Uzun bir aradan sonra merhaba 💘 Leonardo'yu özledik, özlem giderelim. Keyifli okumalar!!! 💝💝
Medya: SYML- I Wanted To Leave
___
28 | Seni Resmetmek İstesem Ömrümün Yarısından Çoğunu Kullanmam Gerekir
Jeongguk
"Güzel ülkemizin saygıdeğer prensi Il Moro'nun özel sanatkarı Leonardo da Vinci, aylardır üzerinde uğraştığı ve ince işçilik gösterdiği eserinin tamamlandığını bizlere bildirdiğinde sevincimiz tarif edilemezdi." diyerek manastırın yemekhanesindeki sandalyelere dizilmiş olan din adamları ve birkaç sanatkara seslenen başrahip; Leonardo'nun oldukça zorlu bir süreç geçirdikten sonra, bitirdiğine kanaat getirdiği eserden bahsediyordu. Son Akşam Yemeği.
"Yeryüzünü kutsayan yüce İsa'nın havarileriyle toplandığı son zamanı gösteren ve kutsal kitabımızda da birçok bölümde bahsedilen bu olayın bu denli güzel resmedilmesi hepimizin içine ferahlıklar vermiştir." diye sözlerine devam eden başrahibe gözlerim gururla parlayarak bakıyordum. Kalbimi ellerine tereddütsüz verdiğim adamın ellerinin maharetini tüm dünya görsün, herkes saygı duysun istiyordum.
Rahipten gözlerimi çekip kürsüden kalabalığa bakan Leonardo'ya gözlerim iliştiğinde yüzünde gizleyemediği bir gülümsemeyle insanların tepkilerini inceliyor, ve rahibin söylediklerini ufak baş sallamalarıyla teyit ediyordu.
Gözlerimi üzerinden çekmek oldukça zor hale gelmişken, bakışlarım ondan daha güzel bir şeye değemeyecek gibi hissederken rahibin sağ tarafına eğilip bordo renkli kadifeyle kaplanmış bir kutuyu eline aldığını görünce dikkatimi ona vermiştim.
"Sevgili artista, Santa Maria delle Grazie manastırı için yapmış olduğunuz, dinimizin kutsal anlatılarından birini gerçekliğe dökerek bizlere dinimize ait değerleri hatırlamanın ne denli önemli olduğunu hatırlattığınız için teşekkür ederek bu ufak hediyemizi size vermekte iftihar ediyoruz." diyerek kutuyu Leonardo'ya uzattığında heyecanlanmıştım. Oturduğum sandalyede hafifçe dikleşerek heyecanımı kontrol etmeye çalışırken bir yandan da Leonardo kutuyu açarsa içindekini görebilmek adına gözlerimi kutuya iyice dikmiştim.
Ancak Leonardo uzun ince elleriyle kutuyu alıp açmadan teşekkür ederek resmin önündeki tek basamaklık kürsüden inerek sandalyesine oturduğunda merakım iyice körüklenmişti.
...
"Acaba içinde ne vardı?" dediğimde ufak kıkırtısı bindiğimiz at arabasının tıkırtılarına karışmıştı. Leonardo'nun Endülüs'ten tüccar arkadaşları gelecekti. Manastırdaki resim açılışından çıkıp soluğu önceden hazırlattığı at arabasında almıştık. Limana doğru gidiyorduk.
"Açalım çok merak ettiysen." diyerek kadife kaplı kutunun ufak kilidini açıp ikimizin ortasında kapağı kaldırdığında iki adet gümüş kadeh görmemle gözlerimi büyüterek Leonardo'ya dönmüştüm. Oldukça pahalı görünüyorlardı.
Birini eline alan ustam, kadehin üzerine işlenmiş desenleri inceleyerek, "Güzel bir işçiliği var." dediğinde başımla onu onaylamıştım. Parlak şeyleri her zaman severdim ve bu kadehler de oldukça hoşuma gitmişti.
"Açtığın için teşekkür ederim, yoksa meraktan hazımsızlık çekmeye başlayacaktım." diyerek nefesimi dışarı verdiğimde kahkahası arabanın içinde yankılandığında ben de hafifçe gülümseyerek dışarıyı izlemeye başlamıştım. Limana az kalmış olmalıydı ki martı sesleri oldukça yakından geliyordu.
...
"Yunus ve Hasan, yıllar öncesinde bu limanda şans eseri tanıştığım Endülüs'lü dostlarım." diyerek arkadaşlarına da beni yardımcısı olarak tanıtan Leonardo'nun gözlerinin içinin gülüşü günümü aydınlatıyordu. Yıllardır görmediği arkadaşlarını görmek ona iyi gelmiş, üstelik manastırdaki resmin tamamlanmış olması da omzundaki yüklerin iyice azalmasına sebep olmuştu. Bu sırada Leonardo arkadaşlarıyla konuşurken ben de onların sohbetlerini dinlemiş ve anlattıkları hikayelerden keyif almıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leonardo | taekook
FanficBu zamana kadar yaşamış en ilgi çekici ve gizemli insan Leonardo'nun hayatına dair tüm sırlarını ve günahkâr arzularını tek bir kişi biliyordur. Yardımcısı Salaì...