The Villain Has Something to Say [Türkçe Çeviri]

Bölüm 6

Luo Jianqing kültivasyon yöntemlerini çalıştı, tüm dikkatini evrensel qi'ye vererek vücudundaki damarların, kasların ve kemiklerin istikameti boyunca bir mikrokozmik yörüngeyi* tamamladı, daha sonra ise makrokozmik yörüngeyi. Kültivatörler için yaygın olan bu rutini 81 kez tekrarladı.

*Taoist qi egzersizi.

Luo Jianqing yeniden reenkarne olduğu gün Tai Hua Dağı'na dönerken, evrensel qi'yi bir zamanlar alıştığı gibi yapamadığını fark etti. Evrensel qi, masum ama güçlü bir çocukmuş gibi düşünülürse, önceden Luo Jianqing'in üstün düzeydeki temeliyle oynamaktan mutlu olurdu. Ama şimdi ondan vebalıymış gibi kaçıyordu.

Luo Jianqing kültüvasyon yöntemlerini ne kadar çalışırsa çalışsın, vücudunun üç zhang'ının hiçbirinde tek bir damla bile evrensel qi yoktu.

Luo Jianqing'in alıştırma yaptığı şey, Yu Xiao Tepesi'nin eşsiz kültivasyon yöntemi, her zaman gizli tutulan Gerçek Dokuz Yapraklı Lotus Kaydı idi. Bu, Tai Hua Dağı'nın en çok korunan sırrıydı. O yıllarda Tai Hua Dağı'nın büyük ustalarının çalıştığı şeyin tam da bu kültivasyon yöntemi olduğu ve cennete yükselip ölümsüzlük elde etmek için bu yönteme güvendikleri söyleniyordu.

Gerçek Dokuz Yapraklı Lotus Kaydı'nda kesinlikle hiçbir şey yanlış değildi, ancak bu ruhsal etki ona yaklaşmaya isteksizdi.

Luo Jianqing uzun bir süre dua minderine oturdu ve bu konuyu düşündü. Ama yine de bir cevap bulamadı. Daha yeni reenkarne olduğu zaman kesinlikle Öz Oluşumu'nun orta aşamasındaydı ve şimdi orta aşamanın başlangıcına düşmüştü. Bu şekilde düşmeye devam ederse, bir yıl içinde Öz Oluşumu'nun erken aşamasına düşeceğinden korkuyordu.

Bambu evinde bir ay meditasyon yaptıktan sonra Luo Jianqing, uçsuz bucaksız mavi gökyüzüyle yüzleşmek için kalktı ve bir anda aklına bir şey geldi...

"Yoksa cennet artık bana tahammül edemiyor mu?"

Doğal olarak cennetin ona cevap vermesinin bir yolu yoktu ama artık vücudunun içi genişleyemiyordu. Ayrıca yavaş yavaş düşen seviyeler Luo Jianqing için yeterli cevaptı.

Ancak Luo Jianqing sinirlenmedi. Cennetin adaletsiz isteklerine karşı çoktan içerlemişti ve yaşadıklarının sadece bir roman olduğunu bilmesine rağmen kültivatör olmak gerçekten istediği bir şeydi. Kültivasyon yapmak onun kimliğiydi. Ne olmuş sadece bir romansa? O hala Luo Jianqing'di ve "tek bir dış görünüşü olan ama aslında pis, karanlık ve kıskanç bir kişi" olması imkansızdı, ya da bu kitapta böyle yazılmıştı.

...Öhöm, öhöm. Belki biraz kıskanç olabilirdi.

Yeni öğrencilerin ilk eğitim deneyimlerinin zamanı yaklaştığından, bunun hakkında uzun süre düşünmedi. Luo Jianqing, depolama yüzüğüne bazı gerekli malzemeleri koydu. Ardından andacını* almak için öğrencilerin eğitimlerini yönetmekten sorumlu kıdemliyi bulmaya gitti.

*gösterge, parola yerine geçen şey.

Tai Hua Dağı'nın lider andacını aldıktan sonra gökten düşen uzaktaki ateş topunu gördüğünde Cang Shuang Tepesi'nden daha yeni inmişti. İlk tepkisi arkasını dönüp koşmak oldu. İki adım atmıştı ki ardından incinmiş bir ses duydu. "Shixiong, beni ne zaman görsen dönüp kaçmak zorunda mısın?"

Luo Jianqing iki kahkaha attı ve çaresizce geriye dönerek küçük Shimei'ine baktı.

Baştan ayağa ateş kırmızısı pamuklu bir elbise giymişti. Çok küçük bir yüzü, büyük yuvarlak gözleri ve uzun ince kaşları vardı. Son derece tatlı ve çekici görünüyordu. Ancak kibirli ve inatçı kişiliği onu kadınlığın nezaketinden uzaklaştırıyordu. Bunun yerine, parlayan güneş gibi coşkulu ve umursamazdı, etrafına binlerce ışık huzmesi yayıyordu.