Yaseminden devam...
Akşam kapımın tıklatılması ile uyandım. Yorganımı üstümden sinirle yere atım zaten dün gecede korkudan uyuyamamıştım telefonuma sürekli tehdit mesajlar geliyordu...bense çareyi telefonumda kapatmakla buldum. Alışık olduğum için sıkıntı etmiyordum liseden beri başım hep belanın içindeydi. Sahraysa her şeyden kaçarak değilde çözerek ilerliyordu. Alacaklı gibi çalan kapıya hırsla açtım...gördüğüm kişiyle gözümün önünden yaptıklarım filim şerdi gibi önümden geçti. Anında direk Çelik kapıyı kapatacağım zaman ayağını kapının arasına sıkıştırdı ardından ise diğer eliyle açmaya çalışıyordu. Çıplak ayaklarımı zemine bastırıp bedenimi kapıya yasladım geri itelemeye çalışıyorum ama nafileydi kapıyı bırakıp odama koştum. Odama girip kapımı kitledim adralin verdiği hazla kalbim yerinden çıkacakmış gibiydi. Korkudan nefes almayı unutmuş olabilirim gözlerimle etrafı taradım telefonumu bulmaya çalışıyordum kapının dibinde duyduğum sesle kala kaldım...
"Kaçanlardan hiç haz etmem!" Diyip kapıyı tıklattı.
Telefonumu armayı bırakıp cama çıktım ama geri dönmek istedim şu an üstümde kısa şortum ve büstiyer vardı. Sanki başımdan aşağı kaynar su dökülmüş gibiydi. Arafta kaldım içerde Azrailim vardı aşağıda ise mahallede gördüğüm ağır abilerin bakışları anında bana döndü içlerinde sevdiğim adamda vardı. Kapımın kırılma sesini duyunca çıplak ayaklarımla yangın merdivenlerinden hızlıca indim. Mahallenin abileri ayağa kalkmasıyla bana yaklaştılar Taner abi eliyle hayırdır dercesine saladı, arkamda duyduğum sesle bedenim titredi sıkıntıyla nefes verdim işler iyicene bok çuvalına dönüyordu.
"Yasemin ölümün benim elinden olucak"
Mahale abisi öne atıldı ardından Hakan abide beni arkasına aldı.
"Hayırdır oğlum?...sen kimi öldürüyosun"
Adam ise Taner abiyi önemsemeyip bana ithafen konuşmaya devam ettirdi. Gözleri sadece benim üstümdeydi.
"Kızım ölüm fermanın benim elimde o arkadaşın da görücek gününü"
Sahradan bahsedince sinirlenmiştim zaten kızı ben bu işe bulaştırmıştım. Ona zarar gelmesini istemiyordum. Şu an korkuya olabilirim ama cevap vermekten çekinmiyorum...
"Ha...Sesini duyamıyorum" diyip Hakan abinin arkasından çıktım bedenimin korkudan titrediğini biliyordum. Sıkntıyla nefes verdim.
"Merak etme güzelim sana sesimi çok iyi bir şekilde duyuracağım" diyip yangın merdivenlerinden indi.
Hakan abinin sinirlendiği belliydi öne atılıp adamı anında yere serdi adam daha neyin ne olduğunu anlamadan yüzüne yediği yumrukla sarsıldı.
"Sen kimsin lan!...bana bak kardeş seni bu mahalleye gömerim"
Hakan abi ayağını adamın karın boşluğuna vurdu arda arda adamın acıyla bağrışı sesi mahalleyi doldurmuştu. Hakan abinin şimdi tepki vermesine şaşırmıştım neden önce Taner abi olaya tepki verirken. Hakan abi neden şimdi tepkisini gösterdi...
Mahalleye giren siyah arabalarla bizimkilerden uzaklaştım ardından arabanın içinden koca cüsseli adamlar inip Hakan abinin yanına doğru adımladı."Hakan abi dikkat et!"
Hakan abi sesimi duymasıyla bana döndü yerdeki adam o anki boşluktan yararlanıp yerden kalkıp Hakan abinin yüzüne yumruk atı ardından diğer adamlar Hakan abinin kolundan tutup vurmaya başlamışlardı. Patron denen adamın yörüngesine girdiğimi fark edince geri geri adımladım. Arkamdan saçlarımı tutulup patronun önüne zorla diz çöküp kafamı ona kaldırdım yüzüme inen tokatla yüzüm sola savruldu. Ağzımın içinde kanın metalik tadını hissettim. Dudaklarımdan küçük çığlık firar eti. O an gözlerim Hakan'la kesişti yüreğimde bazı bir şeyler parçalandı. Hakan'ın gözlerindeki ateşi görmüştüm çenemden tutulup yüzümü kendine çevirdi kulağıma yaklaşıp konuştu...
"Sevdiceğine üzüldüm" diyip elini havaya kaldırıp anlamadığım bir işaret verdi.
Hakan'ın bağrışını duyunca gözlerimden yaşlar sicim sicim akmaya başladı. Adamın elindeki bıçağı görünce zorla oturtulduğum yerden kalkmaya çalıştım ama nafileydi kolumun geriye bükülmesiyle çığlık atım. Gözlerimi sımsıkı kapatım onun acı çekişini görmek istemiyordum yaptığım bir oyun için nelere bedel olmuştu. Mahallenin abileride Hakan abiyle aynı durumdaydılar. Canım acıyor...ama yediğim tokat'tan değil. Hakan abinin bağrışlarını duyunca canımdan can gidiyor. Saçımın tekrardan çekilmesi ile patron denilen adam bağırmıştı...
"Gözlerini aç ve bu güzel manzarayı izle!" Diyip yere doğru bakan yüzümü kaldırdı. Kendisine bakmamı zorluyordu.
Gözlerimi istemsizce açıp sadece karşımdaki iğrenç adama odaklanmaya çalıştım eğer etrafımdaki olanlara baksaydım... olduğum yerde duramazdım. Yüzünü bana yaklaştırıp anlıma anlını yasladı...dudaklarımızın arasında milimler vardı. Sağ gözümden akan göz yaşımı elliyle silip konuşmaya devam eti.
"Seninle böyle tanışmaya bilirdik"
Dudaklarını dudağıma yaklaştırdı. Kulaklarımı iğrenç kahkahası doldurdu. Sağ eli bir yılan misali boynumu sardı. Yavaşça sıklaşan elinden dolayı nefes alamıcak raddeye gelmiştim.
"Ne acı dimi...siz kadınları böyle görünce çok haz alıyorum.
Derin nefes alma ihtiyacı ile dolmuştum. Gözlerim kararmaya başlamıştı önümdeki her şey bulanıklaşmıştı. Çok acı çekiyorum. Beynim Suçlu, yüreğim suçlu... Keşkenin ne demek olduğunu en çok bu gece hissediyorum. Galiba Istırap çekerek, çоk şey öğreniyоrum.
Giray abi: "Bırak lan kızı!...Çek elerini"
Ölümümdeki sessizliği bozan ise beni kurutacak kişiydi Giray abiydi. Boğazımdaki elin çekilmesiyle havayla buluşmuştum. Elimi boynuma götürüp derin nefes almaya çalıştım. Etrafımdaki her şey netleşmişti. Daha kendime gelemeden saçlarımdan tutulup yerden bedenimi kaldırdı ayakta bile durmakta zorluk çekiyordum. Kafama silahı dayatmasıyla mahalledeki her kesin çığlığı kulağıma dolmuştu. İlk kez ailemin yanımda olmadığı için şükretmiştim. Giray abi bize soğuk kalanlı haliyle yaklaşmaya başlamıştı her an tetikteydi olacaklardan dolayı...
Giray abi: "konuşarak anlaşa biliriz...bak tetiğe bastığın an hayatın biter."
Giray abi usulca yanıma geldi eliyle bileğimi kavrayıp yavaşça kendine çekmeye çalışırken aynı zamanda konuşuyordu...
Giray abi: " kızı alıyorum şimdi...sende silahını indir"
Dedikten sonra yandaki korumalardan bir kaçı bileğimdeki elini alıp arkaya doğru kıvırdı. Bedenini yere yaslayıp hırpalamaya başlamışlardı. Olduğum yer çok kalabalıklaşmıştı çoğunluk siyah giyimli adamlardı. Kafama silah dayayan adam konuştu...
"Öyle sana kızı vereceğimi düşündüren ne... galiba sana polislikte oyun oynatıyorlar. Haha bak bakalım hayatım nasıl devam ediyor!" Diyip silahı tetiğini çekip kafama yerleştirdi silahı.
İnsan ne zaman ölür bilir misiniz; tembellikten, inançsızlıktan ve hayatı yaşamaya değer kılmayı becerememekten... Ölüm bu ne hüktimdar tanır ne soytarı, herkesi aynı iştahla yutar.
Arkadaşlar ben bölüm atıktan sonra kafamda bazı şeyler değişiyor böyle yapmasaydım diye düşünüyorum... kusura bakmayın kafanızı karıştırdığım için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHALEMDE Kİ POLİS!+18
Ficțiune adolescenți"B-BENİM TANIDIĞIM ADAM SEN DEĞİLSİNN!" Hıçkırıklarımın arasında şiddetli bağırmamla bana yakın olan bedeni ellerimle uzaklaştırmaya çalıştım...ne kadar uzak durursam o kadar iyidi benim için. "Y-yapma...yapma böyle davranma..." "Nasıl davran mayay...