Mo Qiu geri dönüp tavernadan ayrılmak üzereydi.
Luo Jianqing ''Kültivatör Mo, şimdi her şey hallolduğuna göre, neden bu tatsız işi unutup barışmıyoruz? Anladığım kadarıyla uygun bir oda kalmamış. Bizde ise yedek bir oda var. İstersen alabilirsin. "
Ondokuzuncu shidi, "Shixiong, odamızın kalmadığını sanıyordum. Sen..."
Luo Jianqing, "Başka biriyle kalabilirim. Sorun olmaz."
Mo Qiu, Luo Jianqing'e gülümseyerek bakarken sessizliğe büründü.
Sakin görünen Luo Jianqing, "Kültivatör Mo, ne diyorsun?"
Mo Qiu cevaplamak yerine soruyla karşılık verdi, "Beni ayartmaya mı çalışıyorsun?"
Luo Jianqing bu sorusunu duymazdan geldi.
Mo Qiu güldü, "Ne kadar ilginç. Tai Hua Dağı ve Tai Hua öğrencileri. Hahahahahha. Peki, davetinizi kabul ediyorum. Ancak başka yere gitmene gerek yok, odayı seninle paylaşabilirim. "
Luo Jianqing'in gözlerinde loş bir kıvılcım parladı ama sessiz kalmayı sürdürdü.
Yemekten sonra Luo Jianqing, Wei Qiongyin'i Mo Klanı hakkında soru sormak için dışarıya çağırdı. Yeni şeyler öğrendikçe, Luo Jianqing'in gözleri giderek koyulaşıyordu. Sonunda güldü, " Mo Klanının eski zamanlarda Sekiz Klan'ın lideri olduğunu bilmiyordum. " Merak ettiklerini sorduktan sonra tavernaya geri döndüler.
O gece Luo Jianqing'in yerde bir yatak yaptığını gören Mo Qiu çarpık bir gülümsemeyle sordu, " Güzellik, kötü uyku alışkanlıklarım olduğunu mu düşünüyorsun yoksa seni gecenin bir yarısı taciz edebileceğimden mi korkuyorsun? "
Luo Jianqing soğuk bir ses tonuyla yanıtladı, "Benim var. Kötü uyku alışkanlığı olan kişi benim. "
Mo Qiu güldü.
Gece yarısı vakti Luo Jianqing hâlâ tamamen uyanıktı. Kıyafetleri giyinik halde, yerde uzanmış tavana bakarken uzun zaman önce olan bir şeyi hatırladı.
Önceki hayatında, iki shidisinin ölümünü öğrendikten sonra intikam almak için Kuzey'e dönme riskini almıştı. Ama sadece Zuo Yunmo'nun kılıç püskülünü bulmuştu. Daha da kötüsü, erdemli( şeytani olmayan) birçok kültivatör tarafından saldırıya uğramıştı. Yaralı olduğu için de karşı çıkamamış ve bir vadiye kaçmıştı.
İçeri girmek, dışarı çıkmaktan daha kolaydı.
Luo Jianqing, Li Xiuchen kadar şanslı değildi. Luo vadiye düştükten sonra büyülü bir hazine ya da şifalı bitki bulamadı, bunun yerine bir iskelet ve kanla yazılmış bir mektup buldu. Mektup, bu cesedin Mo Klan'ından bir kültivatöre ait olduğunu gösteriyordu. Görevi başaramadığı için, ailesinin Mo Klanı tarafından katledileceğini yazıyordu.
Mektupta, Mo klanının bu adamın yaptıklarından ötürü neden ailesini sorumlu tutacak kadar öfkelendiği açıklanmıyordu. Ancak öylesine amansız bir nefret içeriyordu ki, binlerce yıl sonra Luo Jianqing onu okuduğunda bile hissedebiliyordu.
"Günahımın benden sonra gelecek neslimle hiçbir ilgisi yoktu. Lütfen onlara yardım edin, karşılığında size tüm büyülü hazinelerimi, şifalı otlarımı ve tüm eşyalarımı vereceğim. "
Luo Jianqing sihirli hazineler ve şifalı bitkiler bulamadı. Tek bulabildiği önündeki iskeletti. Bununla birlikte, Luo Jianqing ona bir minnet borçluydu, çünkü gücünü yeniden kazanmak için şeytani kültivasyon uygulayarak iskelette kalan ruhani gücü emmekten başka seçeneği yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Villain Has Something to Say [Türkçe Çeviri]
FantasyDünyanın bir numaralı sektinde baş öğrenci olan Luo Jiaqing parlak bir itibara sahipti. Erkek ve kız kardeşlerinin en çok saygı duyduğu kişiydi; kültivasyon dünyasındaki bir numaralı kültivatörün en sonuncu öğrencisi Luo Jianqing, öğretmeninin öğret...