Canlarımm, özlediniz mi Leonardo'yu 🥺😭, ben özlemişim çok. Sabırla beklediğiniz için her birinize teşekkür ediyorum, bal gibisiniz mmh.
Bölüme geçmeden, önceki bölümlerle ilgili iki düzeltme yapmam lazım; birincisi, hikayenin geçtiği dönemde patates, insanların sofralarında yer almıyormuş, yemeklerde kullanılmıyormuş. Yani önceki bölümlerde geçen Jeongguk'un kilerdeki patateslerin yerlerini değiştirmesi olayı tutarsız olmuş. Aslında araştırmam gerekiyordu, domatesin o dönemde kullanılmadığını biliyordum ancak patates için de geçerli olacağını düşünmemiştim, üzgünüm.
İkincisi de Leonardo da Vinci'nin vejetaryen olduğuna dair iddialara yönelik. Bunu bazı kaynaklarda görmüştüm ancak kesinliği yok diye çok dikkat etmemiştim ama yine de dikkat etsem iyi olurmuş. Önceki bölümlerde adama kurutulmuş et yedirdik ya, neyse hepsi Jeongguk'un suçu, mesuliyet kabul etmiyorum bu konuda 😣
Medya: Virginio Aiello - La Rive Gauche
Keyifli okumalarrrrr!!
___
24 | Neden Yazını Okuyamıyorum?
Jeongguk
Şöminenin üzerinden kokusunu etrafa yayan, oldukça da lezzetli görünen yemeğe baktığımda gülümsedim ve salondaki masaya koyduğum taze sütlerde de kısaca göz gezdirerek masadaki eksikleri anlamaya çalıştım.
Taehyung hâlâ uyuyordu ve üç gündür her sabah kahvaltımızı onun hazırlamasının bir nebze haksızlık olacağını düşündüğüm için ondan erken kalkarak yiyecek bir şeyler hazırlamak istemiştim. Vücudumun da bugün oldukça dinç olmasının yanında ağrılarım ve yorgunluğumun azalmasıyla en doğru kararı verdiğimi düşünüyordum.
Mutfağa ulaşıp şömine üzerindeki bölmeye yerleştirerek kaynattığım yumurtaların kabuklarını yavaşça soymaya başlarken aklımda yalnızca Taehyung'la burada geçirdiğimiz üç günde yaptıklarımız ve birbirimize asla doyamayıp sürekli birbirimizle ilgilenişimiz vardı. Gülümsememi bastıramıyordum. Gerçekten, içimde öyle bir çiçek açmıştı ki gülmeden durmam imkansız gibi hissediyordum.
Elim hafifçe yandığı için ara ara bırakarak soyduğum yumurtalardan birini tabağa yerleştirdikten sonra diğerine geçmiştim ki yeni uyandığı için boğuk çıkan sesiyle "Jeongguk?" diyerek salondan bana seslenen sevgilimi duydum.
"Mutfaktayım." dediğimde hafifçe onaylar mırıltılar çıkarıp dış kapıyı açtığında dışarıda yüzünü yıkayacağını anlayıp derin bir nefes aldım ve önüme dönerek kabukları soymaya devam ettim. Güzel Taehyung'uma ilk defa kahvaltı hazırlıyordum, hoş, bu evde bir sürü ilki gerçekleştirmiştik ama bu nedense bana aile gibi bir hissiyat verdiği için daha farklı hissetmiştim. Daha huzurlu ve sakin hissettiriyordu. Gece birbirimizle ilgilenip sabahına güzel yüzüne bakarak uyanmak ya da öğünlerimizi beraber ayarlamak beni mutlu ediyor, kendimi güvende hissetmeme sebep oluyordu. Bu zamana kadar böyle bir evcil ihtiyaçta olduğumu bile hissetmemiş, aile kavramının Taehyung'da böylesine güzel can bulacağını düşünmemiştim.
"Yazda olmamıza rağmen bu aralar sürekli soğuk oluyor." diyerek üşüdüğünü vücudunu titreterek belli eden Taehyung içeri girdiğinde elimdeki yumurtayı tabağa koydum. Kalçamı taş tezgaha yaslayarak ona döndüğümde o da kapısı olmayan ancak geçiş için pervazı bulunan mutfak girişine vücudunu yaslayarak kollarını birbirine bağladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leonardo | taekook
FanfictionBu zamana kadar yaşamış en ilgi çekici ve gizemli insan Leonardo'nun hayatına dair tüm sırlarını ve günahkâr arzularını tek bir kişi biliyordur. Yardımcısı Salaì...