+150 oy ve +300 yorum
Büyük bir ihtimalle bir dahaki bölüm smut olacak. Bu bölüm maalesef smut yok. Dişim çok kötü ağrıdığı için bu bölümü bile zar zor yazdım. Dişçiler kapalı olduğu için durmadan ağrı kesici içiyorum. Umarım ölmem.
❄️Jungkook'un sözleri üzerine donan bedenimi hareket ettirmek çok zordu. Söylediği sözler beynimin içinde tekrar edilip beni daha çok strese soktuğunda Jungkook'un meraklı bakışları eşliğinde heyecanlanarak konuşmaya başladım.
"J-Jungkook, yani tabii ki de seni anlıyorum ama g-gerçekten bu tür şeyler benim için çok yeni ve ben hemen seninle yaşadığım şeyleri aceleye getirmek istemiyorum. Beni bu durumda anlamayabilirsin buna bir şey diyemem sadece bana biraz daha zaman vermeni istiyorum. Söz veriyorum, kendimi hazır hissettiğimde ilk işim sana söylemek olacak. Bu yüzden bana karşı biraz anlayışlı olmanı istiyorum."
Jungkook'un merakla parlayan bakışları yavaşça söndüğünde oturduğu yerden istemsizce dikleştiği belli olan bir hareketle öne doğru eğildi ve masanın üstünde olan soğuk elimi sıcak avucu içine alarak yüzüne buruk bir gülümseme yerleştirerek konuşmaya başladı.
"Sana karşı bu kadar anlayışsız olduğum için özür dilerim güneşim, ben sadece artık tamamen hayatımın bir parçası olmanı istediğim için bu kadar heyecanlı ve bir o kadar da sabırsız davranıyorum. Bunu ne kadar bilirsem bileyim kendimi durduramıyorum. Bunun için çok üzgünüm." dediğinde gergin bir tavırla sıcak avucunun içinden soğuk elimi çekerek kısıkça konuştum.
"Teşekkür ederim Jungkook."
Kaşlarını çatarak eli arasından kayan elime baktığında iki elimi birleştirerek gergince parmaklarımla oynadım. Bendeki gerginliği anlamış olabilirdi ya da sadece neden böyle davrandığımı sorguluyor olabilirdi bundan emin değildim. Zaten daha fazla kendini tutamadan konuşmaya başlamıştı.
"Neden elini geri çektin?" dediğinde ses tonunda saf merak vardı, biraz da kırgındı ama asla kızgın gelmiyordu kulağa ses tonu.
"B-ben sadece elim çok soğuk ve soğukluğumu hissetmeni istemiyorum. " dediğimde yüzündeki kırgınlık ve merak giderek yerine buruk bir gülümseme ve hafif bir kızgınlık yerleşmişti.
Birleşik ellerimi kendine çekip sıcak ve büyük avuçlarıyla ellerimi hem ısıtıp hem de gizlediğinde yüzümdeki gülümsemeyi tutamamış ve Jungkook'un sitem edercesine konuşmasını kendimi suçlu hissederek dinlemiştim.
"Ben bu elleri sonsuza kadar tutacağım, bu yüzden kalbini ve kendini benden geri çekme. Bunu kaldıramam güneşim. Ölürüm. Fiziksel olarak olmasa bile sana bağlı olan ruhum ölür."
Sözleri beni utandırırken hızlı atan kalbime rağmen ona başımı tamam anlamında sallayarak cevap verdim. Konuşmak için fazla utangaç hissediyor ve eğer konuşursam beni bu kadar sevdiği ve umursadığı için her an ağlayabileceğimi düşünüyordum. Normalde duygusal olmayan ben Jungkook'un bana karşı olan ilgisine karşı mutluluktan ağlayabilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Idyllic «KookMin» [✓]
Fanfiction→Park Jimin sevdiği kişiler tarafından hep reddedilen biri olmuştu. Bunun nedeni ise eşcinsel olmasıydı. Eşcinsel olduğunu açıksözlülükle dile getirdiği için fazla arkadaşı olmamış, hoşlandığı kişiler tarafından hep reddedilmiş, eşcinsel olduğunu an...