19: Seni İzlemeyi Seviyorum

2.1K 324 345
                                    


Merhabalaarrr! Bu hikayenin Jeongguk'unu çok seviyorum. İlk bölümlerden bu yana çok çok olgunlaştı belki siz de fark edersiniz. 🥺🥺

Medya: The Irrepressibles - In This Shirt

Keyifli okumalarrrr!

___

19 | Seni İzlemeyi Seviyorum

Jeongguk

Öyle sıkıntılı hissediyordum ki gerçekten bu durumda ne yapacağımı bilemiyor ve artık kime güvenmem gerektiğini kestiremiyordum.

Leonardo'nun daha önceden görmediğim bu yönü beni ürkütmüş ve bu konu üzerine daha önce konuşmamış olsak bile beni güvensizliğe itmişti.

Şu an onun odasında, yatağında oturup yatak başlığına sırtımı yasladığımda içimde öfke ya da hayal kırıklığı yoktu. Daha çok boş hissediyor ve olayı kavramaya çalışıyordum.

Taehyung, önüme gelip yatağın köşesine çekinerek oturduğunda bakışlarım ona kaydı ve rahatsızlıkla çatılmış kaşlarını görünce yutkundum.

"Jeongguk, senin de bilgi almayı sevdiğini biliyorum. Yeni şeyler öğrenmek seni de mutlu ediyor. Bunu seni tanıdığımı düşündüğümden dolayı söylüyorum." dediğinde onaylar şekilde başımı sallayıp ellerime baktım. Sağ elimin yüzük parmağında bulunan gümüş ince yüzüğü görünce elimi hafifçe düzeltip yüzüğü incelerken Taehyung'u dinliyordum.

"İnsan vücudunun inanılmaz bir oranı var. Bunu fark ettiğim zaman bir kez daha büyülenmiştim." dedi ve bir müddet bekledikten sonra devam etti. "İzin verirsen sana göstermek isterim."

Bakışlarım sorularla doluyken çekingence elini uzatan Taehyung'un elini tuttum ve beni ayağa kaldırmasına izin verdim.

Beni geniş odanın mum ışığıyla aydınlatıldığı boş açık alanına getirip arkadaki masaya yürüdüğünde öylece ayakta dikiliyordum. Neden insan vücutlarını incelediğini bana anlatmaya çalışıyordu ve onu anlamak için rahatlamalı ve onu sakince dinlemeliydim.

Ben ayakta durup onu izlerken elinde hasır bir iple yanıma yaklaştı. Bir elini kolumun iç bölgesine yerleştirerek, "Şimdi senden kollarını iki yana düz bir şekilde açmanı istiyorum." dedi. Ne yapmaya çalıştığını anlamıyordum ancak yine de belki bu yaptırdığı şeylerin sonunda aklımda oturmayan kısımların yer bulacağını ve içimin biraz daha durulacağını düşünüyordum.

Kollarımı iki yana açtığımda bacaklarımı da düz bir şekilde tutmuştum. Biraz gülünç hissediyordum ancak Leonardo pek öyle hissediyor gibi görünmüyordu.

Elindeki ipin ucunu sağ orta parmağıma denk gelecek şekilde yerleştirdi ve yavaşça ipi açmaya başladı. Oldukça yakın durduğu için nefes alışverişini görebiliyordum ve gömleğimin içinden giren nefesini hissediyordum. Yüzü tam yüzümün önüne geldiğinde göğüs çizgimde ipi tuttı ve sağ elimin oradaki ipi bırakıp göğsümün ortasından sola doğru gitmeye başladı. En son sol parmak ucuma değdirdiği iple birlikte kollarımı iki yana açtığımda ne kadar bir uzunlukta ip gerektiğini hesaplamış olmuştu.

İpin sol parmak ucuma değen kısmını sıkıca tutarak masadaki bıçağın yanına gitti ve ipin o kısmını kesti. Artık elinde iki yana açtığım kollarımın boyu kadar bir ip vardı. Ben de kollarımı indirmiş ve hafiften acıyan omuzlarıma ufak ufak dokunmaya başlamıştım.

Bu elindeki iple yanıma gelip yüzüme baktığında ben de hafifçe büyümüş ve ne olduğunu anlamaya çalışan gözlerimle onu inceliyordum. Yüzünde ufak bir tebessüm yeşerdi ve tekrar yanıma yaklaştı.

Leonardo | taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin