swear upon satan

732 45 85
                                    

Genç kadın ağlayarak mikrofona biraz daha yaklaştı. Böylece acı dolu sesi tüm mahkeme salonunda yankılandı. "Kocamı başından vurarak öldürdü ve bana tecavüz etti. Beni öldürmemesi için ona yalvardım."

Hıçkırıkları kulaklarımı doldururken gözyaşlarımın yanaklarımdan süzülmesine engel olamamıştım. Gözlerim Ramirez'in boş bakışları ile kesişirken bana bakmayı sürdürdü.

"Söz veriyorum bağırmayacağım, yeter ki çocuğuma ve bana zarar verme. Tanrı üzerine yemin ederim."

Kelimelerini bir kez daha hıçkırıkları bölerken bakışlarımı Ramirez'den alarak ona çevirdim.

"Bana tanrı değil, şeytan üzerine yemin etmemi söyledi."

Mahkeme salonundaki öfkeli gözler Ramirez'in alaylı yüzünü bulduğunda gülümsemesini kapatmak için ellerini suratına siper etti.

Buna gülüyordu. Nasıl bir insan buna gülerdi ki?

"Bay Ramirez," Hakimin adını söylemesi üzerine ciddiyetini topladı. "Suçlamayı kabul ediyor musunuz?"

Richard kafasını yavaşça iki yana sallarken mahkeme salonunu büyük bir uğultu kapladı. Herkes ondan nefret ediyordu.

"Müvekkilim suçlamaları kabul etmiyor, Sayın Hakim." Bay Perez yorgun sesiyle kalabalığın uğultusunu daha da arttırmıştı.

Hakim sessizlik istedi ve ikinci tanığı çağırdı. Bu sefer kürsüye çıkan küçük bir kız çocuğuydu.

Gözlerim yeniden Richard ile buluşurken yüzündeki gülümsemenin silindiğini fark ettim. Bu garipti. Bu küçük çocuğa neler yaptığını düşünmek ona dahi acı veriyor olmalıydı ya da ben öyle umdum.

"Uyuyordum ancak birinin beni kucakladığını hissettim. Beni evden dışarı çıkardı ve arabasına bindirdi. Bana torpidoyu açmamı söyledi. Açtığımda orada bir silah olduğunu gördüm. Bağırmamamı söyledi yoksa beni o silahla vuracaktı. Beni dairesine götürdü ve-"

Kız çocuğu gözlerini yumarak cümlesini yarıda kesti. Duyduklarım ile titreyen bedenimi oturduğum yerde hareket ettiremiyordum. Bu denli sıcak olan havada bile tüm vücudum buz kesmişti.

"Tuvalete gitmem gerektiğini söylediğimde duruyordu. Hep tuvalete gitmek istedim."

"Peki bunu yaparken nasıl davrandı?" Hakimin sorusu üzerine kız çocuğu bir süre düşündü.

"Mutsuzdu."

Bir anda çatılan kaşlarımla ayaklandım. Ne demek mutsuzdu?

Adımlarımı Richard'a yönelttiğimde mahkemedeki tüm gözler üzerimdeydi. Onların kaçmak istediği adamın yanına oturmamı garipsediler. Bunu yapmak benim için de zordu, özellikle kurbanlarından biri onun yaşattığı travmayı anlatırken onun yanında oturmak intiharın ta kendisiydi ancak Bay Perez savunmada oldukça düşük kalıyordu ve burada olmak istemediği kilometreler öteden anlaşılabilecek kadar belirgindi.

Ramirez gülümseyerek beni selamladı. Ona gözlerimi devirerek vücudumu Bay Perez'e çevirdim.

"İsterseniz ben devam edeyim, efendim."

Kravatını stresten titreyen elleri ile gevşetti. "Harika olur, Bayan Suarez."

Hakim duruşmaya kısa bir ara verdi ve Bay Perez yerine savunmayı benim yapamı kabul etti.

Ramirez'in yanında oturmak o kadar zordu ki çivili bir sandalyede yalnız oturuyor olmayı yeğlerdim.

"Nefesini tutmana gerek yok." Dedi sakince.

Sinirle güldüm ve cevap vermedim.

"Bu kadar korkmana gerek yok, sana bir şey yapamam."

"Yapabilsen yapar mıydın?" Dedim gözlerimi ona çevirirken.

"Yapardım."

Damarlarımda gezinen kanın birkaç saniyeliğine akmayı kestiğini söylesem kimse inanmazdı.

Satan Himself ⛓ Richard RamírezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin