Bu zamana kadar yaşamış en ilgi çekici ve gizemli insan Leonardo'nun hayatına dair tüm sırlarını ve günahkâr arzularını tek bir kişi biliyordur. Yardımcısı Salaì...
Merhabalarrr! Birbirlerini çok seven iki adam ve ben geldik. Oynaşıp duruyorlar sürekli ben de gülümseyip duruyorum öyle...
Medya: Aurora - The Secret Garden
Keyifli okumalarrrr! ___
21 | Benimle Yüzmek İster Misin?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hayır, bak." diyerek işaret parmağımı gökyüzüne doğru tutarak bir kuşun uçuşunu gösterdim. "Dediğin gibi gitseydi düşerdi."
"İnat ediyorsun." diyerek arkasını bana dönen Taehyung'a yaklaşıp kollarımı omzunun üzerine yerleştirdim ve sırtını göğsüme yasladım.
"İnat değil ki bu, gördüğümü söyledim sadece."
"İnat ediyorsun. Sana kuşların spiral hareketle ilerlediğini gördüğümü söyledim. Sonra bana karşı çıktın." dedi ve nefesini dışarı verdi. "Daha sonra, bak burası çok gülünç, kuşları izlerken kuşun biri aynı dediğim gibi süzüldü ve sen gördüğün anda gözünü kapattın!"
Bunu fark etmiş olması dudaklarımı birbirine bastırıp gülüşümü durdurmak istememe sebep olmuştu. Sadece onu biraz kızdırmak istiyordum.
"Dedim ya, gözüme bir şey kaçtı diye." diyerek burnumu iki omzunun arasına sürttüğümde ufak bir homurdanma çıkarmıştı.
"Tam o anda kaçmıştı, evet." dediğinde kollarımı sıkılaştırıp ufak bir kıkırdama bıraktım.
Omzunu oynatarak uzaklaşmamı istediğinde daha sıkı sarılıp ensesindeki saçlarla kendi saçlarımı birbirine sürterek başımı salladım.
Sarılışımı gevşetmeden kulağının arkasına yaklaşarak sıcak nefesimi bıraktım. Kulağının arkasında kalan ince deriye de bir öpücük bırakıp fısıldayarak konuştum.
"Öyle uçmuyorlar işte."
"Jeongguk!"
...
"Burayı mı daha çok seviyorsun yoksa her zaman gittiğimiz gölü mü?" diyerek sorduğumda zamanında Taehyung üzüldüğünde geldiğimiz şelale kıyısında ayaklarımı suya sokmuş şekilde serinliyordum.
"Senin olduğun yeri seviyorum." dediğinde güldüm ve yanıtladım. "Hep böyle yaparak kaçıyorsun cevaplardan."
O da gülerek omzunu silkti ve bir ayağını sudan çıkararak pantolonumun paçalarını katladığım için çıplak kalan bacağıma sürttü.
Su değdiği anda bacağımı çekip hemen ben de diğer ayağımla onu ıslatmaya başladığımda ellerini bacaklarına koyarak kendini korumaya çalışıyor, bir yandan da kahkahaları arasından durmamı söylüyordu.
Bir süre daha suyu üzerine sıçrattıktan sonra durdum ve devam etmemesi adına ellerimi omuzlarına koyarak gözlerinin içine baktım.
"Eğer devam edersen atımın yanına gidip onunla vakit geçireceğim."
