. Sadece modelim olmanı istiyorum." diye uzunca bir açıklama yaptığında hâlâ onu ciddiye alamıyordum.
Kıyafetlerim ne soylulara yönelik kıyafetlerdi ne de yüzüm tablolara uygun bir yüzdü. Herif resmen benimle dalga geçiyordu!
"Bakın efendim; sarayda yaşıyor, paranızla insanlara hava atabiliyorsunuz diye size müsamaha göstermeyeceğim. Rahat bırakır mısınız beni? Ne resmimi yapmanızı istiyorum ne de herhangi başka bir şey."
Ciddi anlamda sinirleniyordum. Gelip karşıma geçip seni resmetmek istiyorum diyor ve diretiyordu. Böyle insanları bilirdim ben. İstediklerini alır, sonra da çeker giderlerdi. Ben de yapardım bazen bunu ama gurur kırmazdım hiçbir zaman. Bilirdim çünkü gururun nasıl değerli bir kavram olduğunu, insanları nasıl incitebileceğini. Ama bu adamın resim bittikten sonra "tamam, yeterli." diyerek beni göndermesi gururumu kırardı ve bu onun umrunda dahi olmazdı.
"Nedenini merak ediyorum, bana yalnızca yarım saat ya da bir saatini ayıracaksın. Neden izin vermiyorsun?" diye direttiğinde gerçekten ipin ucu kopmuştu. Bir şeyi yapmak istemiyorsam bunu net bir dille söyler, o şeyin diretilmesinden ciddi anlamda nefret ederdim. Ve ne yazık ki, dilime sahip çıkamıyordum.
"Size karşı sabırlı davrandım ancak yeter. Yavaştan yaylanın, hadi!" diye aramızdaki saygı sınırını aştığımda gözleri şaşkınlıkla bir anda büyüdü ve sonrasında başını eğdi.
Belki tepkim abartı gibi geliyordu ona ancak ben biliyordum orada hissedeceğim şeyleri. O bana bakacak, beni inceleyecek, üzerime başıma dikkat kesilecekti. Herifin güzel bir yüzü vardı ve benim yüzüm onun yanında sönük kalırdı. O bana bakarken beni olduğum gibi çizecekti ama bana hiç sormazdı ki ben öyle görünmek isteyecek miydim onun tablosunda?
"Peki, Jeongguk. Biraz da olsa tanışıklığımız hatrına kabul edersin sanmıştım." diyerek bir adım geriledi. Başını kaldırıp gözlerime öyle bir baktı ki, bir an söylediklerimden pişman olacaktım.
Tehlikeli bir adamdı. Güzelliğinin farkındaydı, rol yeteneği de vardı. Karşısındakini manipüle etmede başarılı olduğunu da fark etmiştim. Onu okumasam, hareketlerini yorumlamasam kanabilirdim belki.
Ama hayır, dediğim gibi, bilirdim böyle insanları. Az önceki bakışın sahte olduğunu, bu adamın peşimi bırakmayacağını bildiğim kadar iyi biliyordum hatta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leonardo | taekook
FanfictionBu zamana kadar yaşamış en ilgi çekici ve gizemli insan Leonardo'nun hayatına dair tüm sırlarını ve günahkâr arzularını tek bir kişi biliyordur. Yardımcısı Salaì...