Bölüm 14; Korkak

5.6K 776 787
                                    

Hey sen, evet evet sana diyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hey sen, evet evet sana diyorum. Hiç beğenmeden ve yorum yapmadan geçen hayalet okucu, bir yıldıza basmak zor olmamalı. Bas geç, bakmıyorum ben tamam mı? Bir de artık emeklerimin hakkını ver yani. Boş boş okuyorsun beğeniyorsun ki bu bölüme kadar geldiysen beğenmişsindir. Bas artık bas şu yıldıza! (Yorum yapıyor ve oy veriyorsanız lütfen üstünüze alınmayın.)

Kitabımın büyümesini istiyorum bu yüzden oyları yavaş yavaş arttıracağım. Lütfen sizde oy vererek ve yorum yaparak büyümesine yardım edin 🥺

+120 oy ve +375 yorum. Bu bölüm uzun olduğu için yorumu arttırdım. Anlayışla karşılayacağınızı umuyorum.
❄️

Şişmiş gözlerimle aynadan kendime baktığımda oldukça halsiz görünüyordum. Dün sabahtan beri kendime gelememiş, Jungkook'un sessiz kalışını, kızın dediklerini aklımdan çıkaramamıştım.

Kalbim ağrımaya başladığında o anıları unutmaya çalışarak çöken omuzlarımı dik tuttum ve başımı yüzümdeki gururlu bir ifadeyle kaldırdım. Bugün dersim vardı ve ben onun karşısına çökmüş bir şekilde değil dik durarak çıkacaktım. Onun için üzüldüğümü ve ağladığımı bilmesine gerek yoktu.

Banyo raflarının kenarında duran kapatıcıyı elime alarak göz altlarımdaki uykusuzluktan oluşan morlukları kapattım ve dudaklarıma sade nemlendirici sürerek elimi saçlarıma attım ve dağınık olan saçlarımı düzeltmeye başladım. Bazı kahverengi tutamlar elimde kalırken buna alıştığım için umursamadan çöpe attım.

Gelecek hafta doktor kontrolümü de hatırlattım kendime. Bu sefer başka bir doktora randevu alacaktım, çünkü sonuncusu aile yakınımız olduğu için gerçekleri benden saklayan birisiydi ve ben en çok bundan nefret ediyordum.

Mutsuzdum ama mutsuzluğumu içime atıyordum, ben her zaman böyleydim. Ne olursa olsun içime atardım mutsuzluğu, yüzüme yalandan da olsa bir gülümseme ekler ve etrafa gülümserdim. Gerçek beni görmesinler diye içimdeki kendimle savaşırdım hep ama bir istisna olmuştu dün.

Dün Taehyung öğleden sonra yurda geldiğinde ağlayarak onun üstüne atlamıştım. Yanımda birinin varlığına ihtiyacım olduğunu ilk kez ona gösterirken ve ilk kez ağladığımı görürken şaşkınlıkla durmasını umursamamıştım. Sıkıca onun beline kollarımı sıkıca dolamıştım. Taehyung ise birkaç saniye sonunda kollarını omzuma doladığında üstündeki dışarıdan yurda geldiği için kabanını avuçlarımın arasına alarak sıkmaya ve sessiz olan ağlamalarımın yükselmesine izin vererek ağlamaya devam etmiştim.

Biraz da olsa sakinleştiğimde benden ayrılarak olanları nazikçe anlatmamı istediğinde esmer ten rengindeki büyük elleri kahverengi saçlarımdaydı ve sakinleşmem için saçlarımı okşamaya başlamıştı. 

Idyllic «KookMin» [✓]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin