Arkadaşlar bu bölümü tekrar yazdım okumak isteyen okusun çünkü baya değiştirdim.
Aynadan kendimi inceliyordum. Vücudumu saran
siyah mini elbise baktım. Makyaj yapmayı sevmediğim için sadece bir parlatıcı sürmüştüm. Dış görünüşüm ne kadar cesur kadın olarak görünüyorsa. İçimdeki bihaber olduğum korkak küçük kız çocuğu vardı.Odama birisi girmesiyle bakışlarımı aynadan çekip gelen kişiye baktım. Songül ablayı görmeyi beklemediğim için kısa bir şok yaşamıştım genelde bizim eve hiç gelmezdi zaten aramızda çok iyi değildi.
Songül: "Sahra biliyorsun diymi sen her zaman Giray'la benim aramda bir engelsin."
Aynı zamanda bunları söylerken odamdaki makyaj masamın önüne geçip eşyalarımı inceliyordu. Masamın üstündeki yıldız sembolü olan kolyemi alıp,kendi boynuna takıp bana doğru döndü.
Songül: "Yakıştı diymi?"
Eliyle boynundaki kolyeyi inceliyordu. Ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum.
Songül: "Kolyeyi sana Giray almıştı. Biliyormusun Giray bana hiç hediye almadı ya da beni hiç kıskanmadı." Nedense sonunu vurgulamıştı.
"Bu gün olanlar için üzgünüm biliyorsun ki Giray abi beni kardeşi olarak görüyor "
Söylediklerim ona komik gelmişti aniden odayı dolduran kahkaha sesleri sinirim bozmuştu zaten ondan hiç haz etmezken şu an benim odamdaydı.Bu gün olanlar onu yıpratmış ola bilir ama odama ve eşyalarıma izinsiz kulana bileceği anlama gelmez.
Songül: "haha bir dakika hiç gülesim yoktu...
Gerçekten böylemi düşünüyorsun.""Evet neden garip davranıyorsun ayrıca eşyalarıma izinsiz dokunmasan"
Songül: Hadi ama Giray'ın düşüncesi seninle aynı değil o sana her zaman başka gözle baktı anlıyorsun diymi.
Onun saçma sapan konuşmalarını dinlemek istemiyordum artık hırsla ona yaklaşıp boynundaki kolyeyi alıcağım zaman yüzüme yediğim sert tokatla duvara doğru savruldum. Eliyle açık olan saçlarımı tutup çekti. Karşılık vereceğim zaman telefondaki fotoğrafla kala kalmıştım. Fotoğraf barda çekilmişti Yasemin ile ben vardık aynı zamda oturduğum adamın bir eli benim bacağımdaydı. Saçımı hırsla çekmesiyle konuşmaya başlamıştı...
Songül: Seni küçük orospu eğer bir daha Giray'ın yanında veya konuşurken görürsem o zaman işin biter.
Saçlarımı bırakıp odadan çıkmıştı. Söyledikleri hala bozuk bir plak gibi kafamın içinde tekrar ediyordu. Tüm hücremi saran korkuyla ayağa kalkıp dağılmış saçlarıma ve kızarmış yanağıma aynadan baktım. Songül abla ilk kez gözü karamış gördüm onun içi hırs bürümüştü. Bana bunu yapacak kadar beni tehdit edecek kadar!.Masamdaki eşyaları hırsla yere atım. Ona karşı bişey bile yapamamıştım acizliğime acıyorum.
"O BENİM ABİM!"
Sinirden bağırmaya başlamıştım ondan çıkartmam gereken hıncımı odadaki eşyalardan çıkartıyordum. Konuştukları hepsi yalandı 'Giray sana o gözle bakmıyor' saçma salak konuştu o benim abim sayılırdı. Biz nerdeyse beraber büyüdük. Giray abinin bakışlarını hiç bir zaman yanlış analamadım anlayamamda. Bunu olasılığı dahi yok. Şu an sadece o elindeki fotoğraftı düşünüyorum bardayken onu fark ederdim bu fotoğrafı o çekmedi.Nasıl böyle bir şey yapar. Nasıl bu kadar gözü dönmüştü. O gün beni gören sadece Giray ağabeydi.
~~~•••~~~
Odamdan çıkıp mutfağa girdim. Gerçekten içim daralıyordu. Dolaptan çıkardığım soğuk suyun kapağını açıp içmeye başladım. Ardında mutfağa giren annemin içtiğim suyu anında çekti. Soğuk suyu lavaboya döküp sinirle bana baktı.
"Zıkkım iç hasta olucaksın"
Gerçekten şu an annemi laflarını kaldıracak durumda değildim. Hiç bişey demeden salondaki koltuğa uzandım. Televizyonda saçma sapan çevrilen çizgi filimler izlemeye başladım.
"Sahra, Ceylan sabahtan beri dışarda git getir"
Saçma sapan günde bile rahat olamıyorum. Sinirle koltuktan kalkıp kumandayı diğer koltuğa fırlatım. Ayaklarıma terlik geçirip dışarı çıktım. Gözlerimle etrafı taradım yer fıstığını bulmaya çalışıyordum. Gözüm bir yerde takılı kaldı Giray abi Ceylan'ı kucağına almış onla konuşuyordu. Giray abiyle gözlerimiz kesişince arkamı döndüm. Aklımda hala Songül ablanın söyledikleri vardı. Şu an Giray abinin yüzüne bile bakamıyorum. Ceylan,Giray abini kucağından inmiş bana doğru koşup bacaklarıma sarıldı...
"Ablaa bak abim bana ne aldı" diyip elindeki çikolatayı bana gösterdi.
bu çocuk bir çikolatayla hemen mutlu olabiliyordu keşke bende onun gibi olsam. Ayak seslerinden Giray abinin bizim yanımıza geldiğini anladım. Ne Giray abi konuşuyordu nede ben sanki anlaşma yapmıştık.
"Fıstığım hadi gidelim eve"
Elini tutup gideceğim zaman elimi bırakıp Giray abinin arkasına saklandı. Sinirle saçlarımı geriye savurdum. Giray abinin yüzüne bakmadan Ceylan'ın yanına gidip elinden tutum.
"Fıstığım zaten sabahtan beri dışardasın hadi gel" diyip elinden çekiştirmeye başlamıştım ama geleceği hiç yoktu bir elini Giray abinin bacağına sardı.
"Hayırrr ben abimle kalıcam" diyip elini çekti
Sinirle kolundan tutup kendime çektim. Sanki bana inat Giray abinin yanında durmaya çalışıyordu.
Giray: Sahra tamam bırak biraz daha yanımda dursun.
"Hayır eve gitmemiz gerekiyor zaten sabahtan beri dışarda"
Giray: tamam. Niye yüzüme bakmıyorsun?
Bakışlarım Ceylan'ın üzerindeydi. Kolumdan tutup kendine çekti. Yüzüne hala bakmıyordum. Kolumdan beni sarsarak yüzüne bakmamı sağladı. Oysa o olacakları bilmiyordu zaten onun seven kişi ona zarar veremezdi,Olan bana olurdu.Ne kadar yüzüm ona dönük olsada gözlerim başka tarafa bakıyordu.Olacaklardan korkuyordum. Diğer elini yanağıma yaklaştıracağı zaman önümde gördüğüm kişiyle hırsla onu itim ya da itmeye çalıştım gibi bişey oldu çünkü bir milim dahi yerinde kıpırdamadı.
"Giray abi lütfen bırakırmısın"
Son kes gözlerinin içine baktım. Görüş alanım bulanıklaşmaya başlamıştı. Gözlerimden ister istemez yaşlar akmaya başladı. Songül abla bize doğru yaklaşmıştı. Anında kolumu bıraktığı zaman boşluğa düşmüş gibi oldum. Göz yaşlarımı silip ceylanla beraber eve girerken Songül abla eliyle boynundaki bana ait olan kolyeyle uğraşıyordu. Ceylan'ı kucağıma alıp hızla merdivenlerden yukarı çıkıp eve girdim. Ceylan'ı kucağımdan indirip kendimi odama atıp kapıyı kitledim. Sicim sicim akan göz yaşlarımla yatağıma uzandım. Songül ablanın napıcağını bile bilmiyorum. Çalan telefonumun sesi odayı doldurmuştu arayanın kim olduğunu bakmadan açtım.
"E-efendim" sesimin böyle çıkmasına lanet etim.
Giray: Sahram noldu güzelim?biliyorum kafede biraz sana kötü davranmış olabilirim.
Ağzımdan kaçan hıçkırık sesiyle. Derin nefes aldı. Daha neyin ne olduğunu bile bilmiyordu. Şimdi nasıl söyleye bilirim. Daha kendim bile dile getiremiyor.
Giray: Güzelimm ağlama özür dilerim.
O böyle konuştukça benim ağlamam şiddetlenmişti. Songül ablanın gözünde ki nefreti görmüştüm ben. Neler yapıcağını bile bilmiyorum. O fotoğraf ile her şeyimi mafeder.
"G-Giray abi"
Giray: söyle güzelim
"A-abi bu senle son konuşmamız olsun"
Son sözümü söyleyip telefonu kapatım. Çünkü ne Giray abi nede Songül ablayla uğraşıcak gücüm yok. Aklımdan gitmiyor Songül ablanın sözleri. Kafamın içine yerleşmişti. 'O sana senin baktığın gibi bakmıyor' kafamı ellerimin arasına aldım. Kafamın içinde saçma sapan kelimeler vardı. Ben ona abim dedim oda hep beni kardeşi olarak gördü.
Arkadaşlar sınavlar yüzünden yazamıyorum aslında bu bölüm hiç içime sinmedi ama yinede sizlerle paylaşmak istedim. Lütfen bana görüş açılarınızı belirtiniz <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALEMDE Kİ POLİS!+18
Teen Fiction"B-BENİM TANIDIĞIM ADAM SEN DEĞİLSİNN!" Hıçkırıklarımın arasında şiddetli bağırmamla bana yakın olan bedeni ellerimle uzaklaştırmaya çalıştım...ne kadar uzak durursam o kadar iyidi benim için. "Y-yapma...yapma böyle davranma..." "Nasıl davran mayay...