Final; Sonsuza Kadar

4.5K 394 148
                                    

Ben geldimmmm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben geldimmmm. Oy ve yorum sınırı geçmemiş olsa bile yeni bölüm yazacağımı söylemiştim ve bu fici bir an önce bitirmek istediğimi de bu yüzden bu bölümü yazarken fazla zorlanmadım, zaten bölümün konusu aklımdaydı sadece nasıl bitireceğim bilmiyordum. Umarım beğenirsiniz.

Gördüğünüz gibi final bölümü ama üzgün değilim, aslında üzülmekten çok sonunda bitti diye rahatladım djdhjdhd.

İyi okumalar.
❄️

Jungkook aynanın karşısında giydiği beyaz gömleğinin yakalarını düzeltirken kapının pervazında duran bedenimi yatak odamızın içine ilerletip boydan aynanın karşısına geçtim.

Tam yan tarafında duran bedenime bakıp gulumsediğinde heyecanlı bir ses tonuyla konuşmaya başladım.

"Bugün annenle tanışacağıma inanamıyorum." diyerek derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştığımda Jungkook bu halime daha çok sırıtmış ve neşeli bir ses tonuyla konuşmuştu.

"Annem seni sevecek, buna eminim Jimin. Hem onu seninle tanıştırmamın vakti geldi. Heyecanlanma, o zaten seni benim sayemde tanıyor, sadece görmemişti ve o da bugün olacak." dediğinde sözlerinde haklı olduğunu biliyordum ama yine de heyecanlanma dan duramıyor, ellerimin titremesini engelleyemiyordum.

Hastalığım hâlâ devam ediyordu ama önceki seneler kadar ağır ve şiddetli değildi. Bazı belirtiler dışında neredeyse iyileşmiş sayılırdım ama o belirtilerde fazla ciddi sayılmazdı.

Kuru dudaklarımı ıslatıp siyah saçlarına şekil vermeye başlayan bedene hayran olmuşçasına baktım 1 senenin sonunda bile nasıl bu kadar aşık kalabilirsin ona bilmiyordum ama yine de aşıktım işte, deli gibi seviyor hâlâ eskisi gibi heyecan verici bir şekilde kalbimiz hızlıca atıyordu. Biliyordum çünkü ne zaman başımını onun göğsüne yaslasam inanılmaz bir şekilde hızla atıyordu, aynı onun bana dokunduğu, yaklaştığı veya güzel sözler söylediği zamanki gibi...

Siyah saçlarının uçlarını havaya kaldırmış, alnını açıkta bırakmış, düzgün burnu, benim durmadan öpmek için var olan yanakları ve beni durmadan öpmek için yaratılmış ince pembe dudaklarıyla bu adam bana aitti. Benimdi. Beni öpüyor, beni seviyor, benim saçlarımı köklüyor ve derin bir nefesini benden alıyordu. Onun nefesi bendim, aynı benim nefesimin o olduğu gibi.

"Seni seviyorum ay ışığım."

Birdenbire söylediğim söze şaşırma ifadesi göstermeden alışmış bir yüz ifadesi takınırken yüzüne koca bir gülümseme ekleyerek söylendi.

"Ben de seni seviyorum güneşim."

Utangaç bir gülümsemeyle elimi kahverengi saçlarıma atarak karıştırdığımda bu halimi görmüş ve aynanın karşısında olan bedenini önüme getirip iki yanımda hareketsiz ve duran soğuk ellerimi tek avucuna alıp gözlerimin içine sadece bakmıştı.

Idyllic «KookMin» [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin